Günay bir nebze rahatlattı

AK Parti Milletvekili Emine Nur Günay sel felaketine uğrayan çiftçilerimizin durumunu değerlendirdi. TBMM Genel Kurulu'nda konuşan Günay, bizzat afetzedelerle konuşarak raporlar hazırladığını, mevzubahis raporları da bakanlık ve yetkili kurumlara ilettiğini belirtti. İsterseniz 'Bakanlık ve ilgili kurumlar' meselesine sonra dönelim...
Öncelikle çiftçimizin sorunlarını ısrarla gündeme getiren muhalefet Milletvekili Utku Çakırözer'e teşekkür ediyoruz. Ayrıca diğer muhalif vekillerimiz Kabukçuoğlu, Süllü ve Sazak'ın da hakkını teslim etmeliyiz. Milletvekili Günay'ın aynı konuşmada, "Üreticilerimizin borçlarının yeniden yapılandırılmasından, TARSİM ödemelerine, yeni ekim yapma desteğine kadar tüm konular ilgili mercilere iletilmiştir. Hemşerilerimizin içi rahat olsun" dediğini de kaydedelim. Bu açıklamaları içimizi bir nebze rahatlattı.
Peki neden içimiz bir nebze rahatladı da tam olarak rahatlamadı? Şimdi Sayın Günay'ın çiftçimizle bir araya gelerek, bütün dertlerini çözeceğini iddia edemeyiz. Aslında biz seçmenler milletvekilliği makamını gözümüzde büyütüyoruz. Milletvekilleri milyonlarca liralık bütçeleri yöneten kişiler değil. Vekillerimiz olsa olsa vatandaşın dertlerini, yetkili makamlara iletir.
Hoş 'Yetkililer' de ne kadar yetkilidir? Bu da ayrı bir soru. Mesela Profesör Emine Nur Günay'ın cebinden – rahatlıkla – üç defa çıkarabileceği kapasitedeki isimler, bugün bakanlık koltuğunda oturuyor. Sayın Günay dolu felaketine uğrayan çiftçimizin sorunlarını (Ve çözüm önerilerini) bakanlara götürse ne olacak? Muhtemelen bakanlık yetkilileri topu birbirlerine atacaktır. Sorumluluk almak istemeyeceklerdir. Peki Sayın Günay sorun ve çözüm önerilerini Saray'a götürse ne olacak? Hangi danışmanla görüşecek? Süleyman Soylu'ya yakın bir danışmana gitse, Damat Hazretlerine yakın danışmanların kalbi kırılmayacak mı? Veya tersi olmayacak mı? Her neyse... Zaten Başkanlık sistemine geçmekle birlikte memlekette işler iyice karıştı. Bir de biz ortalık karıştırmayalım. Netice itibarıyla Sayın Günay'ın iyi niyetli çabalarının sonuç verip vermeyeceğini birlikte göreceğiz. Yalnız Emine Nur Günay'ın çiftçimizin her daim yanında olduğunun da altını çizmek istiyorum. Diğer iktidar mensuplarının kendisini örnek almasını temenni ederim.

Yönetim doğru yolda

Eskişehirspor'un yeni başkanı Osman Taş, göreve gelir gelmez aklı başında açıklamaları ve icraatlarıyla göz doldurmaya başladı. Osman Taş son olarak Eskişehirspor'a gelir getirici bir takım projeler üzerinde çalıştıklarını ifade etti. Türkiye Spor Yazarları Derneği Eskişehir Şubesi'nin yaptığı ziyarette önemli açıklamalarda bulunan Taş, stadın üzerini güneş panelleriyle kaplayacaklarını, ayrıca forma üzerine taraftar isim ve şirket adlarını yazarak kulübe kaynak yaratacaklarını belirtti. Güneş panellerinin kulübe bir gelir getireceği muhakkak. Ancak bu işin bir de yatırım bütçesi olduğunu unutmamak lazım. Ayrıca bu ekonomik krizde kaç kişinin formalara ismini yazdırmak için cebinden 3 bin lira vereceğini bilemem. Özetle, "Güneş panellerini de yaptık. Bekle bizi Real Madrid!" demek için biraz erken. Fakat atalarımız "Akmasa da damlasın" demişler. Kulübe gelir getirici küçük projeleri bile önemsemek lazım. Bu tip projeleri artırırsak, kısa sürede borçlarımızın bir kısmını öder, rahat ederiz. Sonuç olarak yeni Eskişehirspor yönetimini başarılı buluyorum. Doğru yolda ilerliyorlar. Bu sene şampiyonluk türküleri söylemez ve yönetimin üzerinde baskı oluşturmazsak, 2 veya üç sene içinde düze çıkarız. İhtiyaç duyduğumuz şey akıl ve sabırdır. Kulüp yöneticilerinde akıl olduğu gözüküyor. Biz taraftara ve gazetecilere düşen de sabır göstermek olmalı...

Bu yaz çok sıcak olacak

23 Haziran seçimlerini de atlattık. Siz bu satırları okurken İstanbul'da belediye başkanlığında kimin otuduğunu biliyor olacaksınız. Ben kimin belediye başkanı olduğundan çok, bir seçimi daha atlatmış olmamızı önemsiyorum. Zira Türkiye'nin en önemli beka sorunu ekonomisi ve seçim oldukça bu sorunla ilgilenemiyorduk. İnşallah seçimlerden sonra ekonomiyi iyi yönetiriz. Ve inşallah – Bakın burası çok önemli – ekonominin başına işten anlayan kişileri getiririz... Seçimlerden sonra doların belirgin bir şekilde yükseleceğini tahmin ediyorum. Esasen hükumet doları, kamu bankalarını kullanarak baskılıyordu. Seçimlerden sonra bu saçma sapan ekonomi politikası sürdürülmeyecektir. Ancak asıl tehlike Rusya'dan alınacak füzelerin gelmesiyle birlikte olacak. Amerika bu durumda Türkiye'ye ambargo uygulayacağını açıkça belirtti. Muhtemelen söz konusu ambargoya AB ülkeleri de katılacak ki bu durum ihracatımızın iyice diplere vurmasına neden olur. Memleketi yönetenler S – 400'lerin alınmasıyla, binlerce fabrikanın kapanıp, milyonlarca işçinin kapıya konması arasında bir tercih yapacak. Söz konusu tercih zaten sıcak geçecek yaz aylarının daha da ısınıp ısınmayacağını gösterecek. Fakat kesin olan bir şey var ki, bu yaz çok ama çok sıcak geçecek...