Gücün sınırı

Önder Baloğlu yazdı

4 Şubat 2016 09:37
A
a
Sütiş Eskişehir

"Can Dündar"ın Silivri'den yazdığı mektubundaki şu sözler çok yankılandı:

"Onlar güçlü ama, biz haklıyız..."

Peki, ya gücün sınırı?

…….

Öyküsünü "Rüştü Bozkurt" dile getirmişti...

-Gorbaçov’un iktidara gelişinden sonra ünlü Kırgız yazar "Cengiz Aytmatov" önderliğinde "Isık Göl Formu" düzenlenmişti.

Foruma "Yaşar Kemal ile Zülfü Livaneli" de katılmıştı.

Isık Göl Formu'nda “Alvin ve Heidi Toffler" de vardı. Bir gün önce "Kızı tut"   adı verilen bir "Kırgız" oyunu seyretmişlerdi.

Törenin başladığı alandan belli uzaklıkta bitiş noktası işaretleniyordu. Genç kızlar ve erkekler başlangıç noktasında işaret verilince atlarıyla hedefe doğru yarış başlıyordu. Genç erkekler göz koydukları ve gönül verdikleri kızların peşine takılıyordu. Delikanlılar kızı işaret edilen yere kadar yakalarsa evlenme hakkı kazanıyor, yakalayamazsa atını dizginliyor, peşine takıldığı kız dönüp onu alabildiğine kırbaçlıyordu.

Amerika kültürü odağından "Heidi Toffler" bu ilişkiyi yadırgıyor ve Gorbaçov’a soruyor:

"Kızı tut oyununu seyrettim, bu ne biçim kadın-erkek ilişkisi anlayamadım?"

Gorbaçov, "Bayan Toffler siz oyundaki felsefeyi anlayamadınız mı?" diyor:

"Halkın binlerce yıllık akıl birikimine göre, gücünüzü belli bir sınıra kadar kontrol edemezseniz, döner sizi kırbaçlar."

…….

Hangi çağda yaşarsa yaşasın, filozof ya da düşünürlerin öğüdü aynıdır:

"Gücünüzün sınırlarını bilin, zamanını iyi belirleyin, gücünüzü kullanıldıktan sonrasını, nasıl döneceğini iyi hesaplayın..."

Ne diyordu Dündar?

"Onlar güçlü ama, biz haklıyız..."

Peki, ya gücün sınırı?

"Kullanma süresi ne zaman biter?"  

“Ve de ne zaman geri döner!”

Foto: Yol filmi afişi (ekte)

Foto: Leonardo, filmde  (ekte)

DiCaprio, atı öldürmeden ısındı

Oyuncuların bedenlerine meydan okudukları bu tür rollerin, Oscar yolunda dev bir adım anlamına geldiğini biliyoruz.

"Diriliş" te bir oyuncu olarak ölüp ölüp yeniden dirilen kişi "Leonardo DiCaprio" değil de, bir başkası olsaydı, bu rolün ona Oscar getireceği konusunda çok önceden fikir birliğine varılmıştı bile...

Ama bizim filmle ilgili "bakış açımız" daha bir başka...

"Yılmaz Güney"in senaryosunu yazdığı "Şerif Gören"in çektiği "Yol" filmini izleyenler çok iyi anımsayacaktır.

Senaryo gereği "Tarık Akan" donmak üzereyken atının karnını kesiyor ve hayvanın içine girerek soğuktan korunuyor. Atın öldürülme sahnesi olaydı...

Tarık Akan, yıllar sonra açıklamıştı : "Gözlerime öyle bir bakıyordu ki, yapamadım."

Korkunç olay, Şerif Gören'in "kamera" demesiyle başkası tarafından gerçekleştirilmişti. İlk kurşunla da ölmemiş at... İşte böyle bir sahne "Diriliş"te de var...

Kürk avcısı   "Hugh Glass"ı canlandıran "Leonardo DiCaprio", ölen atın içine girerek donmaktan kurtuluyor.

Ancak filmde, "Yol" da olduğu gibi atın canına kıyılmadı.

Kıyılsaydı,  "Oscar"dan söz edilmezdi...

Oysa şimdi tam beş dalda aday gösteriliyor.

Diğerlerini bilemeyiz ama...

"DiCaprio, Oscar özlemine kavuşur..."

 *************

"Uyan uyan, zengin olduk!"

İki Karadenizli tüm uyarılara karşın Amerika'ya çalışmaya gitmişler. Kapı kapı aramışlar, iş yok... Derken bir "barın önünde ilan görmüşler:

"Kızılderili'nin kellesini getirene 50 dolar verilir..."

Hemen ona buna sorup Apaçiler'in yerini öğrenmişler ve koyulmuşlar yola...

Bir gece yorgunluktan bitip kalmışlar ve bir ağacın dibinde uyuya kalmışlar...

Ertesi sabah Dursun daha önce uyanmış ve ne görsün?

"Etraflarını yüzlerce Apaçi sarmış..."

Hemen Temel’i dürtmüş ve "Uyan uyan kardeşim" diye bağırmış:

"Zengin olduk gitti..."

******************

İkiz bebek

Temel ve Fadime boşanmaya karar vermişler ama çocukları yarı yarıya paylaşmanın imkânı yokmuş. Yedi ikiye bölünemiyor. Temel, "Bir tane daha yapalım da öyle boşanalım, sekiz ikiye bölünür" demiş. Fadime, dokuz ay sonra ikiz doğurmuş...

*******************

 

Günün Olayı

"Önce kadınlar ve çocuklar" ifadesi gelişmiş ülkelerde "onları kurtarmak", geri kalmış ülkelerde "taciz ve tecavüz etmek" için kullanılıyor...

Günün Biberi

Aslında PKK'ya yaranmak için "Türk yok" diyenler şimdi "Türk tipi başkanlık" ve "Türk tipi anayasa" demeye başladı!

                                     Akif Kökçe

 

Günün Şiiri

Eskimiş zaman

İnsanlar geçer sokaklardan

Eksilir gittikçe gözlerinde parıltı

Ortada aynaları kırılmış bir adam

Boş elleri daha boş, eskimiş zamanları

Alır, yeniden dizer zamanlarını adam

Yıkılır hemen bir çürük yapı gibi

Gittikçe daha eski, onarılmayan

0 adam, tekmil savaşlarda yenik, yorgun

Bölük bir resimdir yaşaması

Sararmış, solmuş, yarısı yok

Boş elleri adama boş eskimiş zaman...

                                           Rahmi Akseki (Varlık-1963)

 

*******************

 

Bilge Silenos’dan...

Şarap Tanrısı "Diyonisos"un alayından sarhoş dönen bilge "Silenos", ormanda bir ağacın altında sızıp kalmış. Biraz sonra da yanına Frigya Kral "Midas" gelip sormuş:

"Bu dünyada istenecek en iyi şey nedir?"

Silenos gülerek yanıtlamış:

"En iyisi dünyaya gelmemektir..."

****************

Ayıkla pirincin taşını

 

Nice kavimler yeryüzünden yok olmuş ama adına "Türk" denilen bu halk hep var olabilmiştir.

Kaynağı bilinmeyen bir şansımız, nerede yaşadığı bilinmeyen bir kurtarıcı hep vardır. Örneğin, yenik çıkılan bir cihan savaşının ertesinde bir mucize adam ortaya çıkmış, ulusu terleyip toparlamış, savaşı kazanmış, yepyeni bir cumhuriyet kurabilmiştir.

Pehlivanların “üste çıktım” diye sevindiği anda nereden geldiği bilinmeyen bir künde ile devrildiği de çok olmuştur.

Dedik ya, "burası tekin ülke değildir..."

Bütün ipleri eline aldığını, servetler inşa ettiğini sanırsın, biri çıkar arabayı yokuştan aşağı koyuverir... Hadi bakalım kolay gelsin...

"Ayıkla pirincin taşını!"

 

**********************

Günün Sorusu

Yazdıkları o yazılar delil gösterilerek casusluk yaptıkları kanıtlanmaya kalkışılan gözü pek gazetecilerin cezaevinde ne işi var?

                                                                       Mine Söğüt

Gerilim

Tarihte istisnanın, olağanüstülüğün, anayasal boşluğun sürekli hale getirilmesi ve doğallaştırılması, faşist ve nasyonal sosyalist iktidarlara yol açtı.

                                                                         Özgür Mumcu

Kıssa-dan

"Geciken adalet adalet değildir…”

Bazen bir günlük tutukluluk bile gecikmiş adalet anlamına gelir.

Bu kadarı yetse gerek...

                                            Aydın Engin

 

Cuk

İdeal erkeği dünyanın her köşesinde bulabilirsiniz.

Ama dünya yuvarlaktır, yani köşesiz!

                                                                      Balthör

Günün İncisi

Doğru, pabuçlarını giyene kadar, yalan dünyayı dolaşır...

                                                                              Mark Twain

 

Günün Sözü

Hayatın uzaktan kumandası yoktur.

 

 

Kolsuz Yaşar’dan

Çinli düşünür "Konfüçyüs" ün tam 5 milyon akrabasının olduğu ortaya çıkmış.

Demek, "Düşün düşün, çoktur işin" sözü buradan geliyor...

 

Özdeyiş

Aptalların tatili tembelliktir, bitmez...

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi