15-20 gün içinde Eskişehir’de 3 Milli Eğitim Müdürü görev yaptı. Son müdür Pervin Töre oldu…
Birçok kişi gibi biz de Töre’yi,
Google’dan bir güzel araştırdık.
Neler yazılmış, ne yapmış hepsini okuduk. Gazetecilerin elbette daha çok aleyhinde olan haberler dikkatini çekiyor.
Doğrusu yanlışı, eksiği hepsi var.
Geçmişteki hataları kimse tekrar yapmak istemez.
Dahası ders de alır. Bu hepimiz için böyledir!
Bunları tekrar yazmanın bir anlamı yok. Dileyen merak eden internete girer bakar!
Pervin Töre için tüm bunlar geride kalmış gözüküyor. Doğrusunu söylemek gerekirse, bende geçmişi kurcalamanın deşmenin bir anlamı olduğunu düşünmüyorum.
Ancak geçmiş bizimdir! İnkar etmenin yok saymanın anlamı yoktur. Kimi zaman hep karşımıza çıkar!
Zaferlerde, yapılan kötülükler de…
Töre’yi bundan sonra yapacağı çalışmalarla değerlendirmek Eskişehir eğitimi açısından daha sağlıklı olacak.
Töre, göreve başlar başlamaz
kurumun internet sitesinden bir mesaj yayınladı. Mesajı okuyunca şunu hissedebiliyoruz.
Heyecanlı, coşkulu…
Yeni bir başlangıç yaptığı için mutlu…
Frigya, Selçuklu, Osmanlı medeniyetlerine atıfta bulunuyor.
Yunus Emre’nin “
İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir..." sözüne bağlılığını ifade ediyor.
En önemlisi de şu cümlesi:
-Eğitimde Eskişehir'i bulunduğu noktadan daha üst kademeye taşımaya yönelik çalışmayı amaç edineceğimi ifade etmek istiyorum.
Ve iş birliği vurgusu…
-Sayın Valimiz başta olmak üzere, belediyelerimiz, üniversitelerimiz, oda ve meslek kuruluşlarımız, sivil
toplum kuruluşlarımız, basın ve medya kuruluşlarımız ile yakın bir iletişim içinde çalışacağımıza inanıyorum.
Pervin Töre, ilk ziyaretini de Eskişehir’in köklü liselerinden Atatürk Lisesi’ne yapması da oldukça anlamlı…
Pervin Töre, artık biliyor…
Bir süreliğine gözler sürekli üzerinde olacak!
BEYNİNİZİ YORMAYIN SADECE ÇALIŞTIRIN!
1-İnsan beyninin ayaktayken ve açık havadayken yaklaşık yüzde 10 daha fazla çalıştığı düşünülmektedir.
Önemli kararlarınızı alırken kapalı alandaysanız, ”volta atmayı” deneyebilirsiniz.
2-Günde aklınızdan 60 bin ile 80 bin arası düşünce geçer. Bu düşünceler ne hakkındaysa,
hayatınız da ona göre şekillenir. Unutmayın, kafanızda en çok neyi düşünürseniz, hayatınızda da onu çoğaltırsınız.
3-Beynin en tehlikeli yanı ”
ters çaba” kuralına göre çalıştığı anlardır. Başınıza gelmesinden en çok korktuğunuzu başınıza getirir
! Buna ters çaba kuralı denir. Beyin odaklanılan hedef olumsuz olsa bile, bunu gerçekleştirmek için çalışır. Topluluk önünde konuşma yaparken ”acaba heyecanlanır mıyım ?” diye düşünürseniz, heyecanlanırsınız.
4-Beyin kısa süreli hafızada beş ile yedi arasındaki bilgiyi işleyebilir. Yeni bir bilgi gelince, bu bilgilerden birini atar. Buna ”sihirli sayı” kuralı denir. Bu kural aşılıp aşırı bilgi yüklenmesi durumunda beynimiz ”servis dışı” olur. Hayatınızın en büyük kararlarını alırken ”kafadan” değil, tıpkı beş haneli iki rakam grubunu çarparken yaptığınız gibi,
bir kağıt üzerine yazarak ne yapacağınızı hesaplayın.
DESPOTUN AKILLISI
Hepimiz kimi zaman hissederiz...
Boşluktayızdır...
Çaresizdiriz.
Kötü durumdayızdır...
Ve kendimizi yararsız hissediyoruzdur...
İşte böyle durumlarda ne olduğunu Frank Herbert, şu cümlelerle açıklıyor:
-Bu demek oluyor ki, tez elden despot bir yönetimi başınıza efendi olarak getireceksiniz. Akıllı despot bunu bildiği için köleleri arasında yararsızlık ve çaresizlik hissini pekiştirmeye çalışır.
GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ!
1917 yılı…
Osmanlı döneminde Eskişehir’de okulda yapılan bir kutlama…
PARA ZAMAN İLİŞKİSİ!
"Paranızı, paranın alabileceği şeylere harcayın. Zamanınızı ise paranın satın alamayacağı şeylere harcayın.
Haruki Murakami
GÜNÜN KARİKATÜRÜ