Görüş bildiren neden yok!

En genci 84 yaşında olan 14 general tutuklanarak cezaevine kondu…
Aradan 10 gün geçti, ne yazık ki şöyle etkili bir siyasetçi bu konuyla ilgili tek bir söz söylemiyor…
Memleket Partisi Genel Başkan Vekili Gaye Usluer, birkaç gün önce sosyal medya hesabından şu görüşü bildirdi:
- Sivas katliamının sorumluları yaşları nedeniyle cezaevine konulmazken, Rahmetli Erbakan’ın cezası yaşı nedeniyle ev hapsine döndürülürken, yaşları 80’in üzerinde emekli generaller cezaevine konuldu!
Bütün ülke dilini yutmuş…
Konuşan yok…
Görüş bildiren yok…
Yazık…
…/…
Sonuna kadar haklı!
Balyoz, Ergenekon, Askeri Casusluk davalarının kumpas olduğu ortaya çıktı. Kumpası kuranların kimileri hapis cezası aldı, kimileri yurt dışına kaçtı…
Peki, 28 Şubat, bu kumpas davalarından ayrı mıydı?
Bir kişi elinde bir CD ile savcılığa gider ve FETÖ’cü Zekeriya Öz’e CD’yi teslim eder. Elinde 28 Şubatla ilgili birçok bilgi ve belge olduğunu iddia eder…
Süreç bu şekilde başlar, Öz Ankara'nın yetkili olduğunu belirterek dosyayı Ankara'ya gönderdi.
Dosya Kozmik Oda'dan tutuklu olan Mustafa Bilgili tarafından yürütüldü. CD ile ilgili bilirkişi incelemesi yapıldı.
Tahmin ettiğiniz gibi bu incelemeleri yapanlar ile Balyoz ve Ergenekon incelemelerini yapan kişilerdi.
Yargılama sırasında Süleyman Demirel'in tanık olarak dinlenmesi kabul edilmedi! Özel Yetkili Mahkemelerdeki hakim ve savcılar görevden alındılar. Tutuklandılar ve yargılanıyorlar.
28 Şubat davası FETÖ’cü yapılanmanın yönlendirilmesiyle başladı! Haliyle kamu vicdanı büyük yara aldı. Eskişehirli hemşehrimiz Alican Türk’ün kısa süre önce yayınlanan “Bitmeyen sömürü 28 Şubat” kitabında tüm bu olan biten detaylı şekilde yer alıyor…
Türk 3 soru yöneltiyor:
28 Şubat bir darbeyse ve ortada bir suç varsa yanıtlanması gereken 3 soru yöneltiyor:
1. Sanıkları suçlamak için neden sahte belgeler üretildi?
2. Neden yargılama o sahte belgeler üzerinden yapıldı?
3. Soruşturma neden 28 Şubat'tan 14 yıl sonra, Erbakan'ın ölümüyle başlatıldı?
…/…
Sanırım 28 Şubat Davası söz konusu olduğunda anamuhalefet partilerinin de suskun kalmalarını iyi değerlendirmek gerekiyor.
 
 

PİKNİKTE OTOPARK ÜCRETİ OLUR MU?

Mamuca Göleti’nin kenarında Büyükşehir Belediyesi piknik alanı yaptı. Çok da güzel oldu.
Şehrin birçok noktasında piknik alanları kapatılınca buraya rağbet arttı.
Büyükşehir Belediyesi baktı ki ilgi var biraz daha büyüttü.
Yetmedi bir daha büyüttü!
Dar gelirlinin, yoksulun eğlendiği ailesiyle vakit geçirdiği bir alan haline geldi…
Pandemi nedeniyle uzun bir süre tüm piknik alanları gibi kapalı kaldı. Normalleşmeyle birlikte kısa süre önce yeniden açıldı…
Ama o da ne! Açılırken, farklı bir uygulama var!
Gelenlerden otopark ücreti alınmaya başlanmış. Bizi arayan vatandaş diyor ki:
-Pikniğe giriş ücretli!
Muhtemelen belediye de diyecek ki “otopark ücreti”
İyi ama daha önce yapılmayan bu uygulama şimdi neden yapılıyor. Ne değişti? Belediyenin bütçesi dar gelirliden alınacak otopark ücreti ile mi düzelecek!
Sorarım size o piknik alanına vatandaş arabayla gitmeden nasıl ulaşabilir! Orada piknik yapmaya gidenlerin büyük çoğunluğunun hafta sonlarında ki en büyük eğlencesi! Ailesiyle, arkadaşlarıyla sosyalleşebildiği yegane alan…
Bunu ücretli yapmak hiç de doğru bir uygulama değil!
Unutulmamalı belediye özel işletme değil! Bunun bir adım sonrası piknik alanının özel bir işletmeye devredilmesi olur! 
 

MÜTEAHHİTLER DE İŞ BIRAKIYOR

Genelde işçiler iş bırakırdı. Ama burası Türkiye ve Müteahhitler iş bırakma kararı aldı…
Nasıl bırakacaklar?
İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) öncülüğünde gerçekleştirilen Türkiye İnşaat Sektörü İstişare Toplantısı’nda, inşaatların 2 Eylül Perşembe günü durdurulması kararı çıktı.
İnşaat müteahhitleri, çimento fiyatlarının yüksekliğinden şikayetçi!
Başkan Tahir Tellioğlu, uyarılara rağmen çimento zamlarının devam ettiğini söylüyor…
 

GÜNÜN SÖZÜ!

Kimseyi mükemmel olduğu için sevmezsin. Mükemmel olmadığı gerçeğine rağmen seversin. Jodi Picoult
 

GÜNÜN KARİKATÜRÜ