Bir plan yapsa da ikisinin de bulundukları görevler nedeniyle görüşmek çok ama çok zor gerçekleşirdi.
Her iki isim Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde uzun yıllar görev yapmışlar. Hem de etkili bir görev. Kendileri söylediklerinde araştırdım doğru.
Tamamen rastlantı karşılaştığım ESOGÜ’de görev yaptıktan sonra emekli olan her iki isim de AK Parti’ye çok yakın.
AK Parti’ye yakın olduklarından dolayı her ikisine de 1 Kasım’da yapılacak erken seçimde AK Parti’nin beklentilerini sordum.
‘1 Haziran’daki gibi yüzde 40’mı olur? Sandıktan iktidar olarak mı çıkar?’.
Her iki AK Parti’li de sanki sözleşmişler gibi aynı şeyleri söylediler.
“Biz koalisyon için yapılması gereken ne varsa yapmaya çalıştık. HDP hariç CHP ve MHP’ye de el uzattık. Her ikisi de uzattığımız eli sıkmadılar. Yani koalisyon için adım atmadılar. CHP ‘kırmızıçizgilerimiz var’ diyerek 14 şart koştu. MHP 8 Haziran’dan beri kendilerinin olası bir hükümet içerisinde kesinlikle olmayacaklarını. Seçmenin kendilerine muhalefet görevi verdiğini söyledi. Ne CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ne de MHP Lideri Devlet Bahçeli koalisyon için milletin kendilerine verdiği mesajı okuyarak adım atmadılar. Hatta hatırla Sayın Bahçeli, erken seçim diyordu. Şimdi ise erken seçim olmasın şarkısını söylüyor. Koalisyona yanaşmayan MHP erken seçime de karşı. Peki, ne olacak? Ülke hükümetsiz kalacak? Bütün bu gelişmeleri yakın takip eden milletimiz 1 Kasım’da sandık başında gerekeni yapacak. AK Parti’yi yeniden tek başına iktidar olması için oyunu verecektir.”
Ayrı ayrı mekânlarda karşılaştığım AK Parti’ye yakın iki isim ile yapmış olduğum sohbetten çıkardığım özet böyle.
Gelelim başlığa.
Sabah sabah telefonum çaldı. Saat 09.00 civarı idi.
‘Sadi YÖK Osmangazi Üniversitesi Rektör adaylarının isimlerini Cumhurbaşkanına göndermiş. Bu konuda bilgin var mı? Listede kimlerin isimleri var öğrenemedim?’ dedi.
‘Bilgim yok. Araştırıp sana bilgi vereyim’ diyerek telefonu kapattım.
Arkadaşım aldığı istihbaratın doğru olup olmadığını öğrenmek için 5-6 kişiye telefon ettim.
YÖK’ün ESOGÜ Rektör aday adalarının isimlerini Cumhurbaşkanına gönderdiği haberini kimseye doğrulatamadım. Ankara’dan bir gazeteci arkadaşıma telefon ederek ona da sordum.
YÖK henüz Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektör adaylarının isimlerini Cumhurbaşkanına göndermemiş. Arkadaşımın aldığı istihbarat ‘balon’ çıktı.
Konu seçimden açılmışken AK Parti’li iki arkadaşa da ESOGÜ Rektörlük seçimlerini de sordum.
‘Bu sabah bir arkadaşım telefon etti. ESOGÜ rektör adaylarının ismini YÖK Cumhurbaşkanına bildirmiş. Ben araştırdım istihbarat doğru çıkmadı. Sizin kulağınıza gelen isim var mı?’.
Öğleye doğru görüştüğüm AK Partiye yakın olan arkadaş,’Büyük ihtimalle Prof. Dr. Hasan Gönen yeniden atanacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kulağına çok önemli bir isim fısıldamış’ dedi.
Saat 13.30 civarında görüştüğüm bir diğer AK Partili ise,’Ankara’da bir üniversitede öğretim görevlisi arkadaşım telefon etti. Hasan Tosun Hocayı daha şanslı gördüğünü söyledi. Ankara’daki öğretim üyesi arkadaşımın kulağı deliktir. Bir yerlerden bir şey duymasa konuşmaz. Bende şahsen Hasan Tosun Hocanın şansını yüksek olarak görüyorum’ dedi.
Anlaşılan ESOGÜ Rektör adaylığı Prof. Dr. Hasan Gönen ile Prof. Dr. Hasan Tosun arasında geçecek.
Prof. Dr. Hasan Gönen’i ve Prof. Dr. Hasan Tosun’u da çok iyi tanıyan isim olan 2011 seçimlerinde kendisi de rektör adaylarından İstanbul’da ünlü bir hastanede görev yapan Prof. Dr. Yavuz Beşoğul rektörlük seçimlerinin yapıldığının günün akşamında telefon etti.
Seçim sonuçlarını uzun uzadıya değerlendirmişti.
Sohbetten çok kısa özet:
‘Sadi Bey tahmin ettiğim sonuç çıktı. İlk üç benimde yaptığım sıralama idi. Ancak Hasan Tosun Hocanın Adnan Şahin hocanın üzerinde oy alacağını düşünüyordum. Rektörlük ise mevcut Rektör Hasan Gönen ile Hasan Tosun hocalar arasında geçer’.
Dünde iki ayrı AK Partili de bu isimleri söyleyince büyük ihtimalle Rektörlük Prof. Dr. Hasan Gönen ve Prof. Dr. Hasan Tosun arasında geçecek gibi.
Prof. Dr. Adnan Şahin atanır ise büyük sürpriz olur.
ESOGÜ rektörlük seçimlerinde sandıktan çıkan tablo ise şöyle:
Rektör Prof. Dr. Hasan Gönen 331, Prof. Dr. Adnan Şahin 147, Prof. Dr. Hasan Tosun 120, Prof. Dr. Alpaslan Birdane 68, Prof. Dr. Ejder Okumuş 24 ve Prof. Dr. Muammer Kaya da 8 oy aldı. Aday olmayan Prof. Dr. Hasan Hüseyin Erkaya’ya 1 oy çıkmıştı.
Eskişehir’in bir ‘ağabeyi’ olmalı
Eskişehir’de herkes konuşuyor. Herkes düşüncesini açıklıyor. Geçmişte “aman canım bana ne” derdik. Veya “Bu konuda benim fikrim sorulmadı. Sorulmadığına göre önemsenmiyorum. O nedenle ben ne diye kafa yorayım”diyorduk.
Ama artık o zihniyet değişti. Şimdi de diyorlar ki;
“Herkes her şeye burnunu sokuyor”
Allah Allah. Daha dün “insanlar neden konuşmuyorlar, neden fikirlerini söylemiyorlar” diye onları eleştiriyorduk. Bugün konuşmaya başladıklarında ise; “Bilende bilmeyen de. İlgisi olan da olmayan da yani ağzı olan konuşuyor” diye eleştiriyoruz.
Bırakın insanlar fikirlerini, düşüncelerini özgürce söylesinler.
Hani düşünce özgürlüğü vardı. Hani herkes fikirlerini açık seçik söyleyeceklerdi.
Geçtiğimiz gafta bir meslek odasında, diğer meslek odalarının başkanı ile yönetim kurulu üyeleri ve birkaç sivil toplum kuruluşunun da başkanı ile birlikte sohbet ettim.
Sohbetin konusu Eskişehir…
AK Parti’den önce Eskişehir’e gelen hizmetler ile AK Parti hükümetiyle birlikte gelen yatırımlar karşılaştırdık.
Diğer taraftan da, Yılmaz Büyükerşen’in Büyükşehir Belediye Başkanı olmadan önceki Eskişehir ile Yılmaz Hoca’nın üç döneminde şehre yaptıklarını da konuştuk.
Gerek iktidar partisi döneminde, gerekse Yılmaz Büyükerşen’in 16 yıllık belediye başkanlığı döneminde Eskişehir’e yapılan hizmetler takdirle karşılanıyor.
Oda ve sivil toplum kuruluşlarının başkanları, geçen 15 yıllık süreç içerisinde Eskişehir’in çehresi değiştiğini, bu değişimin AK Parti Hükümeti ile Yılmaz Büyükerşen’in sayesinde gerçekleştiği görüşünde.
Başkanların yakındıkları tek konu var. O da “Eskişehir’de diyalog eksikliği”. Bunun için de önce kurum, kuruluşlar, kişiler, sivil toplum kuruluşları arasında ‘Diyalog’ olması lazım. Bu diyalog’u sağlayacak bir ağabeye ihtiyaç var.
Bu ağabeylik görevini Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı veya Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen üstlenebilirdi.
Ancak maalesef ‘sen, ben’ çekişmesi nedeniyle her iki isimde ağabeylik yapamadı.
Ben şahsen bu ağabeylik görevini yaşça daha uygun olan Yılmaz Büyükerşen üstlenmesinin daha doğru olacağını düşünüyorum.
Seçimlerden sonra Eskişehir’i TBMM’de temsil edecek milletvekilleri, vali, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanları, ESO-ETO-ESOB, Ziraat Odası, İMO, Mimarlar Odaları gibi bir geniş yelpazeli, adı ‘Eskişehir’in akil adamlarımı?’ olur. Veya başka bir isim.
Bu heyet hiç olmazsa ayda bir defa bir araya gelerek Eskişehir’i konuşmalı. Böylelikle Eskişehir’de bir güç birliği de oluşmuş olur.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...