ESOGÜ Rektörü Hasan Gönen, iddiadan uzak, sakin, kendi halinde bir adamdır. Akademik çevrelerde tanındığı kadar bir dönem Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olması sebebiyle vatandaş nazarında da tanınırlık kazanmıştır.
Belki bu sakinliği nedeniyle herkesle arayı iyi tutabilmeyi başaran nadir isimlerdendir. Siyasette yer almasına rağmen Üniversite siyasi bir eğilim hissettirmemiş. Hem CHP’li Belediye Başkanları hem de Ak Parti cephesindeki Vekillerle diyalogları sıcak tutabilmiş bir isimdir.
Gönen’in rektörlük döneminde ESOGÜ hem fiziksel hem de akademik hacmini genişletmiş ve yıllardır Anadolu Üniversitesi gölgesindeki küçük kardeş algısından sıyrılmış, kendi rüştünü ispat etmiştir.
İmkânları azdır, bütçesi kısıtlıdır, kadrosu sınırlıdır ama kaynak bulma konusunda da ne kadar başarılı olduğunu sadece son 2 sene de yapılan yatırımlara ve yatırım miktarına bakarak takdir edebiliriz. Çünkü bu yatırımları alabilmenin en büyük sebebinin ikili diyaloglar, inatla peşinde koşmak ve gerektiğinde tanınırlığı ve çevreyi kullanabilme yetisi olduğunu hepimiz çok çok iyi biliyoruz.
Biraz övgü yazısı oldu bu farkındayım. Elbette eleştirdiğimiz, şu da olmalı dediğimiz yazılarımız da oldu. Gariptir hiç birinde tenkit de edilmedim, cevapsız da bırakılmadım ve en önemlisi eleştirdiğim için yüzü sirke satan bir adamla karşılaşmadım.
Hazır rektörlük seçimi gündeme gelmişken, siyasi gündem hareketlenip onun içinde kaybolup gitmeden, yani başka bir deyişle, iş işten geçmeden Hasan Gönen ile ilgili not düştüklerimizi paylaşayım istedim. Zira bir dönem daha devam etmesinin ESOGÜ’ye büyük katkı yapacağını düşünenlerdenim. Hem ne demişler ; “marifet iltifata tabidir, sermayesiz meta zayidir.”
Amatör Spor Ruhu ve Es TV
Pazar günü amatör futbol camiasının bu sene için en önemli mücadelesi vardı. Bal liginde Eskişehir’i temsil edecek takım olabilmek için Sağlıkspor ve Yunusemrespor karşı karşıya geldi. Atatürk Stadyumu bayram yeri gibiydi. Kapalı tribünü tamamen dolduran taraftarlar, Bando EsEs, spor camiasının önde gelen isimleri bir araya geldi.
Bir tarafta yaş ortalaması 19 olan genç çocuklar ile Bal liginde kesin düşersiniz denilen Sağlıkspor ile zorlu bir sene geçiren ve onurlu bir mücadele ortaya koyan Serdal Eroy ve çocukları, diğer tarafta ise amatör spora Eskişehir bazında yapılmış en büyük maddi yatırımı yapan hedefe kilitlenen Yunusemre ve Orhan Türkmengil’in idaresindeki futbolcuları gördük. 120 Dakika ayakta kalma mücadelesi ile ardından uzayıp giden ve ancak 11 penaltı sonrası bozulan eşitlik ile kalp dayanmaz denilen bir final izledik beraberce. Kazanan sadece Yunusemre olmadı. Eskişehir amatör futboluna uzun zamandır yaşamadığı bir heyecan, renk ve heves geldi. Hem Serdal Eroy hem de Orhan Türkmengil centilmenlik, kardeşlik, adamlık örneği sergilediler.
Bir parantez de bize yani Es TV’ye açalım. Zira yayıncı kuruluş değiliz. Onların spor karşılaşmaları için elinde bulunan imkânlarının teçhizat ve personel olarak yüzde 10’u bile elimizde yok ve tek kuruş talep etmeden 120 dakika ve penaltıları canlı olarak çok kameralı sistemle naklen yayınladık. Eskişehir amatör sporuna jest yapmak için ekip arkadaşlarımla birlikte üstün gayret sarf ettik ve biz de ufak tefek eksiklere rağmen alnımızın akıyla bu işin üstesinden gelmeyi başardık. Bu canlı yayın bile bu amatör şölene büyük renk kattı. Demek ki amatör ruhla yapılan işlerde bile profesyonel keyifler alınabiliyormuş. Her detayı ile bu Pazar bunu öğrendik ve öğrettik. Ne mutlu Eskişehir’e…