Gezegenimizden dersler çıkarmak

 
1999 yılında Gebze’de TUBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Bilişim Teknolojileri Araştırma Enstitünde görev yapıyordum. Öylesine güzel bir yerdedir ki, o tarihte çalıştığım Enstitü, Körfezin üstünde bir yamaçta yer alır ve neredeyse Körfezin en güzel manzarasına sahip yerlerinden biridir. Çalışmaya başladığım dönemde, izlemekten çok keyif aldığım bir manzaraya sahipti. Hemen yamacın altında Eskihisar Feribot İskelesi ve körfez boyunca bir kıyıdan karşı kıyıya gidip gelen feribotlar, bulunduğumuz yamacın karşı kıyılarda ise Değirmendere, Gölcük, Yalova gibi yerleşim yerleri yer alıyordu. İşte 17 Ağustos 1999 sonrası o manzaraya bakmak hiç keyif vermedi. Sadece acı verdi bana ve benim gibi pek çok insana. Bu benim belki de bugün akademik görüşümü ve çalışma şeklimi şekillendiren en önemli dersleri çıkarmamı sağladı. Görmeye alışık olduğum manzara değildi karşı kıyılarda gördüğüm, karşı kıyılar değişmişti. On binlerce kişinin yaşadığı yerler deprem sonrası deniz tarafından geri alınmıştı.
 
Benim öğrendiğim şey, bilimimizin en temel görevi bize bahşedilmiş bu gezegeni ve gezegenimizi oluşturan sistemleri anlamaya çalışmak. Anlayarak faaliyetlerimizi sürdürmeye çalışmak. Gezegenimiz ve onu oluşturan sistemler, bize ne yapmamız gerektiği ya da ne yapmamamız gerektiği konusunda yol gösterici oluyor. Yeter ki gözle, incele, anla ve muhakeme et.
 
Ben o gece çok şanslıydım, o sene yurtdışında post doktoraya gideceğim için iznimi bir hafta uzatmıştım ve iznimi uzattığım haftanın başında deprem oldu. Belki iznimi uzatmamış olsaydım, ben de enkaz altında kalabilirdim. O gece on binlerce insanımızı hatalarımıza mahkum ettik.
 
Bir daha bu acıların yaşanmamasını diliyorum. Herkes benim gibi şanslı değil. Şansa değil, akla, bilime, mühendisliğe ve sağduyuya güvenelim. Gezegenimizi ve onu oluşturan sistemleri anlayalım ve gezegenimize rağmen değil, onunla uyumlu şekilde gelişmemizi, yerleşimlerimizi planlayalım ve şekillendirelim.
 
O, bize doğru yolu gösterecektir. 17 Ağustos’un üzerinden 19 yıl geçti. 19 yıl, birçokları gibi benim için de yaşananların acısını hafifletmedi. Bana düşen bu acılardan dersler çıkarmak ve bilimsel çalışmalarımı bu yönde şekillendirmek ve yetiştirdiğim öğrencilere bunları aktarmak. Hatalarımız nedeniyle deprem sonrasında hayatını kaybetmiş olan on binlerce insanımıza Allah’tan rahmet yakınlarına sabır diliyorum. Her 17 Ağustos sonrası olduğu gibi...