Yaşamın İçinden
Gel dedi gittik
Ünlü Susurluk davasında cürüm işlemek için silahlı teşekkül oluşturduğu gerekçesiyle 5 yıl hapis cezası alan Mehmet Ağar 1 yıl sonra tahliye edildi.
Serbest bırakılan Ağar şöyle konuştu:
“Bunu bir devlet görevi gördüm. Tamamladım.
Devlet gel dedi geldik.
Git dedi gittik.”
--//--
Aslında yazımın konusu Mehmet Ağar değil.
Ama Sayın Ağar beş yıllık cezasının bir yılını yattıktan sonra, şartlı olarak tahliye edildi.
Nasıl tahliye edildi?
Niçin tahliye edildi?
Bunları irdeleyecek değilim.
Ağar’ın tahliyeden sonra konuştukları hoşuma gittiği için aldım köşeme.
Bunu devlet görevi gördüm, tamamladım.
“Devlet gel dedi geldik. Git dedi gittik.”
Güzel değil mi?
Mehmet Ağar’a geçmiş olsun diyorum.
--//--
Önceki gün gördünüz.
Eskişehir’de üç yerel televizyonun, yedi yerel gazetesinin ilk haberi Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’di.
Neden?
Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükerşen:
“Eski stadın yerine talibim” dediği için.
Büyükerşen’in bu çıkışı yedi gazetede de, bazılarının düşündüğünün aksine olumlu olarak verildi:
“Atatürk Stadı’nı bize verirlerse, mükemmel bir kent meydanı yaratırız.”
“Stadı versinler kent meydanını biz yapalım.”
“Stadın yerini bize bıraksınlar.”
Hoca meydan okudu.
Büyükerşen stadın yerine talip oldu.
--//--
Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen özetle diyor ki:
“Mevcut stat alanını Büyükşehir Belediyesi’ne devretsinler; biz burayı Eskişehirlilerin istediği gibi kent meydanı yapalım. Ayrıca yeni stadı da aynı proje ile biz yapalım. Finansmanı Allah’ın izniyle buluruz. Şimdiye kadar taraf olmamak ve sıkıntı yaratmamak için geri planda kaldım. Şimdi görüyorum ki, iyi niyetimde yanılmışım. TOKİ’nin hazırladığı imar planı tadilatı ortaya çıkınca ‘Eyvah’ dedim ve çok geç olmadan müdahil olma gereği duydum.”
--//--
AKP Milletvekili Ülker Can neden bu kadar TOKİ’ci oldu anlamadım.
Şöyle çıkıp çarşıyı pazarı dolaşsaydı da “Keşke stadın yerini Yılmaz Hoca yapsa. Çünkü o yaparsa güzel yapar. Şimdiye kadar yaptıkları hep örnek oldu” diyenleri dinleseydi.
Dinleseydi de, kentsel gelişmelerin içine “TOKİ bedava mı yapsın” diyerek dar politikayı sokmasaydı.
Bu şehirde yaşayacak insanların, mühendislerin ve mimarların sesine kulak verseydi daha iyi olmaz mıydı?
Günlerin Getirdiği
İMO’dan sonra Mimarlar Odası da
Eskişehir İMO’dan sonra, Mimarlar Odası Eskişehir Şubesi Başkanı Mehmet Gürel de yazılı bir açıklama yaparak “Eskişehir’in kaderi ile oynanmasına asla razı gelmeyeceğiz” dedi. Eski stadyum yerinin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirten Mimarlar Odası Başkanı Mehmet Güler “Para kazanmak uğruna popülist yaklaşımlarla gösterişli projelerle yapı yoğunluğunu artırarak, Eskişehir’in kaderi ile oynanmamalıdır. Biz eski stadın bulunduğu alanın komşuları ile bütünleştirilerek ele alınmasından yanayız” diyor. TOKİ’nin kat karşılığı iş yapan müteahhit pozisyonda olduğunu vurgulayan Mehmet Gürel TOKİ asıl amacından uzaklaşmaktadır. Fakir fukarayı konut sahibi yapmak için kurulan TOKİ şimdi rant peşinde koşan müteahhit durumuna girmiştir. TOKİ’nin arkasında devlet vardır. Hiç bir ruhsatı denetlemeye tabi değildir. Bunun için stadyumun yeri çok iyi değerlendirilmelidir” diye konuşuyor.
Çok ilginç değil mi? Şehrin geleceğini hesaplayan inşaat mühendislerinin ve mimarların bu olumlu görüşlerine bakalım siyasiler ne diyeceklerdir? Geçmişte yapılan uyarılar unutularak, onlara da mı şimdiye kadar neredeydiniz sorusu sorulacak?
Yeni gar binası ve İstasyon köprüsü
Demiryolunun yer altına alınma işi, Şeker Fabrikasından itibaren Eskişehir merkezinde tıkanıp kaldı. Muttalip Caddesi ve Sakarya Caddesi her tren geçişinde araç trafiğine kapanıyor. İtfaiye ve acil servis araçları korna çalarak bekliyorlar. Dikkat edin AKP milletvekillerinin ikide bir “şuraya yapılacak, buraya yapılacak” dedikleri yeni gar binası gündemden inmiş durumda. Bunun nedeni hakkında farklı yorumlar yapılıyor. Ancak en son yapılan yorumu farklı duyduk. Başbakan Erdoğan’a bu durum aktarılmış ve yeni gar projesinden söz edilmiş. Erdoğan da il yöneticilerini, “Protokolü filan bırakın. Peron yapın ve sorunu çözün” şeklinde uyarmış. Gar projesi bu görüşe göre beklemeye alınmış.
Bir başka konu da, İstasyon köprüsünün durumu. Demiryolunun yer altına alınması kapsamında yıkılması planlanan İstasyon köprüsünde sıkıntılar bir türlü sona ermiyormuş. Köprü yıkıldıktan sonra tramvayın geçeceği yerle ilgili olarak mahkemeye yansıyan bir konu olduğunu belirten ilgililer “Bu konuda Büyükşehir Belediyesi sorumluluğunu yerine getirmiyor” demekteymişler. Durum onu gösteriyor ki, birinci olay neyse de, ikinci olayı yargı çözecek.