Şinasi Kula yazdı
Yazı başlığımdaki söz de bana aittir. İnanarak ve çok severek söylediğim bir sözdür bu. İnsanın zaman içerisinde birtakım değişikliklere uğraması doğaldır, yadsınamaz bir gerçektir. Ama ‘başkalaşması’ çok tehlikelidir. Çünkü Türk Dil Kurumu sözlüğünde başkalaşmanın karşılığı; Kötüleşmek, bozulmak anlamına gelir.
Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki on yıl önce yazdıklarınız, savunduklarınız bile unutulmuyor. İnternet denen bir dünyaya girdiğinizde ne var ne yok karşınıza çıkarıveriyor hepsini. “Geçmişi insanın gölgesidir” sözümün doğruluğunu teyit ediyor yani…
Şimdi konumuza girelim hemen izninizle!
Eskişehirspor Teknik Direktörü Alpay Özalan, referandumda evet oyu kullanacağını belirten bir paylaşımda bulunmuş (evet kampanyasına dâhil olmuş). Bunda hiçbir anormallik yok kesinlikle. Hayır kampanyasına dâhil olanlar bizden, evet tarafı sizden türünden sığ bir yaklaşım toplumsal uçurumu tetiklemekten öte hiçbir işe yaramaz. Linç etme çabasındakileri de asla tasvip etmiyorum. Bu toplumu karpuz gibi ikiye bölmek isteyenler zaten uzunca yıl emek vermekteler. Bir de biz toplum olarak bu tuzaklara düşmeyelim diyenlerdenim bilesiniz ki. Herkes dünya görüşünü demokratik platformda özgürce belli edebilir ve savunabilir velhasıl kelam…
Alpay Özalan’a yapılan sanal saldırıları (gerek sosyal medyadan, gerek köşesinden) kınayan arkadaşlarıma zerre sözüm yok, iyi de yapmışlar. Ama kantarın topuzunu kaçıran kardeşlerim tabir caiz ise işin boyutunu değiştirmişler kanımca. Nasıl mı? Hemen açıklayayım. Sevdiğim bir kardeşim, örnekleme yaparken şöyle diyor mesela; “Gezi’de siyasi görüşünü açıklayanlara, kimse bir şey demedi…”
Dedi canım kardeşim, hem de ziyadesi ile dedi!
Bak o olayın hemen akabinde bir değil, on değil, yüzlerce sayfa istihbarat raporu uluorta yayınlandı. Siyasetçisinden gazetecisine, sporcusundan sanatçısına, sivil toplum kuruluşundan sanayicisine Gezi’ye bir twiti ile dahi olsun destek veren herkes ulu orta afişe edildi hatta hedef gösterildi. Google hazretlerine şu anda girseniz bu bilgileri görebilirsiniz. “İşte Gezi olaylarına destek verenler” puntosu ile açıklandı unuttunuz mu?
***
(24.06.2013 11.20) Gezi olaylarına destek veren isimlerden bazıları şu şekilde:
-Duman müzik grubu “Eyvallah” adında bir şarkı besteledi.
-Demir Sert, “Bu Gaz Bi Harika Dostum” isimli -şarkıyla Gezi Parkı Direnişi'ne müzisyen olarak ta destek verdi.
-Boğaziçi Caz Korosu Recep Tayyip Erdoğan'ın çapulcu söylemini “Çapulcu Musun Vay Vay” adındaki şarkı ile eleştirdi.
-Kardeş Türküler, “Tencere tava hep aynı hava” şarkısını besteledi.
-Oğuzhan Uğur, “Birinci Vazife” adında bir şarkı yaptı.
-Marsis, Gezi Parkı olaylarında başbakanın tutumunu “Oy Oy Recebum” adlı şarkıyla eleştirdi.
-Müzisyen Fazıl Say, olaylara sahne aldığı konserde tencere çalarak destek verdi.
-Boyner Grubu adına Ümit Boyner, Herry markasının sahibi Selami Sarı, Silk & Cashmere markasının kurucusu ve CEO’su Ayşen Zamanpur gibi perakende grupları Taksim Meydanı’nda bir AVM inşa edilmesi durumunda burada yer almayacaklarını açıkladılar.
Protestoları destekleyen diğer isimler: (Yüzlerce müzisyenin listesini geçiyorum). Futbolculardan Didier Drogba, Manuel Fernandes, Gökhan Gönül, Selçuk İnan, Salih Uçan, Burak Yılmaz, Juan Pablo Pino, Wesley Sneijder, Colin Kazım Richards, Yekta Kurtuluş, Dany Nounkeu, Sercan Yıldırım, Recep Niyaz, Felipe Melo, Ersan Gülüm, Tomas Ujfalusi ve Pascal Nouma eylemi desteklediklerini sosyal medya aracılığıyla belirttiler. Mehmet Okur, Işıl Alben, Carlos Arroyo, Deron Williams, Jaka Lakovic, Josh Shipp, İbrahim Kutluay, İlkan Karaman, Jamon Gordon, Angel McCoughtry, Doğuş Balbay, Ufuk Sarıca, Cappie Pondexter, Eda Erdem ve Sinan Güler gibi basketbolcular da sosyal medyada konuyla ilgili görüşlerini paylaşmıştır. Mehmet Ali Alabora, Ahmet Şık, Nasuh Mahruki, Okan Bayülgen, Erdal Beşikçioğlu, Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Can Bonomo, Cem Adrian, Fazıl Say, Sezen Aksu, Levent Üzümcü, Nejat İşler, Duman, Hayko Cepkin gibi ünlü kişiler de sosyal medya üzerinden veya protestoların bazılarına katılarak desteklerini vermişlerdir.
İşte Gezi Parkı'nın sponsorları: Yapı Kredi Bankası, Garanti Bankası, İş Bankası, Boyner Grubu…
Creatif şirketler: Bu vakıflar eylemcilerin gıda sorunu yaşamaması için Taksim Meydanı'na sürekli yemek servisi yaptı. Migros'un kamyonları kişisel ihtiyaç maddelerini Taksim'e boşalttı. Alkollü içecekleri ise Anadolu Grubu (Efes Bira) karşıladı. Bu grup da kamyonlarla sevkiyat yaptı…
İşte o siyasiler, işte o gazeteciler biçiminde kategorilere ayırdığı listesinin hemen akabinde işte o sanatçılar listesini de sunuyor tabii… Mehmet Ali Alabora, Sezen Aksu, Gülben Ergen, Okan Bayülgen, Beyazıt Öztürk, Tarık Akan, Zülfü Livaneli, Kıvanç Tatlıtuğ, Şevval Sam, Pelin Batu, Olgun Şimşek, Ali Poyrazoğlu, Erdal Beşikçioğlu, Haluk Bilginer, Yavuz Bingöl, Edip Akbayram, Volkan Konak, Kenan İmirzalıoğlu, Kıvanç Tatlıtuğ, Mehmet Aslantuğ, Bergüzel Korel, Halit Ergenç, Sertap Erener, Meltem Cumbul, Demet Akalın, Tuba Büyüküstün ve Onur Saylak...
***
Sonra ne mi oldu değerli arkadaşlarım? Bu kişilerden bazıları linç kampanyasına dayanamadılar. Mustafa Alabora’dan haber alanınız var mı mesela, nerelerdedir kendisi? Tüm Türkiye’nin programlarına kilitlendiği Levent Kırca’nın anında televizyon programları kaldırıldı. Özel yaşamlarında zaafları bulunanlardan bazıları uyuşturucu kullanıyor gerekçesi ile kamuoyuna duyuruldu. Fazıl Say aleyhinde bezdirici davalar Brezilya dizileri gibi uzadıkça uzadı. Levent Üzümcü hala işsiz! Bir de baskılar karşısında anında çark edenler oldu. Örneğin Gezi Parkı eylemine, “Ağaçların onuru faşizmi yenmeye yetmeyebilir ama en azından safımız belli olsun. Bu gece ben de Gezi Parkı’nda olacağım” mesajı ile destek veren Nihat Doğan! Yavuz Bingöl, Şafak Sezer, Kenan İmirzalıoğlu, Haluk Bilginer ve daha niceleri, nereden nereye dedirtip tebessüm ettirdiler! “İçki içilmedi” diyen imamı, Ali Koç’u da anımsatayım mı? Ya ölenleri?
Son anımsatmam; daha dün Aydınspor-Hatayspor maçına, üzerinde “Hayır” ifadeleri bulunan pankartla girmek isteyen CHP'liler gözaltına alındı!
Demem şudur; geçmiş asla unutulmaz…