Dem Dem takılmadı
Sümer’in başında Ali Onur Özer çıktı
İşitme Engelliler yaşa takılıyor
Birbirlerini tebrik ettiler
Heyecanlı maça ilgi vardı
Anadolu Üniversitesi kampüsünde sonbahar temizliği…
Eskişehir parkındaki dubalar tepki çekti
Eskişehir’de "Köpekli Park" hayvan dostu heykeller…
Eskişehir İsmet İnönü Caddesi’nde futbol efsaneler…
Eskişehir’in simgesi köprü, yılbaşı için hazırlanı…
Eskişehir'in arka sokaklarında park sorunu büyüyor…
Tepebaşı Belediyesi'nden çevre dostu atık getirme …
Bitkilere Şekerli Su Vermek: Faydaları ve Zararlar…
Eskişehir’de ilçe yollarına dev yatırım: 124 milyo…
Akaryakıt istasyonu yanında yangın paniği!
Eskişehir'in gözde ilçesinde yatırımcılara yeni fı…
Geçici hükümet ve ortak vaatler
Soner Yüksel
14 Haziran 2015
00:08
A
a
Seçimin üzerinden bir haftalık süre geçti. Eldeki veriler ışığında olası koalisyon alternatifleri ve olabilirlikleri değerlendirilmeye, konuşulmaya devam ediliyor. Ortaya çıkan somut bir umut ya da olabilirlik var mı diye sorarsanız şayet, ben o umudu henüz görebilmiş değilim. Belki ilerleyen günlerde olabilir ama şu an için koalisyon ışığı gördüğümü söyleyemem.
Her partinin kırmızıçizgileri, her partinin icracı Bakanlık talepleri ve her partinin diğerleri kendine mecburmuş gibi tavırları, söylemlerine bakınca ortaya çıkan “erken seçim” söylentileri de boşa değilmiş gibi geliyor.
Bana kalırsa şu ana kadar olup bitenlerin ardından atılabilecek en mantıklı adım 1 sene sonrasına seçim kararı alabilecek ve 1 sene içinde CHP, MHP ve HDP’nin ortak, birbirine yakın vaatlerini yerine getirebileceği “geçici hükümet” kurulması.
HSYK başta olmak üzere adli sistem ve yargıyı düzenleyecek, 17, 25 Aralık başta olmak üzere tüm yolsuzlukların sağlıklı yargılanmasını sağlamak gibi. Yüzde 10 barajını tamamen ortadan kaldıracak ve partilere yapılan seçim yardımını alınan oy sayısına göre eşit dağıtılmasına imkân tanıyacak bir seçim yasasını düzenlemek gibi. En düşük asgari ücret ve emekli zamlarını 1500, 1600 TL seviyesine getirecek düzenlemeyi yapmak gibi. Cumhurbaşkanı hakları ve örtülü ödenek imkânlarını tek adamlığı engelleyecek bir şekilde yeniden ele almak gibi. YÖK’ü devre dışı bırakmak, dokunulmazlığı kürsü ile sınırlı tutmak ve devlet kurumlarına hâkim olmuş kadrolaşmayı yok etmek gibi, tabi bankaların ve borç yönetim şirketlerinin pençesindeki halkı bu borç sıkıntısından kurtaracak sözleri de unutmayalım.
İşte bunları yapmak, hiçbir partinin kırmızıçizgisini aşmayacak ve geçici olunduğu için içeriden dışarıdan herkesin destekleyebileceği gayet olabilir bir çözüm.
Genel Başkanların ve partilerin dertlerinin ne olduğunu, ne kadar samimi olduklarını anlayabileceğimiz bir çözüm. Ve bana göre bir sonraki seçimde neler olabileceğini de gösterecek bir çözüm hatta.
Yapılır mı, olur mu, iş bu noktaya gelir mi bilemiyorum. Henüz çok erken gibi gözükse de gidişattan okuduğum tablo da benim aklıma gelenler bunlar. İzleyelim, görelim ama lütfen biraz acele edelim olur mu? Zira kaybedecek zamanımız ve sabrımız pek kalmadı.
Unakıtan başarılıymış
Şüphesiz Eskişehir’de Bakanlık yapanlar Ak Parti Eskişehir Milletvekillerinden daha çok karşılık buldular. Sadece Bakan oldukları için değil. Bakan olmasına rağmen insana dokunabildikleri, sevimli oldukları, eleştiri kaldırabildikleri için başarabildiler bunu. Kemal Unakıtan Eskişehirspor’a da ciddi katkılar yaptığı için ayrıca sevildi. Resmi bir dil yerine samimi olan söylemleri kullandı. Yerel seçimlerde Büyükşehir Belediyesi’ni alamamak ise bir nevi onun başarısızlığı gibi lanse edildi. Oysa Odunpazarı’nın kaybedilmemesi ve 3 Vekil çıkarabilmek Unakıtan başarısı diyen hiç olmamıştı.
Geçen gün partiyle hiç alakası olmayan bir yakınım kullandı bu sözü. Unakıtan’ın kıymetini bilmediler. Unakıtan olmasaydı 3 zor çıkar, Odunpazarı’nı önceden kaybederlerdi dedi. Hatta Bakan Avcı’nın çok sevilmesine rağmen onun görev sürecinde hem Odunpazarı’nın kaybedildiğini hem de 3. Vekilden olunduğunu ama kimsenin Bakanı suçlamadığını da belirtti. Aslında bu açıdan hiç düşünmemiştim. Bu bakış açısından bakılınca Ak Parti’nin Unakıtan’a bir özür borcu olduğunu düşündüm. En azından var olan gücü koruyabildiği için. Şimdi de Bakan Avcı’ya teşekkür etmeliler, 2 Vekil çıkabildiği ve en azından merkezde olmasa bile Sivrihisar ve Çifteler başta olmak üzere İlçe Belediyeleride Ak Parti bayrağı halen dalgalanabildiği için. Bilmem anlatabildim mi?
Her partinin kırmızıçizgileri, her partinin icracı Bakanlık talepleri ve her partinin diğerleri kendine mecburmuş gibi tavırları, söylemlerine bakınca ortaya çıkan “erken seçim” söylentileri de boşa değilmiş gibi geliyor.
Bana kalırsa şu ana kadar olup bitenlerin ardından atılabilecek en mantıklı adım 1 sene sonrasına seçim kararı alabilecek ve 1 sene içinde CHP, MHP ve HDP’nin ortak, birbirine yakın vaatlerini yerine getirebileceği “geçici hükümet” kurulması.
HSYK başta olmak üzere adli sistem ve yargıyı düzenleyecek, 17, 25 Aralık başta olmak üzere tüm yolsuzlukların sağlıklı yargılanmasını sağlamak gibi. Yüzde 10 barajını tamamen ortadan kaldıracak ve partilere yapılan seçim yardımını alınan oy sayısına göre eşit dağıtılmasına imkân tanıyacak bir seçim yasasını düzenlemek gibi. En düşük asgari ücret ve emekli zamlarını 1500, 1600 TL seviyesine getirecek düzenlemeyi yapmak gibi. Cumhurbaşkanı hakları ve örtülü ödenek imkânlarını tek adamlığı engelleyecek bir şekilde yeniden ele almak gibi. YÖK’ü devre dışı bırakmak, dokunulmazlığı kürsü ile sınırlı tutmak ve devlet kurumlarına hâkim olmuş kadrolaşmayı yok etmek gibi, tabi bankaların ve borç yönetim şirketlerinin pençesindeki halkı bu borç sıkıntısından kurtaracak sözleri de unutmayalım.
İşte bunları yapmak, hiçbir partinin kırmızıçizgisini aşmayacak ve geçici olunduğu için içeriden dışarıdan herkesin destekleyebileceği gayet olabilir bir çözüm.
Genel Başkanların ve partilerin dertlerinin ne olduğunu, ne kadar samimi olduklarını anlayabileceğimiz bir çözüm. Ve bana göre bir sonraki seçimde neler olabileceğini de gösterecek bir çözüm hatta.
Yapılır mı, olur mu, iş bu noktaya gelir mi bilemiyorum. Henüz çok erken gibi gözükse de gidişattan okuduğum tablo da benim aklıma gelenler bunlar. İzleyelim, görelim ama lütfen biraz acele edelim olur mu? Zira kaybedecek zamanımız ve sabrımız pek kalmadı.
Unakıtan başarılıymış
Şüphesiz Eskişehir’de Bakanlık yapanlar Ak Parti Eskişehir Milletvekillerinden daha çok karşılık buldular. Sadece Bakan oldukları için değil. Bakan olmasına rağmen insana dokunabildikleri, sevimli oldukları, eleştiri kaldırabildikleri için başarabildiler bunu. Kemal Unakıtan Eskişehirspor’a da ciddi katkılar yaptığı için ayrıca sevildi. Resmi bir dil yerine samimi olan söylemleri kullandı. Yerel seçimlerde Büyükşehir Belediyesi’ni alamamak ise bir nevi onun başarısızlığı gibi lanse edildi. Oysa Odunpazarı’nın kaybedilmemesi ve 3 Vekil çıkarabilmek Unakıtan başarısı diyen hiç olmamıştı.
Geçen gün partiyle hiç alakası olmayan bir yakınım kullandı bu sözü. Unakıtan’ın kıymetini bilmediler. Unakıtan olmasaydı 3 zor çıkar, Odunpazarı’nı önceden kaybederlerdi dedi. Hatta Bakan Avcı’nın çok sevilmesine rağmen onun görev sürecinde hem Odunpazarı’nın kaybedildiğini hem de 3. Vekilden olunduğunu ama kimsenin Bakanı suçlamadığını da belirtti. Aslında bu açıdan hiç düşünmemiştim. Bu bakış açısından bakılınca Ak Parti’nin Unakıtan’a bir özür borcu olduğunu düşündüm. En azından var olan gücü koruyabildiği için. Şimdi de Bakan Avcı’ya teşekkür etmeliler, 2 Vekil çıkabildiği ve en azından merkezde olmasa bile Sivrihisar ve Çifteler başta olmak üzere İlçe Belediyeleride Ak Parti bayrağı halen dalgalanabildiği için. Bilmem anlatabildim mi?
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...
YAZARLAR
-
Et ithalatından utanmalıyız
Kerem Akyıl
-
Erken seçimi CHP mi istiyor vatandaş mı?
Ali Baş
-
Anadolu Üniversitesi’nde dananın kuyruğu kopuyor!
Tarkan Demir
-
Çocuklarımızı koruyalım!
Seval Erci
-
İlk yarıda fişi çekmek gerekiyor
Ahmet D. Canoruç
-
Hedef göstermek bu kadar kolay olmamalı!
Kaan Özcan
-
At hırsızı
Rifat V. Halas
-
Buluşur, yer - içer ve dağılırlar
Funda Morgül
-
2023 giderken bir iki konuda hal ve gidişimiz…
Prof. Dr. Turan Akman Erkılıç
-
Kazım Kurt’un koltuğu
Arif Anbar
-
Ya Cumhuriyet olmasaydı...
Hilal Köver
-
Sürdürülebilir kulüp kültürü
Konuk Kalem
-
2023 yılında bizi neler bekliyor?
Tülin Karagöz
-
Düşükler neden tekrarlar?
Op. Dr. Alper Turgut
-
Eskişehir ve Alkol Ruhsatları
Soner Yüksel
Et ithalatından utanmalıyız
Erken seçimi CHP mi istiyor vatandaş mı?
Anadolu Üniversitesi’nde dananın kuyruğu kopuyor!
Çocuklarımızı koruyalım!
İlk yarıda fişi çekmek gerekiyor
Hedef göstermek bu kadar kolay olmamalı!
At hırsızı
Buluşur, yer - içer ve dağılırlar
2023 giderken bir iki konuda hal ve gidişimiz…
Kazım Kurt’un koltuğu
Ya Cumhuriyet olmasaydı...
2023 yılında bizi neler bekliyor?
Düşükler neden tekrarlar?
Eskişehir ve Alkol Ruhsatları
