Görüşler
Pazar sabahı gazeteleri alıyoruz...
Bir dost, "Çok yenilendi" deyince yerellere "Yeni Gün" gazetesini de ekledik...
Künyeye baktık, ne görelim?
"Yazı İşleri Müdürü Egemen Bayrı..."
……………
Tarih 29 Ekim 1990...
Şaziye ve Engin Bayrı'nın bir oğulları daha dünyaya geliyor...
Adını "Efe" koyuyorlar...
Özal'ın hızlı zamanı...
Hemen yazıyı döşedik:
- Cumhuriyet Bayramı’nda doğan bir çocuğun adı "Efe" konulur mu?
Özal'ın gibi bir kızınız da olur inşallah!
Onun adını da "Zeynep" koyarsınız!
……………
Aynı gün "Şaziye Hanım"dan fırçayı yemiş olacak ki, "Efe"nin adı değişti...
Hem de "Atacan" oldu...
CHP Gençlik Kolları Başkanı olmak için bile uğraş verdi Atacan...
Görecek günleri var...
Abisinin adı da "Egemen"ya... Kayıtsız şartsız…
"Örnek bir Cumhuriyet Ailesi..."
……………
Şöyle bir düşündük gazeteci babaları ve çocuklarını...
Eskişehir'e yakışıyor...
En eskisi Naci Gelendost'un oğlu "Avni Gelendost..."
Halen Manavgat'ta gazete sahibi ve yazar...
Üstün Bey'in "Üstüner Ünügür..."
Oğuz Türkmen’in “Burak”ı…
Hüsnü Arslan'ın BBC elemanı kızı "Rengin Arslan..."
Rahmetli Haluk Özden’in oğlu "Oktay" Anadolu Ajansında, kızı Gülçin de İHA' da...
Bülent Özyazıcı'nın “Çağlar”ı…
Yılmaz Karaca'nın "Alper"i...
Yaşar Arda'nın "Burcu"su...
Unuttuğumuz varsa affola...
"Hepsi babalarının yolunda..."
……………
Ahmet Atuk’un da ikiz torunu geliyor yakında…
Eğer dedelerinin yolunda giderlerse, gelecek nesil “karıştırmacı”lığın alasını görür…
“Yandı Eskişehir!..”
Babalar ve çocuklarını kutluyoruz…
Barmeni meraklandıran Temel
Temel bir gün Avrupa'ya gider. Kötü bir alışkanlığı da vardır, sürekli içki içer.
Bir gün bir bara girip barmenden üç bira ister ve hepsini içer. Üç-beş kez böyle yapınca barmen merak eder ve sorar:
"Niye hep üç bira içiyorsunuz?"
Temele "Ben, Dursun ve Hamdi üçüzüz" der:
"Hepimiz dünyanın farklı yerlerindeyiz. Hepimiz de bara girdiğimizde birbirimizin yerine bira içeriz. Öteki iki birayı o yüzden içiyorum."
Yine günlerden bir gün Temel bara gelir ve iki bira ister, barmen verir. Temel biraları içtikten sonra tam kalkarken barmen atılır:
"Allah rahmet eylesin efendim, kardeşinizin biri öldü herhalde?"
Temel, "Yok yok" der:
"Ben içkiyi bıraktım da!.."
Rüyanın güzeli
Delikanlı, birlikte çalıştığı arkadaşı güzel kıza , "Sizi dün gece rüyamde gördüm" der:
"Birlikte akşam yemeğine çıkıyorduk. Sonrasını pek hatırlamıyorum. Bu ne demektir?"
Genç kız tebessümle yanıtlar:
"Rüya gördünüz demektir..."
Günün Şiiri
Barış
Kanlı savaşların en korkutucu
Birinci, ikinci, üçüncü
Ve bilmiyorum daha kaçıncı
Sıra sayılarını aldığı zaman
Evrensel bir korodur başlayan
Sen benim çatal yüreğimsin
Durmadan seğiren sağ gözümsün
Bulutlarla gönenmiş ilk yazımsın
İlk göz ağrımsın, ilk göz ağrım
Seni bütün çiçeklerde koklarım...
Osman Evrenos (Varlık-1951)
Günün Olayı
Bülent Arınç'a suikast girişimi iddialarının üzerinden dört yıl geçti... Ancak somut bir sonuca varılamadı...
Mağduriyet senaryosunu kim yazdıysa sağlam yazmış, hiçbir açık vermemiş anlaşılan...
Günün Biberi
ODTÜ Rektörü Ahmet Acar, "Polis gelirse gençlik radikalleşir" diyor.
AKP'nin istediği de bu! Laik cumhuriyetçi gençliği "çatışma ortamına sokup" halka "anarşist" olarak göstermek...
Akif Kökçe
Müdür Eskişehirli olunca
Side'deki "Trendy" adlı bir oteldeydik...
Hınca hınç dolu...
Daha ilk gün marketine gidip gazeteleri sorduk..
"Bild, Time" başta olmak üzere yabancı bir sürü gazete var... Hepsi de günlük...
Bir tek Türk gazetesi yok...
Market sorumlusu "Aydın Bey"e nedenini sorduk:
Yanıtı bir cümleydi:
"Şu anda oteldeki tek Türk ailesi sizsiniz..."
Doğruydu, hepsi Alman…
Ertesi günden itibaren gazetelerimiz gelmeye başladı....
"Vatan"ı hemen kestik...
"Mustafa Mutlu'suz olur mu?"
Bir de bazı turistik otellerde olduğu gibi "Yeni Rakı" yoktu...
Baktık bizim masaya geldi...
Hem de ne ilgi!..
Dönerken öğrendik, otelin Yiyecek ve İçecek Müdürü "Ahmet Yenikuvvet" Eskişehirli...
Selam söyledi Eskişehir'e:
"Büyükerşen'in ellerinden öpüyorum..."
Mustafa Mansız izlemiş olmalı!
Tatilden döndük...
Sabah yürüyüşlerine devam...
Ama nasıl?
On dakika yürü, üç dakika dinlen...
"Şeker'in cilvesi bu!”
Yeni adı "Öğretmenler Caddesi" olan Savaş’ta, duvar.diplerine otur git...
Atatürk Caddesi’ne kadar en az beş dinlence oluyordu beton üzerinde...
Ama o da ne?
Sanki bize göre ayarlanmış!
Nerede bir duvar kenarında dinleniyorsak, oraya bir bank konulmuş...
Okuduk..
"Büyükşehir Belediyesi" yazıyor...
Düşündük, demek ki bizi birileri günlerce izlemiş olrnalı…
Öyle ya!
Kişiye özel bir torpil banklar...
Hani diyorlar ya!
Övünmek gibi olmasın ama...
"Büyükerşenci olmanın kıyağı!"
Ehh..
Bu kadar da olsun artık...
Peki ama, o sabah yürüyüşlerini kim izlemiş olabilir...
Rahmet istiyor...
"Mustafa Mansız”dı belki..."
Bu kara-mizahımızı bağışlayın...
Güzel insan, çok iyi bir dosttu Mansız...
"Rahat uyu Mustafa…”
Günün Sözü
Başarısız insanların yollarındaki taşlar, başarılı olanlar için birer basamaktır.
Gustave Plaubert
Günün İncisi
Bir erkek sevgilisi için diz çökebilir, ama bir kadını diz çöktürebilecek tek şey, mağazalardaki alt raflardır.
Bob Dylan
Kolsuz Yaşar’dan
Türkler, cinselliği kendi kendine öğreniyormuş.
Verilmiş sadakalar çok olmalı!
"İstisnalar konuşmayı bilmiyor ki!"
Kıssa-dan
Gökkuşağı renklerine boyanan merdivenleri "griye boyayan" zihniyete "grici zihniyet" denir.
Özdeyiş
İnsanlar birbirlerini aldatmasalar uzun süre bir arada yaşayamazlardı...
La Rochefoucault
Gerilim
AKP iktidarı "polisin protesto eden gençleri katletmesine" seyirci kalmıyor!
Polise ikramiye vererek ödüllendirip suça teşvik ediyor...
A.Kökçe
Rochefoucault"tan
Acıma çok kere başkalarının dertlerinde kendi dertlerimizi hatırlamaktır. Uğrayabileceğimiz felaketlerin kurnazca bir tahminidir. Başkalarına yardım etmemiz , muhtaç olduğumuz zaman yardımımıza koşsunlar diyedir ve kendilerine yaptığımız bu hizmetler, aslı aranırsa önceden kendimize
bir iyiliktir.
Pazar sabahı gazeteleri alıyoruz... Bir dost, "Çok yenilendi" deyince yerellere "Yeni Gün" gazetesini de ekledik... Künyeye baktık, ne görelim? "Yazı İşleri Müdürü Egemen Bayrı..."
Tarih 29 Ekim 1990...
Şaziye ve Engin Bayrı'nm bir oğulları daha dünyaya geliyor...
Adını "Efe" koyuyorlar...
Özal'm hızlı zamanı...
Hemen yazıyı döşedik: - Cumhuriyet Bayramı*nda doğan bir çocuğun adı "Efe" konulur mu?
Özal'm gibi bir kızınız da olur inşallah!
Onun adını da "Zeynep" koyarsınız!
Aynı gün "Şaziye Hanım"dan fırçayı yemiş olacak ki, "Efe"nin adı değişti...
Hem de "Atacan" oldu...
CHB Gençlik Kolları Başkanı aâapmmibmâım olmak için bile uğraş verdi Atacan...
Görecek günleri var...
Abisinin adı da "Egemen"ya... Kayıl?)^ «^«r-*1 z -~ Sapmmsmmmraaa^Bmmmı^fcffiğnırammKmşmpmınıâra
"Örnek bir Cumhuriyet Ailesi..."
Şöyle bir dükündük gazeteci babaları ve çocuk-larını ...
Eskişehir'e yakışıyor... flöiBmtöHimHEiMgpffi^ ftM En eskisi Naci Gelendost'un oğlu"Avni Gelendost..." Halen Manavgat'ta gazete sahibi ve yazar... Üstün Bey'in "Üstüner Ü nügttr..." Hüsnü Arslan'm tamam BBC elemanı kızı "Rengin Arslan..."
Rahmetli Haluk Özden*in oğlu "Oktay" Anadolu Ajansında,
kızı Gülçin de İHA' da... j/fc&f:J^£^ *' " '
Bülent Özyazıcı'nın -^gi^^^'iifell^I^ViiV11
Yılmaz Karaca'nm "Alper"i... Yaşar Arda'nın "Burcu"su... Unuttuğumuz varsa affola... "Hepsi babalarının yolunda..."
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...