Gençlerbirliği yenilgisinin şokunu atmak için iyi bir fırsat oldu Akhisar Belediye maçı…
“Ertuğrul Sağlam”ın her fırsatta yinelediği Avrupa hedefi ve klasmanda üst sıralara tırmanmak için mutlaka kazanılması gereken maçlardan biriydi bu karşılaşma…
Süper Lig’de ikinci sezonunu geçirmekte olan ve her iki sezon için küme düşmeye en yakın aday olarak gösterilen mütevazı bütçeli Akhisar Belediyespor futbolun yalnız parayla değil yürekle ve inançla da oynanabildiğini gösteren ender takımlarımızdan biriydi…
Son maçlarda karşılaştığımız Çaykur Rize’den ve Gençlerbirliği’nden çok daha iyi bir görüntü veren Akhisar Belediye gerçekten dirençli bir ekip. Sahanın her bölgesinde çoğalan, bireysellikten arınmış, kolektif anlayışın egemen olduğu, orta sahada çoğalarak kontrataklarla gol arayan süratli bir takım görüntüsü verdi…
Trabzonspor’u ve Galatasaray’ı yenmeleri, Beşiktaş karşısında son derece başarılı olmaları özgüvenlerini artırmış, “İbrahima Sanko, Kenan Özer, Uğur Demirok, Niasse ve Bruno” gibi oldukça yetenekli futbolcularıyla neticeye giden bu yenilgiye rağmen başarılı olacaklarının sinyallerini veren bir takım Akhisar Belediye…
Ne var ki karşılarında bu kez yaralı Eskişehirspor vardı. Gençlerbirliği maçındaki kötü futbol ve yenilginin izlerini silmek isteyen inançlı bir onbir vardı. İlk yarıda yine o bildik oyun, rakibi yoklayan, temkini elden bırakmayan bir anlayış hakimdi…
Ve ikinci yarılarla birlikte saldırıya geçen, galibiyet için bütün riskleri alan bir takımı izlemeye alışır olduk. Beklenen de oldu. “Hürriyet”in bir hafta evvel dünyaya merhaba diyen oğlu “Efe”ye armağan ettiği gol ile açıldı galibiyet perdesi...
Yaklaşık 250 gündür golü unutan “Necati Ateş” oyuna girdikten henüz 15 saniye sonra topla ilk buluştuğu anda “Jorquera” nın olağanüstü asistiyle gol orucuna son vermesi maçın da sonucunu ilan ediyordu…
Özellikle ikinci yarılarda oyunu forse ederek neticeye gitmesi Eskişehirspor’un fizik gücünü yansıtan önemli parametrelerden biriydi. Taraftar, yönetim ve takımın kenetlenmiş bir görüntü vermesi bu galibiyete daha güzel bir anlam yüklüyordu…
Netice olarak, ikinci yarıdaki güzel futbolun yanı sıra “Hürriyet’ten Efe Bebeğe” armağan edilen hoş geldin golü ve “Necati Ateş”in uzunca bir perhizden sonra jeneriklik golüyle gelen galibiyet son haftalarda eski günlerine dönüş sinyalleri veren efsane taraftara da yakışan en güzel hediye oldu…