Diğeri de Konya’nın Kulu ilçesinde dünyaya gelen, İsveç’te çalışmaya giden gurbetçi bir ailenin çocuğu olarak futbola orada Hammarby takımında başlayan, Beşiktaş’a gelip başarılı olamayınca, Eskişehirspor’da ki performansıyla dikkatleri çekerek İsveç Milli takımına kadar yükselen “Erkan Zengin…”
“Mal Gibi Sattılar!”
Evet, başlıkta kullandığım “Mal gibi sattılar” sözü “Erkan Zengin”e ait…
İsveç’in “Hammarby” takımında 9 yaşında futbola başlayan, Zengin 2004 yılından başlayarak önce “Hammarby” A takımında forma giymeye başlamış, 2009 yılında 100 bin Avro bedelle Beşiktaş’a kiralanmış…
Beşiktaş’ta fazla forma şansı bulamayınca 2010’dan itibaren Eskişehirspor’a transfer olmuş. Siyah Kırmızı forma ile gösterdiği performans dikkatleri çekince 2012-2013 sezonunda Milli Takım teknik direktörü “Abdullah Avcı” tarafından çok istenmesine rağmen, İsveç teknik direktörü “Erik Hamren” in davetini kabul ederek İsveç A Milli Takımının değişmez oyuncuları arasına girmiş…
2014-2015 sezonunun ilk yarısı sona erdiğinde Fenerbahçe ve Trabzonspor kulüpleri talip olmuş. Ve menajeri aracılığıyla Fenerbahçe ile anlaştığını kamuoyuna açıklamış…
Buraya kadar her şey güzel…
Ancak Profesyonel futbolun bazı kuralları olduğunu “Erkan Zengin” unutmuş olmalı ki sözleşmeli olduğu kulübünün onayını almadan herhangi bir kulüple anlaştığını açıklama gafletine düşmüş…
Oysa gayet iyi bilmeli ki; Profesyonel futbolda senin anlaşman çok önem taşımaz, sözleşmen devam ediyorsa önemli olan kulüplerin karşılıklı anlaşmasıdır. Profesyonel futbolun kurallarını hiçe sayarak büyük camiaları birbirine düşüren demeçlerden sonra kuzu kuzu Trabzon’un yolunu tutmak zaten sancılı bir doğumun ilk habercisi oldu…
Ve “Erkan Zengin” hafta içinde Trabzonspor resmi dergisine verdiği demeçle gündeme yeniden oturdu…
Ne demek “beni mal gibi sattılar!”
Futboldan büyük paralar kazanan bir futbolcunun bu demeci şık olmadığı gibi etik de olmamış…
Bu demecin meslektaşlarını da rencide edeceğini hiç düşünmemiş…
Bu mantıkla bakarsak, herkesin gıpta ile izlediği “futbol dünyamız mallarla dolu” demek ki!
“Eskişehir’e Aşığım!”
Onun adı “Leonardo de Deus Santos...” Bilinen adıyla “Dede…”
Brezilya’da dünyaya gelmiş. Asıl şöhretini Avrupa’da yapmış…
Bundesliga’da, güçlü Alman takımlarından Borussia Dortmund’un formasını 13 yıl başarıyla giymiş…
2011 yılından itibaren Eskişehirspor formasıyla tanışmış. Kariyerini Siyah-Kırmızı forma altında ve gözyaşları içinde, boş tribünlerin önünde noktalayan bir karakter anıtı haline gelmiş…
Futbol ahlakıyla, ilerlemiş yaşına rağmen gösterdiği performansla, formasına olan saygısıyla Eskişehirspor taraftarının yüreğinde taht kuran bir futbol fenomeni olmuş…
Öyle ki; taraftarın benliğine işleyen Dede sevgisi “Hastasıyız Dede” sloganıyla doruklara yükselmiş…
Eskişehir’e ikinci kez tekrar yolu düşmüş…
Tam 8 ay sonra yapılan teklifi düşünmeden kabul ederek adeta koşarcasına gelmiş. Taraftar onu bu kez de teknik direktör yardımcısı olarak yüreğine basmış…
Ve futbolun ahlaklı temsilcisi “Dede” hafta içinde Eskişehirspor Dergisine bir demeç vermiş…
Neler mi söylemiş? “Burada olmak inanılmaz bir duygu. Bu sevgiyi anlatamam. Bunları parayla alamazsınız...”
Ve noktayı koymuş“Eskişehir’e Aşığım…”
İşte iki futbolcu, iki anlayış ve iki demeç…
Fazla yoruma gerek var mı?
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...