Frankfurt bizi kıskanıyor

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin yeni bir Halk Ekmek fabrikası kurmak için kolları sıvadığını öğrendik.

Öncelikle Büyükşehir Belediyesi Halk Ekmek Büfelerinin halkımıza ne büyük faydaları olduğunun altını çizelim. Vatandaş – maalesef – "Kovid kaparsam kapayım, açlıktan ölmekten iyidir" diyor ve hastalıktan ölmenin, açlıktan sürünerek ölmekten iyi olduğuna kanaat getirerek, Halk Ekmek büfeleri önünde yığılıyor. Eğer ki Büyükşehir Belediyesi'nin ürettiği ucuz ekmekler de olmasa, milletin karnını boş lafların doyuracağı yok. Öte yandan – Çok şükür – yeni saraylar yaptırdığımızı da unutmayalım. Nitekim dış güçlerin hasetinden çatladığını da biliyoruz.

Misal; Almanya...

Misal Frankfurt... Nüfusları 750 bin kişi.

Eskişehir ise 900 bin kişilik nüfusa sahip. Bu arada Köln şehrinde de 1 milyon 50 bin kişi yaşıyormuş. Bizim Eskişehir ikisinin arasında anlayacağınız. Üç aşağı – beş yukarı aynı nüfustayız.

Çok araştırdam fakat bulamadım; Frankfurt'da "Halk Ekmek" büfesi bulunmuyormuş.

Yine İngiltere Birmingham'da da böyle bir şey duymadık.

Fransa'nın Marsilya şehrinde nüfus 850 bin kişiymiş. Orada da "Halk Ekmek" diye bir şey duymadım.

İşte bizi kıskanan zavallı Avrupalılar. Adamların şehirlerinde halka ucuz ekmek üreten bir belediye fırını bulunmuyor. Biz ise 900 bin kişilik şehirde ikinci fırını kurup, milleti açlıktan ölmeye terk etmeyen belediyemize teşekkür ederiz.

Ne diyelim? Frankfurt bizi kıskanıyor!..

Büyükşehir'in harmanda yüzü var

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in ikinci Halk Ekmek fırını müjdesinin yanında bir müjdeyi de çiftçimize verdiğini öğrendik. Başkan Büyükerşen yaptığı bir sosyal medya paylaşımında toprağı 100 dekarın altında bulunan çiftçinin 50 dekarlık tarlasını bizzat belediye olarak hasat edeceklerini duyurdu.

Çok araştırdım fakat ülkemizin herhangi bir yerinde herhangi bir belediyenin böyle bir hizmette bulunduğunu duymadım. Tüm Türkiye'deki belediyelere örnek olsun.

Tarımda maalesef dışa bağımlıyız. Gerçi son zamanlarda hükûmet tohumda dışa bağımlılığı azalttı. Bu konuda kendilerini tebrik ederiz. Ancak mazot dışarıdan geliyor. Tarım araçları üretemiyoruz. Tarım ilaçları ve gübreyi de satın almak durumundayız. Bütün bunlar Amerikan dolarıyla satın alınıyor ve dolar arttıkça çiftçinin de beli bükülüyor. Tabii biz tüketiciler de artan fiyatlardan etkileniyoruz.

Dolayısıyla çiftçiye yardımcı olmak lazım. Büyükşehir Belediye yetkililerine teşekkür ederiz. Boşuna atalarımız "Tarlada izi olmayanın, Harmanda yüzü olmaz" dememiş. Bu atasözünü siyasete dönüştürebiliriz. Harmanda izi olmayanın, seçim sandığında yüzü olmaz. "Bu köylü dediğin nasıl olsa bize oy verecek!" diyenlere duyrulur...

Mahmudiye'ye ek gelir

Geçen yıl Mihalgazi ve Sarıcakaya'daki boş arazileri üretime kazandırmak için meyve fidanları dağıtan Tarım İl Müdürlüğü bu sene de boş durmadı. Mahmudiye'de 825 adet hünnap fidanı dağıtan  Muhammed Gümüş ve arkadaşlarını tebrik ederiz. Son derece faydalı bir meyve olan hünnapın kurutulmuşunu özellikle Çinliler ve Koreliler çok arıyor. Çünkü uzakdoğunun alternatif tıbbında hünnabın bir ilaç olarak kullanıldığı biliniyor. Bakımı çok zor olmayan hünnapın çiftçimize iyi bir ek gelir getireceğine eminiz.