Fıkrayı bilirsiniz…
Bektaşi’nin biri fırıncıdan bir ekmek almış.
Fakat fırıncı paranın üstünü vermemiş.
Hatırlattığında ise:
“Verdik ya be adam” deyip kovmuş…
Bütün parasını fırıncıya kaptıran Bektaşi, biraz ötedeki bakkala uğrayıp peynir almış. Bakkal parayı isteyince de çıkışıp:
“Verdik ya” demiş…
Bakkal “almadım”, Bektaşi “verdim” diye bir süre çekişmişler.
Sonunda bakkal:
“Lanet olsun” deyip Bektaşi’nin yakasını bırakmış…
Bir kenara çekilip peynir-ekmekle karnını doyuran Bektaşi, iki elini açıp şöyle dua etmiş:
“Allah’ım… İşin iç yüzünü biliyorsun. Sen her şeye kadirsin. Fırıncıdan al bakkala ver…”
--//--
Çok ilginç…
Önceki gün okudum…
Manisa’nın Ahmetli Kaymakamı Necmi Akman, bir ihbarla:
“Paralelci” ilan edilip görevden alınmış.
Ardından bunu gururuna yediremeyip intihar etmiş…
Kaymakam geride bıraktığı mektubunda ise şöyle demiş:
“Sonuçta aklanacağımı biliyorum. Ama üzerimde izi kalacak… Ben bu izle yaşayamam…”
Kaymakam eşine ve iki çocuğuna da vasiyet etmiş:
“Size çok şey bırakamadığım için üzgünüm. Sakın kimseye kırılmayın. Unutmayın böyle zamanlarda böyle durumlar yaşanır…”
Dedim ya…
Çok ilginç bir durum.
CHP Milletvekili, Özgür Özel bu mektubu Meclis’te okuduktan sonra demiş ki:
“Yargılanma bir haktır. Yargısız infaz ise insanlık suçudur. Bunu vicdanınıza nasıl anlatacaksanız anlatın…”
Doğru gerçekten de…
Genç Kaymakamın intiharı, bırakın Olağanüstü durumu:
“Toplumsal yaşam içinde, bana göre önemli bir derstir…”
--//--
Nutuk’ta şöyle yazar:
“Türkiye Cumhuriyeti şeyhler… Dervişler, müritler memleketi olamaz. En doğru, en hakikat yol uygarlık yoludur. Uygarlığın emir ve isteklerini yapmak insan olmak için yeterlidir…”
Bu yorumun içinde…
Demokrasi var…
Laiklik var…
Hukuk var…
Ne dersiniz?
Uygarlık yolu ile insan olma yolunu, hukuksal açıdan birleştirebildik mi?
Sözcü’de sayın Mehmet Türker yazmış.
“AKP milletvekili, Mehmet Erdem çok sertti.
“Bundan sonra bunları, “Fethullahçıları” savunmaya kalkan olursa ağzının üstüne yumruğu yer…”
Sormak gerekir…
Şimdiye kadar konuşanlar ne olacak?
--//--
Her neyse?
Gelelim bir başka konuya…
Galatasaray Spor Kulübü:
“Futbolcu Hakan Şükür’ü üyelikten çıkarmak için girişim başlatmış.”
Olanları uzun uzun anlatmaya gerek yok…
Hakan Şükür politik yapısı bilindiği halde, AKP’den İstanbul Milletvekili seçilmiş, AKP’den kimse sesini çıkarmamıştı.
Daha sonra olanlar oldu… Ünlü Futbolcu Hakan Şükür’ün:
“FETO’cu olduğu net olarak çıktı ortaya…”
Yanılmıyorsam Hakan Şükür şimdi ABD’de yaşıyor…
--//--
Demek istediğim şu.
Zamanında bilinen olayları tekrarlamaya gerek yok…
Önemli olan bundan sonra olacaklara bakılması.
Ne demiş atalarımız:
“Geçmişe dönmek için değil, ders almak için bakmalıyız…”
Ne dersiniz?
Yanlış mı?
Günlerin getirdiği
--Hedef Büyükerşen olursa—
İlginç… Bir gazete yazısında yer alan “Fethullah Gülen ile görüştünüz mü?” şeklindeki iddialara yanıt veren Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen “Hiçbir zaman ve hiçbir yerde karşılaşmadım. Tanışmadım, iletişim içinde olmadım. Devletime, laik Cumhuriyet’e ve Atatürk ilkelerine bağlılığımı Türk halkı çok iyi bilir” diyor. Büyükerşen şöyle devam ediyor “Bu şekilde mesnetsiz iddialarda bulunmak, bu günkü durumu fırsat bilip şahsımı hedef almaktan başka bir durum değildir. Benim kim olduğumu kamu oyu çok iyi bilir. Fethullah Gülen ile görüştüğüm yolunda su-i zan yaratıcı, itham altında bırakıcı, akıllara soru işareti uyandırıcı dayanaksız iddialarda bulunmak, bu günkü durumu fırsat bilip bazı dedikodu gazetecilerine bu dedikoduyu önce yaratıp, sonra da ona dayanarak bilgi edinme yasası yoluyla, adeta şahsımı hedef durumuna getirmeye çalışmaktan başka bir şey değildir…”
Büyükerşen hakkında şikayetçi olan vatandaşın kim olduğunu yazmaya gerek duymuyoruz. Sayın Büyükerşen gayet net biçimde diyeceğini demiş çünkü. Şunu gördüğümü, tanık olduğumu ve dinlediğimi belirtmeliyim; Eskişehir’de bu olayı duyup da “ayıp be kardeşim” diyen o kadar çok insanla konuştum ki, anlatamam. Gördüğüm bir başka durum da “Büyükerşen sevgi ve saygısı” bir kez daha çıktı ortaya… Sözün özüne gelince “bu olayı her gün akın akın yerli turist gelen çağdaş Eskişehir’e” yakıştıramadım…
--Galiba ilk kez oldu—
Eskişehir AKP Milletvekili ve Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, CHP’nin Eskişehir Milletvekilleri Prof. Dr. Gaye Usluer, Cemal Okan Yüksel ve Utku Çakırözer’i makamında kabul ederek bir süre konuşmuşlar. Bize göre, gayet olumlu bir buluşma… Bir okurumuz diyor ki “Bu buluşmada keşke Prof. Dr. Emine Nur Günay ve Harun Karacan da bulunsaydı. Bulunsaydı da, kentsel sorunlar konuşulsaydı.” Haklı bir yorum. Siyasi görüşleri ayrı da olsa sorunlar müşterekti çünkü. Konuşup sorunlara çözüm bulabilirlerdi. CHP Milletvekilleri ile Kültür ve Turizm Bakanı sohbet edip “yaşanan politik sıkıntıları” değerlendirmişler, demokrasi adına atılan önemli adımlardan söz etmişler. Dedik ya, güzel bir olay... Kentsel sorunlar açısından da benzeri buluşmalar devam etmeli…