Filozof gibidir Amigo!..

"Korkmayın ışık göründü..."

Orhan abi, tünelin ucundaki ilk ışığı görürken, "Rıdvan Dilmen" de üstüne basa basa söylüyordu:

"Süper Lig'in en zayıf halkası Eskişehirspor..."

Ama yırttık...

Önümüzde yine bir Sivas deplasmanı var... "6 puanlık bir maç..." İki demiryolu kentinin takımı için uzun bir tünel gibi...

"Aynı ışığı yine görebilir miyiz?"

…….

Maçtan önceki "ES ES’in Sivas tüneli" "başlıklı yazımızın son bölümüydü bu satırlar...

Ve de kazandık...

Maçtan hemen sonra yine "Amigo Orhan"la konuştuk...

"Tünelin ucu yine göründü ama" dedi:

"Bu sefer jeneratör de lazım!"

…….

Her zaman olduğu gibi maçın teknik yorumunu spordaki arkadaşlara bırakıyoruz...

Zaten güzelini yapıyorlar...

Ama bir "Boffin" vardı ki...

Tek başına takımdı...

Yalnız penaltıyı değil, en az gol olabilecek 3 pozisyonu kurtardı...

Yeni transferler iyinin üzerinde...

Başta "Emre ve Engin" olmak üzere takım gerçekten bir havaya girdi...

Kutluyoruz...

…….

Gelelim Orhan abinin "Jeneratör"üne...

Diyor ki:

"Geçen yıl bizi kurtaran başka takımlar da vardı... Bu kez ufukta pek görünür yok... Ama her

şeye karşın makus talihimizi yeneceğiz..."

Bazen filozof gibidir Orhan abi...

Böyle düşünüyorsa, bildiği vardır...

Bu haftaki milli maç arası bile...

“Aydınlık bir tüneldir ES ES için…”

…….

Kolsuz Yaşar’ın beyin isyanı

Kolsuz Yaşar’ın köşemizde yayımlanan son esprisiydi:

- İlerleyen yaşta beynin bazı bölgeleri daha iyi çalışmaya başlıyormuş.

Şimdi anladım…

"Benimki de bölgesel kalkınma!"

…….

Gerçeğini de yaşamış...

Geçenlerde bir dolmuşa binmiş… İçerisi tıka basa dolu... Bir ara genç bir bayan, Yaşar'ı gösterip "Çocuğum amcana yer versene" demiş.

Kolsuz hemen, "Yooo! Sakın haa!" diye atılmış:

"Bakın, çocuk sanırım 10 yaşında. 10 yıl sonra 20 olacak. Ben 60'mdayım, 10 yıl sonra 70..."

Kadın şaşkınlıkla dinlerken devam etmiş:

"İşte o zaman bu amca bizi 10 yıl önce rahatsız etmemişti diye düşünürler ve sopa yemekten kurtuluruz…”

Daha sonra da kendi kendine "Yine de bir incelik göremedim" diye düşünmüş Yaşar:

"Sanırım beyin obezitesi bu… Kadınlaşıyorum.. Tıpkı vücutlar gibi..."

…….

Aslında "Yaşar Arda" ya "Geçmiş olsun" dileklerimizi iletmek için girdik bu yazıya…

Evet... Yaşar geçtiğimiz hafta "zatürre" oldu ve Tıp Fakültesi'nde tedavi altına alındı...

Kol gitti, kulak gitti, sıra zatürre ile diğer organlara geldi...

Ama adı üzerinde "Yaşar..."

Yine de "Geçmiş olsun Kolsuz" diyoruz...

***********

Yarın Amerika'ya gidiyorum

Güzel bir kadın beşinci kattan atlamak üzere...

Yoldan geçen bir genç bağırmış:

"Sakın atlama. Yarın gemi ile Amerika'ya gidiyorum, seni de götürürüm..."

Razı olmuş kadın ve inmiş aşağıya. Genç adam da almış onu gemiye götürüp bir yere saklamış.

Ertesi gün hareket etmiş gemi...

Genç adam yemeğini, içeceğini getiriyor, geceleri de birlikte oluyorlarmış...

Bir gün kaptan gezerken kadını görmüş:

"Sen de kimsin? Ne arıyorsun burada?"

Kadın başından geçenleri anlatınca gülmüş kaptan:

"Tatlı günler geçirdiğinizden eminim bayan ama" demiş:

" Bu gemi Kadıköy-Eminönü arasında çalışıyor..."

******

Temel ve Nataşa

0 bildiğimiz bolluk zamanı Temel de bir "Nataşa" bulmuş ve yapacağını yapmış...

Yakın arkadaşı Dursun "Yahu onca yıllık eşini aldatmaya utanmıyor musun?" diye sorunca da, "Sen ne diyorsun?" demiş Temel:

"Asıl o beni yıllarca aldatmış!"

 **********

Günün İncisi

Asla aptal insanlarla tartışmayın, sizi kendi seviyelerine indirip, tecrübeleriyle yenerler.

                                                                                                                                Mart Twain

Kıssa-dan

Kadim dedikleri basit ve düz bir siyasal İslamcılık, özgüven dedikleri telaşlı kof bir kibir, restorasyon dedikleri zaten zayıf olan çoğulculuğun tasfiyesi...

                                                                                                             Özgür Mumcu

Günün Sorusu

"1982 Anayasası Kenan Evren diktasını meşrulaştırmaya yetti mi?"

Herhalde bu soruya "ak-ademisyen"ler başka ,"kaka-demisyen"ler başka yanıt vereceklerdir...

                                                                                                                                                Ali Sirmen

Gerilim

Son projelerini bitiremeyen ve Erdoğan'a yazdığı mektupla yardım isteyen "Jet Fadıl"a 2 bin 443 yıl hapis istenmiş...

"Yetmez ama evet..."

                                      Balthör

Günün Balı

Yeterince hırsızlık yaparsan çaldığın paralarla seni "Aziz" ilan edecek bir kilise satın alabilirsin...

                                                                                                                                            De Lautreamont

Günün Olayı

İlahiyatçıların gündemi :

"Cinsellik, şehvet, tahrik!”

Bilmeyen de insanlığın "savaş ve açlık" sorununu çözdüler, sıra geldi cinselliğe sanacak...

                                                                                                                                           Akif Kökçe

Günün Biberi

"Atatürk" bu ülkeye laikliği getirmemiş olsa…

Türkiye'de günlük hayat çağ dışı fetvalarla yönlendirilecek, abuk subuk tartışmalar arasında debelenip duracaktık...

 Günün Şiiri

Kaçak

Ürkütülmüş bir geyik gibiydi gece

Doğurgan umutların bittiği yerde başlayan

Ve elleri cebinde yalnız bir adam gibi

Cigara dumanları ardına saklanan

Neresinden çeksek elimizde kalır

Bir türlü bitiremediğimiz şarkılar gibi

Ya da başlayamadığımız bir şiir

En iyisi hiç uyumamaktır

Biz bir gizin ortasında tutsaktık

Ürkütülmüş bir geyik gibiydi gece

Cigara dumanları ardından kaçarken gizlice

Yerimize umutlarımızı bıraktık...

                                      Hamza Özkan (Varlık-1968)

Diktatör nasıl çıkar?

Demokrasinin esas prensibi, halkın egemenliğidir. Ama milletin kendini yönetecekleri iyi seçebilmesi için, yetişkin ve iyi eğitim görmüş olması şarttır. Eğer bu sağlanmazsa demokrasi otokrasice geçebilir.

Halk övülmeyi sever. Onun için, güzel sözlü demagoglar, kötü de olsalar başa geçebilirler.

Oy toplamasını bilen herkesin devleti idare edebileceği zannedilir.

Demokrasi, bir eğitim işidir. Eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur.

"Devam edilirse demagoglar türer. Demagoglardan diktatörler çıkar..."

                                                                                                              Platon

 Mebus dediler

"Melih Aşık", iktidar yandaşlarına soruyor:

"Mehmet Akif'i dilinizden düşürmüyorsunuz da Neyzen Tevfik’ten neden hiç söz etmiyorsunuz?" Neden "Neyzen"den söz edilmez gerçekten?

Onu iktidar nezdinde yasaklı kılan şu tür dizeleri midir yoksa:

"Kime sordumsa seni doğru cevap vermediler..

Kimi alçak, kimi hırsız, kimi deyyus dediler...

Künyeni almak için partiye ettim telefon:

Bizdeki kayda göre,  şimdi o mebus dediler!..”

Peki, bu satırlarda siyasetçilerin alınmasına yol açacak unsurlar var mı?

Olmamalı…

Bakın ne diyor ilk satırında:

"Kime sordumsa seni doğru cevap vermediler."

Kolsuz Yaşar’dan .

Kapı çalıyoruz, gönül çakıyoruz, zil çalıyoruz, türkü çalıyoruz, mirastan çalıyoruz, para

çalıyoruz...

“Nazar etme ne olur, çalış senin de olur...”

********

Özdeyiş

Daha iyi olmaya çalışmayan iyi olarak da kalamaz…

                                                                     Oliver Cromwell