Fil ile karınca

Ömer Duru yazdı

9 Ekim 2015 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir
Ormanda fil öfkelenmiş.

Kocaman ayakları ile toprağı kazıyor, ağaçları kırıyor;

“Ne kadar canlı varsa eziyormuş.”

Bu işkenceden en büyük zararı da:

“Karıncalar görüyormuş.”

Derken, bu durumu izleyen karıncanın biri,

“Filin ayaklarından tırmanıp, hortumundan içeri girmiş.”

Ve fil kaşınmaya başlamış.

Hortumunu sağa sola sallıyor.

Taşlara vuruyormuş.

Yani karıncanın kaşıntısı kocaman fili çılgına çevirmiş.

Diyeceksiniz ki:

“Sonra ne olmuş?”

Olacağı yok.

Fil çarpına çarpına parçalanıp ölmüş.

***

Fıkrayı sevgili Mustafa Balbay’ın köşesinde okuyunca güldüm.

Balbay sözü:

“İktidarın gücüne karşın, karıncaların bir araya gelmesine getiriyor ve:

“Karşımızda bir fil var. Tamam da. Neden Karıncalar birleşmesin?”  diyordu.

Doğru.

Karıncalar kendilerini ezen file karşı:

“Birleşmelidirler.”

Birleşirlerse:

“Fili yenebilirler. Yaşamlarını sürdürebilirler.”

***

Adamın biri doktora gidip:

“Kardeşim aklını oynattı. Buna bir çare” diye yakınmış.

Doktor sormuş:

“Bunu nasıl anladın?”

Adam kısaca anlatmış:

“Kardeşim kendisini tavuk sanıyor.”

“Demek öyle” demiş doktor:

“Onu hastaneye yatırmalısınız.”

“Ne diyorsun sen doktor” diye yanıt vermiş hastanın ağabeyi:

“Hastaneye yatırayım da yumurtalardan mı olayım.”

***

Seçime yaklaşık üç hafta kaldı.

Kimisi kendini tavuk sanıyor.

Kimisi fil.

“Karıncayım” diyen yok.

Önceki gün yazdım:

“Eskişehir’de halkın yaklaşık yüzde yirmi beşinin oyu üç aşağı, beş yukarı belli.”

Şunu belirteyim.

Bunlar da “tuzu kuru” olanlar.

Y a da daha önceki yıllardan bilinenler.

Kendisini fil ve tavuk sananlar hariç.

Nedense:

“Karıncalardan ses soluk çıkmıyor.”

Ne demiş atalarımız:

“Bir elin nesi var?”

Unutmayalım:

“Kötülük zayıflıktan doğar.”

Kötü gün iyi olur.

“Kötü insan iyi olmaz.”

 

////////////////////////////////

 

Günlerin getirdiği

 

Eskilerden kim kaldı

Hüsamettin Cindoruk, Zeki Ünal, Münir Sevinç, Beytullah Asil, Demir Berberoğlu, İbrahim Yaşar Dedelek, Fevzi Yalçın, M.Ali Arıkan, Muharrem Tozçöken, Fahri Keskin, Murat Mercan, Vedat Yücesan, Sadri Yıldırım, Mahmut Erdir, İsmail Özen, Necati Albay, Mail Büyükerman, Mustafa Balcılar, İsmet Oktay, Hanefi Demirkol, Cevdet Selvi, Ayşe Aliye Köksal, İsmet Oktay, Nedim Öztürk, Murat Sönmez ve rahmetli Niyazi Önal...

Bunlar, değişik partilerden, değişik tarihlerde milletvekilliği yapmış isimler. Aklıma gelenleri aldım köşeme. Elbette unuttuklarım vardır. Hiç birisini partisine göre yazmadım. Aklıma geldiği gibi aldım köşeme. Çok ilginçtir. Niyazi Önal’ı tanıdığım için “rahmetli” dedim. Rahmetli olanlar var elbette ama adlarını bilemiyorum. Varsa tanrıdan rahmetler diliyorum kendilerine. Şunu görüp yaşadım, uğraş veren, partisinde mücadele ile seçilen insanlar, bir süre sonra çekiliyorlar köşelerine. Ya da unutulup gidiyorlar. Mensubu olduğu partilerinin duvarlarında resimleri kalmayan, toplantılar da adları anılmayan bu insanları anlatmak için alıyorum köşeme.

 

 

//////////////////////

 

Liderler geliyor

Genel seçime yaklaşık üç hafta kala, siyasi partilerin çalışmaları hızlandı. Parti yöneticileri, adaylarla birlikte çalmadık kapı bırakmıyorlar. İşin ilginç tarafı AKP’nin ve CHP’nin Genel Başkanları da Eskişehir’e büyük önem veriyorlar. Yapılan açıklamaya göre AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu 20 Ekim’de, CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’da 25 Ekim’de Eskişehir’e gelip, düzenlenecek mitinglerde konuşacaklar. AKP yöneticilerinden biri diyor ki; “Eskişehir bizim için önemli. Bunun için Genel Başkanımız seçmenlere seslenecek. Bu mitingde AKP’nin havası da ortaya çıkacak.” Aynı şekilde CHP’de de Kemal Klıçdaroğlu,  25 Ekim’de gelecek ilimize. O’da Eskişehir adına son kozunu oynayacak. AKP ve CHP’de çalışmalar şimdiden başladı. Bakalım seçime bir hafta kala yapılacak mitingler havayı değiştirecek mi?

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi