Fikir işçisi

Özellikle de Türkiye'de...

Halen 34 arkadaşımız hapishanede...

Ama biliyorsunuz...

"Onlar gazeteci değil!"

Basın özgürlüğü sıralamasında da dibe demir attık desek, doğrudur...

…….

Bazı dostlarımız sorar:

"Fikir işçiliği ne demek?"

Ünlü sanatçımız "Sadri Alışık", fikir işçiliğinin tanımını bir parodi ile sahneye koymuştu...

Sanatçımız ve bir arkadaşı inşaat mühendisinin iki çizikle nasıl para kazandığını merak ederler. Bunun için inşaat işçiliği yapmaya başlarlar...

Akşama kadar canları çıkar!

Bir gün mühendise yanaşmayı başarırlar. Sadri Alışık, arkadaşını dışarıda bırakıp odasına girer ve sorar:

"Beyim, bizim akşama kadar anamız ağlıyor, sen sigara kağıdına iki çizikle para kazanıyorsun. Bu nasıl iş?"

Mühendis güler:

"Bizim işimiz fikir işçiliği..."

"0 da ne demek?" der sanatçımız...

Mühendis elini masanın üzerine koyar ve "Bütün gücünle şuna bir vur bakalım" der...

Olanca gücü ile masaya vururken, mühendis elini çeker, bizimkinin eli davul gibi şişer!

"Dışarı çıkınca da arkadaşına tarif eder:

"İndir gözümün üzerine bir yumruk!"

Arkadaşı olanca gücü ile vurur, bizimki de aynı anda elini çektiği için kendini hastanede

bulur... Gözünü açtığı zaman da başucundaki arkadaşına sorar:

"Öğrendin mi neymiş fikir işçiliği!"

…….

Hapisteki arkadaşlara da fikir işçiliğinin tanımını böyle yapıyorlar herhalde...

Başbakan söyledi :

"Onlar gazeteci değil ki!"

"Fikir işçisi..."

Bugünkü "Öykü" sütunumuz, hafta içinde yitirdiğimiz "İbrahim Arıkan"a ait...

İş ve eğitim dünyasında öncü kimliğiyle tanınan "Arıkan"ın yaşamı da bir "öykü" gibi...

1941 yılında Yozgat'ın "Sorgun" ilçesine bağlı "Salur" köyünde dünyaya geldi. İlkokul öğretmeni olmak amacıyla Mimar Sinan İlköğretmen Okulu'na girdi. 1968 yılında Ankara Yüksek Öğretmen Okulu'nu ve Fen Fakültesi Fizik Matematik Bölümü'nü tamamladı.

1972 yılında da MEF (Modern Eğitim Fen)

Dershanesi'ni kurdu. 1982'de ise Türkiye'de ilk kargo şirketi olan Yurtiçi Kargo A.Ş.'yi, 1996 yılında MEF Okulları'nı kurdu.

Böyle yürüdü gitti köy çocuğu İbrahim Bey’in yaşamı...

2001 yılında "Atatürk İlke ve kitaplarına bağlı bir eğitimci olması, iki yüz bin öğrencinin yetişmesine katkı sağlaması ve atılımcı kişiliği " nedeni ile, KKTC Lefke Avrupa Üniversitesi Senatosu tarafından oybirliği ile "Onursal Doktor" unvanı verildi.

Yazarlık yönü de vardı Arıkan'ın...

10 kitabı yayımlandı...

Bunların içindeki "Öğreten Öğretmen Öğrenen Öğrenci" en çok ilgi çekeniydi...

Eskişehir'in de "YENİŞEHİR" olmasında büyük katkısı oldu İbrahim Bey'in...

Bugünkü "Yenişehir Konakları" yakın dostu "Ayılın Begiter"le birlikte gerçekleşti...

Kısacası...

"Modern Eğitim Neferini yitirdi..."

Kendisine Allah'tan rahmet, dost, akraba ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz...

 Hapları hep ben yuttum

Eczaneye gelen adam gebelik testi yapıp yapmadığımızı sordu. Olumlu yanıtı alınca numune gitti. Test yapıldı ve sonuç pozitif çıkınca adam hayretini gizlemedi:

"Nasıl olur yahu! O kadar da hap yuttuk!"

-Herhalde yenge birkaç gün almayı unutmuş olacak.

"Ne yengesi yahu, hapları ben yutuyordum!"

-Siz mi? Ama onlar kadınlar içindir.

"Öyle mi? Ama Muş'ta gittiğimiz doktor bize birkaç kutu hap verdikten sonra kulağıma eğilip, ara sıra da benim kullanmamı istedi..."

-Neden?

"Çaktırmadan korunursun dedi!"

*******************

Orta yaşlı kadın müzeye girmek için fiyatını sorunca, "10 lira” demiş görevli:

"Ancak yaşınız 50'yi geçtiyse 9 lira alıyoruz."

"Bu ne  saçmalık!" diye karşılık vermiş kadın:

"Hangi kadın böyle önemli bir bilgiyi 1 liraya verir ki?"

********************

"Ayşenur Arslan"ın Halk TV'deki konuğu "Mehmet Altan"dı. İktidarı eleştiren doğru

şeyler söyledi. Yerinde saptamalar yaptı. Konuşmasının sonuna doğru Ayşenur: “Ancak geçmişte

AKP'yi desteklediniz" gibi bir hatırlatma yapınca çok kızdı... Bunu söyleyenleri akıl dışı davranmakla, ukalalıkla suçladı.

Ne var ki "Altan"ın eski yazıları arşivlerde duruyor...

Yıllar yılı AKP'nin demokrat olduğunu iddia etti. AKP'nin üyelik için AB'ye başvurmasını demokratlığa kanıt olarak gösterdi.

Erdoğan'ın "Demokrasi bizim için tramvaydır, istediğimiz durağa gelince ineriz" sözlerini duymamış göründü. Erdoğan'ın değiştiğini savundu.

Mazi çok uzakta değil, arşivde duruyor...

******************

Fenerbahçe maçı öncesinde "Amedspor"a yönelik yaptırımlar terör örgütüne "mağduriyet ve haklılık iddiası" için verilen gollük pastır.

                                                      Akif Kökçe

Ben ölünce bir elimi tabutumun dışına atın.

İnsanlar görsünler ki, padişah olan "Kanuni" bile bu dünyadan eli boş gitmiştir.

                                                                                                                   Sultan Süleyman

Ağızda gevelenen siyasi sistemler, manidar açıklamalar ve en önemlisi şimdilik, "çınarların gölgesinde" bekleyen hakikatler.

Üniversitelerde "AKP dili ve edebiyatı" bölümleri kurulsa yeridir.

                                                                                                             Özgür Mumcu

İster misiniz 1 Haziran öncesinin yürek okşayan ve siyaseten pek doğru bir noktaya vuran o ünlü "Seni başkan yaptırmayacağız" cümlesi AKP saflarından yükselmeye başlasın.

Olur mu olur!..

                                                                                                              Aydın Engin

"Büyükşehir Yasası neler getirecek?" diye soranlar vardı...

Yanıtını bulamadık ama...

"Neler götürdüğünü görüyoruz işte!"

AKP Suriye'de ne yapmak istedi?

"İç savaş çıkarmak..."

Ama ne yazık ki, batağa saplandı!

                                               Şükrü Elekdağ (Emekli diplomat)

Yasalar adaletsiz ve ters çıksa da, akılsız ve ahmak insanlar hiçbir zaman huzursuzluk duymazlar!

Yasak lezzet, sansür yetenek kazandırır.

                                                    Marc Vilrouge

Bir küçük cezvede kanayan yara

Bir İstanbullu çelebi Haşmet

Ayla’dan Leyla'ya gizemi ara

Son karede ben değil sen beni affet

Aşk-Sevda her devirde yaşar

Yürek penceresi eser delicesine

Yıllar geçer gönül dağlar aşar

Hayranım her bir kare bir hecesine

Rüzgar dağlar aşar gelir yanıma

Kuş gibi yaslanır kalp kafesime

Deştin kül bırakmadın, girme kanıma

Veda deme sakın, yoldaş ol nefesime.