Çocukluğumdan hatırladığım kadarıyla, her gün yapraklarını kopardığımız o klasik takvimlerin arkasında faydalı bilgiler verilirdi…
Bilgiye ulaşmanın sınırlı olduğu o dönemlerde, o takvim yaprakları arkasındaki bilgileri büyük küçük hepimiz okurduk.
Doğrusu, şimdilerde böyle bir alışkanlığımız kalmadı ama az da olsa aynı takvimlerin kullanıldığını görüyorum. Çoğunlukla da, arkaları okunma ihtiyacı duyulmadan koparılıp atılıyor, takvim yaprakları…
Sonra düşündüm… Acaba bilgi çağının yaşandığı iddia edilen şimdilerde, insanların bilmedikleri ya da merak ettikleri bir şeyler mi kalmadı?
Ardından benzer tutumları, insanların izlemeyi tercih ettikleri TV programları açısından da yaptıkları geldi aklıma…
Kişilerin, kendilerine bilgi ve değer katacak o kadar TV program seçeneği varken; hiçbir faydası olmayan, niteliksiz evlenme, eğlence, dizi, magazin ve yarışma programlarını izlemeyi daha çok tercih etmeleri de aynı sebeple mi? Acaba…
Belki de haklılar... Faydalı bilginin ve bunları bilmenin, kendilerine sorumluluk yüklemekten başka bir işe yaramayacağını keşfetmiş olsalar gerek…
Çünkü fayda içermeyen, kendilerine sorumluluk yüklemeyecek programlara kaçmayı ve onların uyuşturucu etkisinden yararlanmayı, daha çok tercih ediyorlar…
Prof. Dr. Metin İnceoğlu bu durumu “Tutum Algı İletişim” adlı kitabında şöyle açıklıyor; “Bazı bilgi edinme (enformasyon) tercihleri FAYDASIZLIK nedeniyle FAYDALIDIR.”
Hocanın bu yaklaşımını okuyunca, bu programlara karşı fazlaca ön yargılı olduğumu düşündüm…
Meğer izleyicilerin, bilgiye dayalı olmayan bu tür programlara yönelmelerinin sağladığı uyuşturucu ya da rahatlatıcı etki, toplumsal dengenin korunmasına da fayda sağlıyormuş… Ne dersiniz?