Fatih Projesi

Yıl 1989, Kahramanmaraş’ın şirin ve yeşil (o zamanlar yeşildi!) ilçesi Afşin’de Endüstri Meslek Lisesi Elektrik Elektronik bölümü birinci sınıf öğrenciyim. Okullar açıldı ve biraz zaman geçtikten sonra okul yönetimi bizlerden o zamanın parasıyla 50 TL talep etti; “Okulumuza bilgisayar gelecek ve bilgisayarı öğreteceğiz sizlere” denildi. Lise 1 bitti yaz tatili bitti, lise 2 bitti yaz tatili bitti ve lise 3 bitmek üzereyken bilgisayarlar geldi (yanlış hatırlamıyorsam 20-25 adet). Bilgisayar laboratuvarı denilen bir oda tertip edildi müze gibi camdan içeri bakabiliyorduk ve üzerlerinde eski şahin-doğan arabaların çadırı gibi çadırlar vardı. Uzu lafın kısası ukde kaldı içimizde. Şimdi ise FATİH Projesini eleştiriyoruz, yerden yerlere vuruyoruz, kimimiz de gözü kara destekliyoruz her yapılanı.

Fatih Projesi Resmi İnternet Sitesi (fatihprojesi.meb.gov.tr) proje hakkında kısaca şunları yazıyor.

Eğitimde FATİH Projesi, eğitim ve öğretimde fırsat eşitliğini sağlamak ve okullarımızdaki teknolojiyi iyileştirmek amacıyla Bilişim Teknolojileri araçlarının öğrenme-öğretme sürecinde daha fazla duyu organına hitap edilecek şekilde, derslerde etkin kullanımı için; okulöncesi, ilköğretim ile ortaöğretim düzeyindeki tüm okullarımızın 570.000 dersliğine LCD Panel Etkileşimli Tahta ve internet ağ altyapısı sağlanacaktır. Aynı zamanda her öğretmenimize ve her öğrencimize tablet bilgisayar verilecektir. Dersliklere kurulan BT donanımının öğrenme-öğretme sürecinde etkin kullanımını sağlamak amacıyla öğretmenlere hizmetiçi eğitimler verilecektir. Bu süreçte öğretim programları BT destekli öğretime uyumlu hale getirilerek eğitsel e-İçerikler oluşturulacaktır. Bu kapsamda Eğitimde FATİH projesi beş ana bileşenden oluşmaktadır. Bunlar:

•          Donanım ve Yazılım Altyapısının Sağlanması

•          Eğitsel e-İçeriğin Sağlanması ve Yönetilmesi

•          Öğretim Programlarında Etkin BT Kullanımı

•          Öğretmenlerin Hizmetiçi Eğitimi

•          Bilinçli, Güvenli, Yönetilebilir ve Ölçülebilir BT Kullanımının sağlanması.

Cami musluklarının çalınıp satıldığı Türkiye'de devlet, çocukların eğitimi için ücretsiz tablet bilgisayar dağıttı. Fakat bazı öğrenciler bu bilgisayarları 'bir işe yaramadığı' iddiası ile internetten satıyor. MEB tabletlerin satışını tespit ederse veli veya öğrenci hakkında soruşturma açacak.

Yeni Yüzyıl Gazetesi'nin haberine göre MEB Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nce okullarda ücretsiz dağıtılan tablet bilgisayarlar, İstanbul’dan Diyarbakır’a yurdun dört bir yanında satışa çıktı. Öğrenciler, “MEB’in dağıttığı tablet. Logoyu silin. Çok güzel. Alana hayırlı olsun” diye internette pazarlıyor. Tabletler, 199 TL ile 500 TL arasında satılıyor. Bakanlık, emniyetle işbirliği yaptı. Tabletlerin, IP’leri yakın takibe alındı.

Öğrenci satıyorsa disiplin, velisi satıyorsa adli soruşturma açılacak. Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) kapsamında öğrenci ve öğretmenlere şimdiye kadar 1 milyon 438 bin 700 adet tablet bilgisayar dağıtıldı. ‘sahibinden. com’ ve ‘gittigidiyor.com’ gibi sitelerde satılan tabletler, alıcılardan yoğun ilgi görüyor. İstanbul, Ankara, Diyarbakır, Sakarya, Batman, Kocaeli başta olmak üzere birçok ilde tablet satışları sürüyor.

Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna:

“Eski Türkiye’de okullar arasında uçurumlar vardı. Ama artık eskisi gibi değil, bu değişmekte. Artık bilgiyi tabana yani tüm okullarımıza, ilçelerdeki, kasabalardaki okullarımıza kadar yayıyoruz, devletimiz milyonlarca gencimize eşit imkanları sunmaya çalışıyor. Çocuklarımızın yaptığı birçok güzel projeye tanıklık ediyoruz. Bu bize geleceğe dair ümit veriyor. Öğrencilerin iyi kanalize edilerek yönlendirildiğinde, başarılı olacakları alanlarda eğitim görmeleri sağlandığında Türkiye’ye daha yararlı olacaklarına inanıyorum. Mecburen iş garantisi nedeniyle istemedikleri meslekleri seçmek için, o okulları okumak zorunda kalmasınlar. Mesleki eğitimde özellikle çok daha iyi noktaya gelinerek, ara elemanın yetiştirilmesi ve bunun üretime, sanayiye yansımaları, yeni buluşların teknolojilerin hayata geçirilerek, ülkemizin dünya çapında rekabet edebilirliğini arttırmamız gelişmiş ülkeler arasında girme hedefine ulaşmamız için gerekli" demişti.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı: "Şimdi biz bu sunumu yaptık ya belli yayın organlarında, önümüzdeki bir hafta içinde, mevsim hiç uygun olmamasına rağmen, ellerinde tezeklerle okula giden çocuk fotoğrafları göreceksiniz. Bunları her yıl arşivden çıkarıp, Ağrı'da daha önce bir okulda bu yapıyla bağlantılı birilerinin bir mizansen çerçevesinde ilkokul çocuklarının ellerine tezekler tutuşturdular. Biz ne zaman eğitimde iyi bir haber versek, eğitimdeki iyi bir gelişmeden haber versek bu paralel yapı medya organlarında eğitim çöküyor, Fatih Projesi çöktü, okullar dayanıksız, okullar çöküyor gibi haberlerin yanında örnek olarak da bu okullarına tezekle giden, yani okulda ısıtma yokmuş, çocuklar hala 50 yıl öncesinde olduğu gibi tezekle gidip sobalarla ısınıyorlarmıs diye tezekli eğitimi bitiremeyen Milli Eğitim Fatih Projesi'nden söz ediyor türünden haberler göreceksiniz. Yok kapısı kırılan okul, çatısı akan okul, bacası devrilmiş okul. İnşaatı devam eden okul gibi. Tezekle ısıtılan okul gibi haberler yapmaya devam edecekler. Çünkü Fatih Projesi her iki anlamda da hem okul dışı eğitim kurumlarından sağladıkları rantları hem de bu yardımcı ders kitabı adı altında pazarladıkları korsan yayınları bitirdiği için bu projeye özel bir düşmanlıkları var."

Bir işe yaramıyor diye bedava aldıkları tablet PC’leri satanların da, bu proje ile eğitimde devrim yapıldığını iddia edenlerin de haklı yanları vardır illaki. Yıl 2016 olmuş elin gavuru uzaydan yılbaşı kutlayıp bizlere el sallarken (dalga geçer gibi) biz neden hala gitsek mi kalsak mı deriz anlayamıyorum.