Adamın biri lokantaya girip garsona sormuş:
“Ne yemekleri var?”
Garson saymaya başlamış:
“Karnıyarık... İmam bayıldı... Patlıcan kızartma… Patlıcan kebap… Közde patlıcan salatası… Patlıcan oturtma… Patlıcan musakka… Patlıcan dolma…”
Bunları dinleyen adamın tepesi atmış,
Ve garsona demiş ki:
“Oğlum bana bir su getir, ama patlıcansız olsun!”
--//-
Başbakan Binali Yıldırım:
“Büyükşehir Belediyesi tramvayları yurt dışından alacağına, Tülomsaş’tan alabilirdi” demişti ya.
CHP kanadından tepkiler geldi.
“Tülomsaş bunu yapamazdı.”
AKP kanadından bu yoruma karşılık geldi:
“Tülomsaş istenseydi yapardı.”
İçinde bulunduğumuz günlerde tartışmalar sürüyor…
Olanlar değil…
Olmayanlar konuşuluyor…
Bekleyip göreceğiz…
Tartışmaların arkası ne zaman kesilecek?
Dahası ilk yıllarda:
“Raylı sistem ihalesine giren Tülomsaş’ın o günlerdeki durumu nasıldı?”
İhale dosyasında “Tülomsaş’ın” diğer şirketlere göre:
“Farkı neydi...”
Dahası ihale dosyalarında Tülomsaş ile diğer şirketlerin dosyaları arasındaki farkı görenler;
“Nasıl yorum yapmışlardı?”
Biraz geriye dönülüp bakılsa da:
“Ucu bucağı olmayan bu tartışmalarla vakit geçirilmese.”
--//--
Geçenlerde okudum…
Trafik kazası geçirip acile getirilen yaralının yakınları odaya dolmuşlar.
Her kafadan bir ses çıkıyormuş.
Kontrole gelen doktor hemşirelere dönerek:
“Hastayı gözleme alın” deyip odadan çıkmış.
Aradan on beş yirmi dakika geçince odanın kapısı aralanmış…
Bakmışlar hasta yakınlarından biri elinde sıcacık bir gözlemeyle odaya usulca girip hemşireye yaklaşmış:
“Doktor bey hastaya gözleme alın demişti. Onu getirdim. Bunu kim yedirecek?”
--//--
Önder Baloğlu yazmış.
“Büyükerşen gibi onu da uzaktan sevmeyi tercih ederdik.
Bir başkaydı Selami Vardar. Bir gün ziyaretimize gelmişti. Uzun Samsun sigarasını ikram ederken, Ömer Duru atıldı:
“Başkanım o üç beyazını değiştirmez.
“Birincisi Rakısı… İkincisi Maltepe’si…
Üçüncüsü karısı…”
Espriliydi Rahmetli Vardar…
Şöyle demişti:
“Haydi ilk ikisini anladık… Ama:
“Üçüncüsüne ne oluyor?”
---//--
Önder’in bu güzel benzetmesiyle yıllar öncesine gidip güldüm.
O günlerin havası başkaydı gerçekten de...
Yerine göre büyükle büyük, küçükle küçük olan rahmetli Vardar’ı anımsadım.
Allah rahmet etsin...
Günlerin getirdiği
-MHP’de bir şeyler oluyor—
Milliyetçi Hareket Partisi’ne taşlar yerinden oynamaya başladı. Genel Merkez kararı ile partide sayılan sevilen isim Oğuz Sever görevden alınarak, yerine Ülkü Ocakları eski İl Başkanı Kadir Bıyık’ın atandığı açıklandı. Uzun uzun, Sever’in görevden niçin alındığını anlatmaya gerek yok… Oğuz Sever’in suçu “muhalif grubu desteklemekti”… Kendisi de bunu söylüyor ve diyor ki “Alınan kararları kamuoyu biliyor. Benim vicdanım rahat. Kararımı verirken bile bedel ödeyeceğimi biliyordum… Ama ben ne yaptıysam partimim yararı için yaptığımı hep söyledim. Kongre kararına imza verirken bu olayların yaşanacağını biliyordum. Benim ve birlikte yola çıktığımız arkadaşlarımın Eskişehir’de yaptığı çalışmaları herkes biliyor. Şimdiye kadar hiçbir arkadaşımız için olumsuz söz etmedik.”
Evet, MHP’deki hava şimdilik böyle… Bakalım Ankara’ya gidip, muhalefet kanadına destek veren kurultay delegeleri ne yapacak? Dahası Eskişehir’de başlayan bu çıkış bakalım nerelere kadar sıçrayacak?..
--Prof. Dr. Gaye Usluer soruyor—
Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer, Başbakan Binali Yıldırım’ın hastanelerdeki acil servisler için yaptığı konuşma için “Başbakan bir başka ülkede mi yaşıyor” diye sordu.
Başbakan Binali Yıldırım’ın “vatandaşlar acil servislere kız bakmak için gidiyorlarmış” yorumunu eleştiren CHP Eskişehir Milletvekili Usluer şöyle konuşmuş “Başbakan acil servislerde yaşanan olayları bilmiyor. Buralardaki acil sorunlar neden görmezden gelinir? Acil servisler bugün sorun yumağı olmuştur...”
İnsan hayret ediyor. Başbakan Binali Yıdırım’ın bu kadar sorun varken “Acil servisleri kız bakılan yerlere benzetmesi” gerçekten çok ilginç…
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...