Soğuk Savaş döneminin en popüler uçağı olan F-16, ABD üretimi bir teknolojiye sahip. Yüksek manevra kabiliyeti sayesinde savaş uçakları içerisinde en gözdesi.
F-16'nın yapımında F-15 ve F-11 teknolojisinin mimarisinden yararlanılmış; F-15 ve F-11'in getirmiş olduğu atiklik, manevra kabiliyeti, güçlü radar sistemi F-16'yı gelişmiş jet uçakları arasında kabul ettirmekte...
Saatte 2.475 Km/h hıza ulaşabilen jetlerin özellikleri şöyle:
• Uzunluğu: 14,80 metre
• Yüksekliği: 4,80 metre
• Kanat açıklığı: 9,80 metre
• Kanat alanı: 27,8m2
• Hızı: 2.475 km/sa (2 Mach )
• Boş ağırlık: 8.662 kg
• Ağırlık: 30.600 kilogram (Tam Yüklü)
• Menzil: 3.300 kilometre ek yakıt deposu ile
• İtki: Tek Motor 119KN (28000 lb)
• Motor türü: F-100-PW-220 veya F-110-GE-100
• Silah donanımı: 20 MM'lik top, 6 Havadan-havaya, Havadan-karaya füze (2 Sidewinder, 2 Sparrow, 2 Amraam)
Teknik bilgiler
F-16 Fighting Falcon, fly-by-wire sisteminin kullanıldığı ilk savaş uçağıdır. Bu yüzden diğer bir lakabı da "Electric Jet"tir. Eski uçaklarda pilot aerodinamik kontrol yüzeylerine hidrolik ile hükmederken, F-16'daki fly-by-wire (kablo ile uçuş) sistemi ile de lövye hareketleri çok basit olmakta ve lövyenin hareketine göre flaplar, eleronlar ve dümenler gibi aerodinamik kontrol yüzeylerinden sorumlu olan motorlara elektrik uyarıları gönderilmekte ve uçağın hareketleri bu şekilde yönlendirilmektedir. Ayrıca F-16'dan önceki avcı uçaklarda lövye pilotun önünde iken ilk defa F-16'da pilotun sağına alınmış, bu da uzun uçuşlar sırasında pilotun kolunun daha az yorulmasını sağlamıştır.
F-16 uçakları aerodinamik olarak kararsızdır. Bu konuda dünyadaki ilk uçaktır. Uçağın yapısı aslında uçmaya müsait değildir, uçuş kontrol bilgisayarı kontrol yüzeylerine gönderdiği saniyede binlerce komut ile uçağın havada dengesini sağlar. Uçuş kontrol bilgisayarı olmasa veya bilgisayar kontrol dışına çıksa uçağı komuta etmek neredeyse imkansızdır.
İki kat fazla menzil
Yerini aldığı uçaklarla kıyaslandığında F-16'nın bu uçaklardan en az iki kat fazla menzile sahip olduğu görülmektedir. Yüksek itiş gücü/ağırlık oranı ve düşük kanat yük oranı sayesinde uçak büyük bir manevra kabiliyeti de elde etmektedir. Falconlar çoğu insan bünyesinin dayanamayacağı bir atikliğe ve manevra kabiliyetine sahiptir. Aerodinamiği ve diğer Fighterlara oranla ufak olan bünyesine karşın hemen hemen aynı motor gücüne sahip olması, bu uçağın kontrolü zor kategorisine girmesine sebep olmuştur. Aslında
F-16'yı uçurmak zor değildir, zor olan onun içinde savaşmaktır.
F-16'nın yağmur damlasını andıran kanopi yapısı pilota çok geniş bir görüş açısı sağlamaktadır. Bu açıdan dünyanın en başarılı kokpit dizaynı olduğu söylenebilir. Uçak, yapı itibarıyla yüzde 78.4 alüminyum, yüzde 11 çelik, yüzde 3.3 kompozit maddeler, yüzde 0.5 titanyum ve yüzde 6.8 başka maddelerden oluşmuştur. Bu sağlam yapı sayesinde F-16 tam iç yakıt yükü ile 9 g yüküne dayanabilmektedir. Bu rakam pek çok avcı uçağında yüzde 70'lik iç yakıt taşırken bile 7 g'yi aşamamaktadır.
Yakıt cimrisi
F-16'ın önemli özelliklerinden biri de oldukça ekonomik düzeyde yakıt harcamasıdır. JP-8 yakıtı kullanan Falconlar, aynı görev uçuşu sırasında F-4 Phantom'un harcadığı yakıtın sadece yarısını harcamakta, F-104 Starfighter ile kıyaslandığında da yüzde 17 daha az yakıt harcamaktadır. JP-8 jet yakıtı koyu renklidir ve yakıt gazyağına benzemektedir. Kolay kolay tutuşmamakla birlikte tutuştuğunda da kolay sönmemektedir. JP sınıfı tüm askeri yakıtlar ülkemizde üretilmektedir.
F-16 G suit elbisesi
Pilotların g etkisinden korunmak için giydikleri tulumdur. Manevra anında tulumun hava keseleri pilotun bacaklarındaki kanın aşağı inmesine karşı koymak için şişer. Hava keseleri manevra bitiminde tekrar eski durumuna döner. Alman-İsviçre ortaklığı olan Autoflug Libella’nın ürettiği yeni g-suit tulumlarda hava keseleri yerine ağzı kapalı ve sıvı dolu kanallar bulunmaktadır. Keskin dönüşler sırasında bu sıvı aşağıya doğru giderek orada toplanmakta ve giysinin kumaşındaki gerilimi arttırıp kanın bacaklara ve ayaklara doğru akışını önlemektedir. Uçağın düşmesi durumunda tulumun içinde bulunan bu sıvı içilebilmektedir.
F-16 Kanopi
Pilot, kokpiti örten şeffaf kanopi ile 360 derece çevresini ve burun hizasında 15 derece aşağısını kolayca görebilmektedir. Yanal görüşler ise 40 derece aşağıya kadar sağlanmaktadır. Kanopinin yapıldığı polikarbonatın kalınlığı 0,5 inç (1.3 cm) olmasına karşın optik kalitesi çok yüksektir ve kavisli yüzeyler dış görüşleri bozmamaktadır.
Fırlatma koltuğu
Jet uçakları pilotların ve mürettebatın uçaktan paraşütle atlamalarına imkan vermeyecek kadar hızlı uçarlar. Bu yüzden mürettebatı uçaktan güvenli bir şekilde dışarı çıkarmak ve tehlikeden uzaklaştırmak için fırlatma koltuğu kullanılır. 1940‘larda kullanılmaya başlanmasından beri fırlatma koltukları 10.000’in üzerinde hayat kurtarmıştır. Yalnızca bir İngiliz şirketi olan Martin-Barker’in yaptığı fırlatma koltuğu bile 7.000 ‘den fazla insanın hayatını kurtarmıştır.
F-16 savaş uçağından bugüne değin toplam 4500’den fazla sayıda üretildiği bildirilmiştir. İlk uçuşunu 1974 yılında yapan ve 1978 yılından itibaren kullanılmaya başlanan bu savaş uçağının üreticisi Lockheed Martin firması olan Amerika Birleşik Devletleri’ne ait bir savaş uçağıdır. Yıldan yıla sürekli geliştirilerek yeni özellikler katılmış ve yeni versiyonları ile değişik modelleri üretilmiştir.