Eyvallah!

Soner Yüksel yazdı

17 Şubat 2015 00:07
A
a
Sütiş Eskişehir
Bazen kabulleniş, bazen teşekkür, bazen meydan okuma, bazen yol verme, bazen de boş veriş…
Çok politik ve söylem tonuna göre tavır belirten bu kelamı bugünlerde en sık kullananlar ise elbette CHP’liler. Zira hem partili olup hem de arzu etmedikleri bir karar karşısında kullanabilecekleri kelime haznesi pek de zengin değil sanki…

“Sürpriz değil ki”
CHP Parti Meclisi Eskişehir de ön seçim olmayacak kararı alınca başta aday adayları olmak üzere pek çok partili serzenişte bulundu. Bu CHP’ye yakışmaz, ön seçim olmaması büyük hata v.s. diye başlayan serzenişlerin ardından  partimden de, delegelikten de, aday adaylığından da istifa ediyorum diye not düşenler de vardı.
Ne ön seçim olmaması, ne çıkacak herhangi bir karara karşı tüm parti unsurlarının biat ediyor olması CHP adına benim beklemediğim, sürpriz bir gelişme değil. Bunca senedir defalarca gördük, defalarca izledik ve sistem kâr yapmak değil, zararı en aza indirmek üzerine kurulu olduğu sürece bu durumun değişeceğine dair inancım da mevcut bulunmamakta.
Zaten haftalar öncesinde ön seçim olmayacağını yazmış ama kontenjan ile birlikte merkez yoklaması yapılacak diye not düşmüş biri olarak adayların belirlenme usulünde ön seçim olmaması benim için sürpriz değil. CHP’lilerin ise birleşebilecekleri tek nokta var, başlıktaki sihirli kelime “eyvallah”

“Öz ELEŞTİRİ”
Sokakta birileri birilerine şiddet uygularken yanından geçip gidenler kim?                                                          Aman bana bulaşmasın diyerek etraftaki suçları polise bile ihbar etmeye korkanlar kim?          Gözümüzün önünde yaşanan binlerce taciz, mobbing ve şiddete kılını kıpırdatmayan kim?                    Bir parça sevgi umuduyla kafasını uzatan sokak hayvanlarını tekmeleyen, kedilerin kuyruğuna bağlanan konserve kutularına keyifle izleyen kim?                                                                                     Binlerce şiddet videosunu izleyen ve taraflardan birine bu müstahak kelimesini kullananlar kim?
Zira Özgecan’ın tarife sığamayacak ve hiçbir mazereti olmayan bir şekilde katledilmesi karşısında nutuklar atan, aslan kesilen, söylenmedik sözler bırakmayan çoğunluğa bakıp  (ki ben de onlardan biriyim) düşününce insan boşluğa düşüyor.
Madem bu kadar duyarlı, hassas, nazik, şiddete karşı insanlardık da biz Özgecan neden öldü?                   Maalesef biraz riyakârız. Maalesef imdat çığlıklarına kulaklarını tıkayan insanlarız. Maalesef şiddeti bile kendi kafamıza göre değerlendirip haklı, haksız diye ayırma derdindeyiz. Maalesef klavye başında sahte karakterleriz. Ve maalesef asıl suçlu bizleriz.
Merhamet ve Vicdan gibi en temel, en insanı duyguları bile sindirecek kadar kör bir sistemin evlatlarını yetiştiren, caniler yaratan olaylara hep günlük bakan ve sonrasını düşünmeyen ve bana dokunmayan yılan bin yıl yaşamasın düsturu ile yaşayan insanlarız biz.
Twet, bildirim v.s. hepsi tamam da, sadece sosyal medyada tepki gösterip birkaç gün sonra unutacaksan bari biraz samimi ol hiç konuşma. Ya da utandır herkesi, atılan çığlıkları duy.
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi