Eylem günü

Önder Baloğlu yazdı

30 Kasım 2015 23:36
A
a
Sütiş Eskişehir
Bazen bir fotoğraf çok sütunluk yazıları tek kelimeyle yansıtır...

Önümüzde bir örneği var...

Adalar-Porsuk Bulvarı'nda çekilmiş ve gazetelerin çoğunda yer almış fotoğraf...

Hepsi de tanıdık yüzler...

"Ömer Duru-Rahmi Emeç..."

 " Ayşe Kaytan Uçak-Nazan Koşarer..."

"Şaban Bağcı- Deniz Çağlar Fırat”

"Yaşar Arda- Can Hacıoğlu... "

Hepsi de gazeteci... Can ve Erdem’e destek veriyorlar.

Öyle bir bakışları var ki,  güler yüzleri bir anda kaybolup gitmiş!

Hani o tek kelimede toplanmış sanki:

"Öfke..."

***

Tıpkı yukarıda saydıklarımız gibi, yaşamı boyunca “insan hakkı-sevgisi ve mutluluğu” için uğraş verip uyaran bir yazar vardı:

"Stephane Hessel..."

Son kitabı öncekilerin hepsinden fazla ün yapmıştı:

"Öfkelenin..."

Dünyada en çok satanlar arasına girdi...

Gençlere sesleniyordu:

"Biraz arayın, bulacaksınız..."

-En kötü tavır kayıtsızlık, ilgisizliktir...

"Bir şey yapamam, elimden bir şey gelmez" demek...

- İnsanlığı oluşturan temel değerlerinizden birini yitirmek anlamına gelir...

- En gerekli değeri

"Öfkelenme yeteneğinizi..."

***

95 yaşında yitirdiğimiz Alman asıllı bu Fransız uyruklu yazar, gençliğinde "Jean Paul Sartre"nin etkisi olduğunu söylüyordu...

"Her koşulda mutlu olmayı bileceksin" diyordu:

"Bu da senin mutluluğunu arttırır, ama gerektiğinde öfkeleneceksin..."

Örgütlenmek için "öfkelenin" diyen adamın "Mutluluk sırrı da “paylaşmak"tan geliyor

 Tıpkı, yukarıdakiler gibi…

////////////////////////////

Günün Sözü

İfade özgürlüğünün bittiği yerde, düşünce özgürlüğü hapse atılır.

Pascal Mourot

/////////////////

Günün Balı

Oğluma selam ediyorum.  Her zaman ve her şeyinden gurur duydum. Ellerinden öperim o güzel oğlumun, parmaklarından, yazan ellerinden...

Öznur Dündar

(Can Dündar'ın annesi)

////////////////////////////

Gerilim

Tahir Elçi'yi de yitirdik...

7 Haziran seçimlerinden sonra iktidarın yarattığı kargaşa sanki tüm hızıyla sürüyor.

1 Kasım’dan sonra da "ilk hedefe" ulaştılar.

Orhan Bursalı

//////////////////////////////

Günün Sorusu

Savcı diyor ki: "Can ve Erdem’in tutuklanmasının basın özgürlüğü ile ilgisi yoktur."

Ortada bir gazete, bir haber ve tutuklanan iki gazeteci var.  

Nasıl oluyor da basın özgürlüğü ile ilgisiz oluyor bu iş?

Güray Öz

/////////////////////////////////

Kıssa-Dan

Hapse tık, olmadı öldür, peki sonra? Sorunun cevabını bilmiyorum. Bilmediğim cevabı yaşayarak öğreneceğiz... Eğer hâlâ yaşıyorsak...

Aydın Engin

///////////////////////////

Özdeyiş

İnsan bir yığın alışkanlığın mahkûmudur...

////////////////////////

Günün İncisi

Kadının huyu para yokken, erkeğin huyu para çokken anlaşılır!

////////////////////////

Cuk

Haklıysan, eninde sonunda güçlüyü de yenersin

 ////////////////////////////////////

Müzikli demeç için...

Vaktiyle partilerden birinin başkanı, daha etkin olmak için nutuk, demeç ve konuşmaları arasında müzik yapmaya, bazen zurna, bazen de akordeon çalmaya karar vermiş. Müzik aletleri satan bir mağazaya gitmiş. Akşama kadar piyanoları, viyolonselleri, kemanları, klarnetleri incelemiş. Nihayet dinlenme salonuna doğru giderken mağaza sahibi yanma gelerek,  "Herhalde güzel şeyler seçtiniz, orkestra şefi misiniz? Lütfen seçtiklerinizi gösterin de indirelim" demiş...

Parti başkanı "Bak azizim" diye başlamış:

"Şu duvarda asılı kırmızı flütle, şu pencerenin önündeki akordeonu çok beğendim.

Tanrı'nın izniyle onları rica ediyorum..."

Mağaza sahibi işaret edilenlere bakmış ve "Şeeey efendim" demiş:

"Yangın söndürme aletini alabilirsiniz tabii, ancak radyatör binaya aittir, maalesef onu sökemeyiz..."

////////////////////////////

Adreste değişiklik

Boşanma davası sonuçlanınca kadın otomobili devralmak için Emniyet Müdürlüğü'ne gitmiş. "Adreste bir değişiklik olacak mı?" diye sormuş memur.

"Hayır" demiş kadın...

"Vayyy" diye karşılık vermiş memur:

“Evi de kaptık desene!.."

 ///////////////////////

Bu taraftarın eşi bulunmaz

Şaka gibi...

Tam 50 yıllık tarihinde 9 maç üst üste yenileceksin, ligin dibine çakılacaksın ve taraftarın yine o tribünde olacak, seni ölesiye destekleyecek...

“Hangi takımın taraftarı böyle bir sevgiyi gösterebilir ki?”

Nitekim, spor programdaki yorumcular da, 9 maç aradan sonra galibiyetten değil, taraftardan söz ettiler...

Biz de yürekten kutluyoruz...

"Samet Aybaba" ile ayrı bir havaya giren takım için de bir şeyler söylemek gerekir...

Nereliydi bu "Emre?"

Neredeydi bu "Engin?"

Kaptan "Sezgin"e ne demeli?

Tek tek saymaya gerek yok, 3 puan öyle bir ilaç oldu ki, en azından umuda yolculuğa çıktık...

///////////////////////

Günün Olayı

Zamanında askerleri, aydınları ve muhalifleri hedef alan kumpasların ortakları, şimdi birbirlerine düştükleri gibi, yargıyı da kendi kişisel hesaplarına alet ediyorlar...

Emre Kongar

///////////////////////

Günün Biberi

Rusya kadroları hep KGB kökenli. Bizim kadrolar ise İstanbul Belediyesi ve İETT kökenli. “Mücadele KGB ile İETT arasında geçiyor.”

Endişeliyiz...

Sarp Mogan

/////////////////////////////

Neler öğretiyor?

American Bristish Academy diye bir kuruluş İngilizce eğitim setleri hazırlamış. Setlerden birinde iki kadın konuşuyor. Birinci kadın:

-Maddi durumumuz çok iyi, kendimize geçenlerde güzel bir villa aldık...

"Bunu nasıl başardınız?" diyor diğer kadın...

O da anlatıyor:

"Kocam kumar makineleri üretip satıyor..."

- Bununla mı zengin oldunuz?

"Sadece bu değil tabii" diyor kadın:

“Makinelerin şifresini sadece biz biliyoruz. Bu şifreler sayesinde kumarhanelerde büyük paralar kazanıyoruz...”

Çocuklara İngilizce öğreten bir eğitim seti bu...

"İngilizce ile birlikte bakın neler neler öğretiyor..."

///////////////////

Günün Şiiri

Hatırlayış

Gözümüzün önünde hep o eski halin

Yine ellerinden tutuyorum

Nefesimle ısıtıyorum seni

Nasıl derinden bakıyor bana gözlerin

Mavi denizler gibi

Gözümün önünde hep eski halin

Uzatsam ellerimi

Seni tutabilirim

Hatıralar bulut bulut havada

Bu mayıs sabahında

Seni görmek için açılıyor gözlerim

Öyle yakınsın ki bana...

Mesut Tarcan (Varlık-1951)

 ////////////////////////////

Üstat Hasan Pulur’dan

İnsanı ne batırır?

"Fakiri kuru inat, memuru süslü avrat, zengini şımarık evlat, esnafı asık surat..."

Yazarlığa hevesli "biri de "Bernard Shaw"a mektup yazmış:

"İyi" bir yazar olmak için her gün balık yemenin şart olduğunu söylüyorlar, siz ne dersiniz? Günde ne kadar balık yemeliyim? Bir lüfer mi, bir çinekop mu?"

Shaw tek kelimeyle yanıt vermiş:

"Balina..."
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi