Yaşı bir hayli ilerlemiş olan Bektaşi’ye arkadaşları sormuşlar:
“Baba erenler yaş yolun yarısını geçti. Allah’a şükür yoksul da değilsin. Niçin evlenip de çoluk çocuk sahibi olmuyorsun?”
Bektaşi, gülerek yanıt vermiş:
“Vallahi öyle etrafıma bakıyorum da ne kocası olmayı isteyeceğim bir hanım, ne babası olmayı isteyebileceğim bir çocuk göremiyorum… Evlenip de ne yapayım?”
---//--
Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a onaylattıktan sonra:
“Yeni kabineyi açıkladı.”
Ve dedi ki:
“İlk görevimiz Anayasa ve başkanlık”
Ardından da ekledi:
“Yolun yolumuz. Davan davamız. Sevdan sevdamız. Seçimle gelmiş Cumhurbaşkanı’nı anayasaya uygun hale getirmek boynumuzun borcu. Başkanlık sistemi için çalışmaları hemen başlatacağız.”
İlginç değil mi?..
--//--
Üstad Hıncal Uluç “şakalar” başlıklı yazısına şöyle girmiş:
“Hükümet Başkanı Binali Yıldırım…
Federasyon Başkanı Yıldırım Demirören…
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım…”
Ardından da eklemiş:
Gel de Harbiye Marşı’nı mırıldanma:
“Yıldırımlar yaratan bir ırkın ahfadıyız…”
--//--
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da yeni Başbakan Binali Yıldırım için konuşmuş:
“Bin Ali, in Ali” desek daha doğru olur.”
Ardından da eklemiş:
“65. Hükümet Saray hükümetidir. Eski Başbakan’la yenisinin arasındaki fark; Davutoğlu getirmesini biliyordu. Götürmesini bilmiyordu. Binali Yıldırım hem getirmesini, hem götürmesini biliyor…”
--//--
Önceki gün izledik…
Altı Mehmetçik daha şehit oldu...
Doğu ve Güneydoğu’da sokağa çıkmalar inip inip kalkıyor...
Göç önlenemedi bir türlü…
Anayasa’mızı elimizden alan yok ama yeni hükümet konuşuyor durmadan:
“Şimdi, tasa Anayasa…”
Daha devir teslim yapılmadan sayın Binali Yıldırım AKP Meclis Grubu’nda çağrıda bulunuyor:
“Gelin… Birlikte Anayasa yapalım.”
Ardından da ekliyor:
“İpe un sermeyin...”
Peki bu davet kabul görmezse ne olacak?
Yanıtı hazır:
“O zaman gerekeni yapacağız...”
Politik gözlemciler bu yorumun açıklamasını şöyle yapıyorlar:
“Partinin… Hükümetin A Planı da var. B Planı da… Anayasa ya değişecek ya da değişecek… Bunun için bütün yollar denenecek.”
--//--
Pazar günü…
Hükümet programını dinleyeceğiz...
Bakalım “söylemler” farklı mı olacak?
Yoksa “aynı şeyler mi” konuşulacak?
Başbakan Binali Yıldırım, gelişmeler için:
“Şimdi tasa Anayasa” mı diyecek? Yoksa:
“Ülkedeki ardı ardına gelen sorunlardan da söz edecek mi?”
Göreceğiz…
Günlerin getirdiği—
-Utku Çakırözer’in sorusu—
“19 Mayıs Bayramı’nda Eskişehir’deki Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi girişindeki ışıklı panoya ne yazılsa beğenirsiniz?
“İsmimize değil, işimize güveniyoruz”…
Eskişehir CHP Milletvekili Utku Çakırözer, yeni Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’a soruyor:
“Sizin ve bakanlığınızın panoda yazılanlara yönelik bir açıklamanız oldu mu? Olmadıysa bu olaya sessiz kalınmasının gerekçesi nedir? Yazı ile ilgili okulun personeli hakkında hukuki bir işlem yapılmış mıdır, yapılacak mıdır? Bir devlet okulunun Ulu Önder Atatürk’ün ismine güvenmemesini, bu isimden rahatsız olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?”
İlginç doğrusu… Milli Eğitim Bakanı sayın İsmet Yılmaz’ı beklemeye gerek yok aslında… Adı geçen okul yöneticileri ve İl Milli Eğitim Müdürü bu konuya ne diyor? Bunun da açıklanması gerekir…
---CHP silkinmeli---
CHP’de muhalefetin başını çeken Muharrem İnce demiş ki “Ülke elden gidiyor. MHP değişirse oylarımız oraya kayar. CHP’nin silkinme zamanı gelmiştir”.
CHP’nin Yalova Milletvekili Muharrem İnce partide umut görmediğini belirterek “Değişim şart. Partinin bazı kesimlerle barışması gerekir. Muhafazakar kesimle ve özellikle Kürtlerle barışmamız şart. MHP’de hareketlenme başladı. CHP’den buraya oy kayması yaşanacak… Dokunulmazlık konusunu Anayasa Mahkemesi’ne götürmemiz gerekir.”
İlginç değil mi?.. Genel Başkan Kılıçdaroğlu “Bu karışık ortamda partiden tek ses çıkması gerekir” derken, gördüğünüz gibi parti içi muhalefet neler konuşuyor. Muharrem İnce haklı… CHP’de değişim şart. Tamam da bu değişim “ortalığı kırıp dökerek” yapılmamalı. Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlık konusunda; “Dikkat edin, hepinizi kapının önüne koyarım” demesi yetmiyor…
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...