Görüşler
"Esopos"un ünlü öyküsünü bilirsiniz...
Efendisi, "Git çarşıdan en iyi ne varsa al da gel" demiş...
Esopos, gidip "dil" almış...
Aradan "birkaç gün geçmiş yine yollamış efendisi:
"Git çarşıdan en kötü ne varsa al da gel..."
0 da gitmiş ve yine “dil" getirmiş.
"Dünyanın en iyi ve en kötü şeyi gerçekten dil midir?"
………
Eskişehir*deki Gezi Parkı eylemleri sırasında dövülerek öldürülen "Ali İsmail Korkmaz"ın abisi avukat “Gürkan Kormaz" diyor ki:
"Herkes bu tutuklamalardan sonraki durumu soruyor. Aslında olumlu bir gelişme ama tatmin edici değil..."
Cumhuriyet’teki "İlhan Taşçı"nın haberinde şöyle devam ediyor Korkmaz:
"Vali iki kez açıklama yaptı. Birisi Ali'nin vefat ettiği gün, diğeri de Alisiz geçirdiğimiz ilk bayram günü. Her ikisinde de çok acı ve üzücü açıklamalar yaptı..."
………
Vali "Güngör Azim Tuna" da "2 Eylül" gazetesine yaptığı açıklamada, "Devletin tüm birimleri Ali İsmail Korkmaz olayının aydınlatılması için seferber oldu" diyor:
"Bu süreçte hata yapan kim olursa olsun cezasını görecek..."
Biliyorsunuz..
Vali Bey, avukat Korkmaz’ın belirttiği ilk açıklamasında, "Ali’yi kendi arkadaşları da dövmüş olabilir" demişti...
Biri polis , dört kişinin tutuklanmasından sonra da, "Bu İşin içinde siviller ağırlık gösteriyor" şeklinde konuşmuştu...
………
Vali Bey’e, Eskişehir'e geldiği gün espriyle takılmıştık:
"Tuna kadar coşkulu, Azim’li ve Güngör’müş biri olduğunuza inanıyoruz…”
"Esopos”, “dil”in ne kadar önemli olduğunu yüzyıllar önce vurgulamış...
Sizin de bu olayın sonunu "tatlı bir dille" getireceğinize güveniyoruz...
Güler yüzlü Tepebaşı ve Başkanı
Meslektaşımız "Işık Kansu", Cumhuriyet’teki "Ankara Kulisi" adlı köşesinde Tepebaşı'nı konu almış...
Hafta sonunda yayımlanan yazıda şunları dile getiriyor;
-"Ahmet Ataç", Eskişehir Tepebaşı'nı kendisi gibi güler yüzlü, bir ilçe yaptı. Fabrikalar bölgesindeki işletmeler, bu bölgeyi terk ederken Cumhuriyet dönemi endüstriyel mimarisinin örnekleri olan yapılar korundu. Her biri dönüşüme elverişli hale getirildi. Bölge planlanırken hizmet sektörü öncelendi, oteller, restoranlar, AVM'ler ve eğlence merkezleri yapıldı. Sosyal yaşam canlandı, üniversite öğrencilerinin de katkılarıyla cıvıl cıvıl bir kent merkezi oluşturuldu.
Belediye, hizmet binasında güneş panelleri ile elektrik üretiyor. Yaklaşık 300 yaşlı, engelli, bakabilecek bir yakını olmayan, maddi geliri az veya yetersiz olan yurttaşa evde bakım ve sağlık hizmeti veriliyor.
Belediye'nin açtığı iki "Gökkuşağı Kafe"de down sendromlu çocuklar özgüven kazandılar, güzel güzel çalışıyorlar.
Ahmet Ataç diyor ki:
"Projelerimizin Tepebaşı halkı üzerindeki olumlu geri dönüşlerini görmek bizleri memnun etmektedir. Bu bir müşteri memnuniyeti değildir, beldemizin sahibi olan halkın, yaşam kalitesinin giderek yükselmesinden kaynaklanan bir ev sahibi memnuniyetidir."
Başkan, Tepebaşı’nda yeniden seçim kazanacağına da gönülden inanıyor...
Günün Şiiri
Ceylan bakışlı
Çocuklara uzuyor ellerimiz
Muştusu akgünlü sevgilerle
Yanaklarından öperek büyütüyoruz
Diyoruz bu yoldan koşacaksınız
Tül duvaklı ceylan bakışlı günlere
Çocuklar büyütüyoruz mutlu yarınlara
Bir masal oluveriyor gözyaşlarımız
Gülüyoruz nice bayramlarda
Bakışlarda buluyoruz kendimizi
Dudaklarımız gül yapraklarında
Gönül kıyılarında çatlıyor dalgalar
Sevgiler büyütüyoruz sevgililer
Batan dikenleri unutuyoruz...
Şevket Yücel (Varlık-1967)
Günün Olayı
Sonuçta verilen cezalar, bu cezaları alanlar için değil fakat verenler için ömür boyu taşıyacakları bir utanç lekesi olacaktır
Atahol Behramoğlu
Günün Biberi
"Derin Devlet" yerli yerinde duruyor görevini başarıyla yapıyor... Faili meçhullerin "katliamların" aydınlatılmasına gelince.. "Tıs yok, tıs!"
Hikmet Çetinkaya
ABD’li hava tahmin uzmanı
ABD’nin bati yakasında bir kentin televizyonunda program yapan hava tahmin uzmanı, bir yıl içinde yüze yakın yanlış tahmin yapınca kovulmuş.
Uzman bu kez ülkenin doğu yakasına gitmiş ve bir televizyona iş başvurusunda bulunmuş. Başvuru formundaki "Bir önceki işinizden neden ayrıldınız?" sorusuna şu yanıtı vermiş:
"Oraların havası çok bozuktu!"
Boysan’dan
Aydın Boysan’ın "Haydi Dostlar" adlı kitabından bir bölüm:
-Naziler döneminde "Hitler" saygısı öylesine abartıldı ki, Almanlar birbirine "iyi günler"' bile demeyip, "Heil Hitler" yani "Yaşasın Hitler" demeye başladılar. 0 sıralarda devletin en üst kademelerinde bulunan iki kişi, birbirine takılıyor. "Goring", Propaganda Bakanı "Goebbels"e görüş bildiriyor:
-Bu denli propagandaya karşın hala birbirine "iyi günler" yani "Guten Tag" diyerler var.
Öteki yanıt veriyor:
"Sevgili Hitler’imiz yaşadıkça artık (İyi günler) söz konusu olamaz..."
Okuduğumuz kitabı hatırla
İki kampçı çadırların önünde yaktıkları ateşin kenarında otururlarken birden karşılarına dev gibi bir ayı çıkmış.
"Sakin ol" demiş birisi, gözünü ayıdan ayırmadan sırtını ağacın birine yaslayarak uyarmış:
"Okuduğumuz kitabı hatırla.. Sert ve kararlı bir şekilde gözlerine bakıp kaçmazsak saldırmaz."
Öteki titreyerek, "Hadi sen bu kitabı okudun, ben de okudum ama" demiş:
"Bakalım bu ayı okudu mu?"
Dilencinin yanıtı
Adam dilenciye bir miktar para uzatmış ve söylenmiş:
“Bunu veriyorum ama sen şimdi bir şişe şarap alıp kafayı çekeceksin."
Dilenci, "Güzel diyorsun da" demiş:
"Bu parayla Antalya'ya gidip tatil yapacak değilim ya!.."
Günün Sözü
Ölümlerimize karanfiller bırakmış, mumlar yakmıştık. Titrek ışıklarımız sönmedi henüz.
"Adalet arıyoruz bu kez, mumla..."
Kıssa-dan
Her zaman herkesi kandıramayacağınız doğru olabilir ama, koca bir ülkeyi yönetmeye yetecek kadarını kandırabilirsiniz…
Will Durant
Gerilim
Sendikalarla hükümet arasında yapılan İş sözleşmesi "toplu" olsa da, maaş nedense hep "zayıf"tır...
Balthör
Günün İncisi
Sadece cesur olan bağışlamasını bilir.
Laurence Sterne
Özdemiş
Cesaretin ölçüsü, ölüm değil, yaşamdır...
Hanri Benazus
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...