ESOGÜ’de birkaç ay önce çok büyük bir katliam yaşanmıştı. Volkan Bayar, isimli
‘akademisyen’ dört bilim insanını katletmişti…
Bayar, katliamın ardından yakalanmış, halen cezaevinde tutuklu olarak yargılanıyor.
Olay günlerce Türkiye’nin gündeminde kaldı.
Bir çok akademisyen, “Biz gerekli uyarıları yapmıştık.
Ancak ESOGÜ yönetimi gerekli önlemleri almadı” şeklinde uyarılarda bulunmuştu…
Sonunda ESOGÜ Rektörü Hasan Gönen istifa etmek zorunda kalmış, Kemal Şenocak’ın rektör olarak göreve atanmasının ardından da rektör yardımcıları görevden alınmıştı…
Peki katliamın izleri silindi mi?
Acılı ailelerin yüreklerinden asla silinmez. Acılar kolay kolay dinmez! Bir akademisyen arkadaşım telefonla aradı “
Ali, ESOGÜ’nün internet sitesinde Volkan Bayar’ın adını hala silmemişler” dedi…
Şaşırdım…
Sonra da siteye göz attım…
Gerçekten de Eğitim Bilimleri Enstitüsü’nün akademik personel listesi, Enstitü Müdürü
Prof. Dr. Eyüp Artvinli ile başlıyor, Volkan Bayar ile bitiyor…
Adı silinmiyor…
Halen ESOGÜ’de araştırma görevlisi olarak gözüküyor…
Elbette, böyle bir olay nedeniyle rektör Kemal Şenocak’ı suçlayacak değiliz. Sonuçta tüm siteyi tek tek kendisi kontrol edecek değil. Kamuoyunun merak ettiği konu, “Volkan Bayar’ın ismi sitede kalmaya devam edecek mi? Yoksa kaldırılacak mı?
YAŞADIĞIMIZ GÜNLER!
Eskişehir Şeker Fabrikası'nın önünde bir isim yazar...
Kazım Taşkent...
Evet, fabrikamızın adı Kazım Taşkent, Şeker Fabrikası'dır...
Kazım Taşkent, Şeker Fabrikaları'nın kurucusudur.
O'nun bir anı kitabı var...
Yaşadığımız Günler, adını taşıyor...
O kitaptaki bir bölümü size aktarmak istiyorum:
-Yeteneksiz ve güçsüz insanlar layık olmadıkları
sorumlu mevkilere yükselirlerse uğradıkları her başarısızlığı bir başkasına yüklerler.
-Kulluk etmede çok hünerli olanlar
büyük mevki ya da şöhrete kavuşunca herkes kendisine kul olsun isterler.
-Böyle insanların
yerlerini kaybetmemek için yapabilecekleri aşağılık işlerin sınırı yoktur.
-Bürokratların, hırsızların
ve sadistlerin egemen olup beraberce yönelttikleri bir ülkeyi hiç bir rejim kurtaramaz...
CEHALET HER
YANIMIZDA!
Bilgi yarışmalarında insanlarımız son hızla rezil oluyor…
Son iki olay Türkiye’nin gündeminde…
Bilgi üniversitesi ekonomi bölümü mezunu yarışmacıya şu soru yöneltiliyor:
-Çin seddi nerededir?
Bu gayet basit! Cevabı içinde gizli soruyor, yarışmacı ancak iki joker hakkını kullandıktan sonar yanıt verebiliyor…
Bir başka yarışmacı bir yıl Harvard Üniversitesi’nde eğitim görmüş,
İstanbul Üniversitesi’nden mezun olmuş…
Yarışmacıya şu soru yöneltiliyor:
-Öğretmen, öğrencilerinden çiçek olmalarını istediğinde öğrenciler hangisini yapıp ses çıkarmadan dururlar?" sorusuna Erman Gören, doğru cevap olan "Kollarını göğüste bağlayıp" yerine "
Tek ayak üstünde durup" cevabını vermiş…
Cehalet nerede başlar?
İnsanın kendi insanına, tarihine, kültürüne yabancılaşmasıyla başlar. Cehalet dört bir yanımızı sarıyor.
En okur yazarımızı bile…
OTORİTEYİ SORGULA!
Ebeveynler çocuklarına otoriteyi sorgulamayı asla öğretmezler, çünkü ebeveynlerin kendileri zaten otorite figürleridir
. Ev içinde kendi zırvalarının kuyusunu kazmak istemezler. Böylece aileler çocukları, çocuklar aileleri boğar. Bütün nesiller böyle yetişerek, günümüzdeki toplumu oluştururlar...
GEORGE CARLİN
GÜNÜN SÖZÜ!
İnsanlar birbirlerine egemen olmak isterler ama kendi kendilerinin bile efendisi değillerdir.
Maksim Gorki