Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün açıkladığı ‘Üniversiteler Arası Girişimcilik ve Yenilikçilik Endeksi’ne göre Eskişehir’deki iki üniversite de sınıfta kalmış. Hadi yine hakkını yemeyelim. Anadolu Üniversitesi 30 puanla 24’üncü sırada yer almış. Başarı mı? Eh başarı kabul edilmese de en azından 30 puanla 24’ncü sırada. Gerisinde başka üniversiteler var.
Peki, Osmangazi Üniversitesi nerede?
Osmangazi Üniversitesi sıralamanın içinde yer almamış. Bu bir başarısızlığın faturası bu bugüne kadar görev yapan rektörlere ve yönetim kadrosuna kesilmemeli.
ESOGÜ’NÜN YÖNETİMİ DE LİSTEYE
GİREBİLMENİN HESAPLARINI YAPMALI
Anadolu Üniversitesi sıralamada her ne kadar gerilerde de olsa çokta kötü yerde değil. Eskişehir gibi sanayisi gelişmekte olan bir ilde Osmangazi Üniversitesi de en azından Anadolu Üniversitesi’nin yakınlarında olmalıydı. ESOGÜ açıklanan liste içerisinde yok. Eskişehir adına üzücü bir durum. ESOGÜ’de listeye girebilmeyi hedeflemeli. Bunun için de Rektör Hasan Gönen ile ekibi önümüzdeki yıl bu listenin içinde olabilmenin hesaplarına bugünden tezi yok hemen başlamalı. Aranan kıstaslar nedir? Neler yapmak gerekiyor? Bunlar belirlenerek çok acil olarak gereken ilk adım atılmalı.
Göreve geleli bir yılı geçen Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen’in üniversite-sanayi işbirliğini geliştirmesi için adım attığını biliyorum. Eğer önümüzdeki yıl listede kendilerini de görmek istiyorlarsa, Sanayi Odası ve sanayicilerle ortak projelerini üç-dört adım daha ileriye götürebilmenin hesaplarını yapmalıdır.
AÜ’NÜN KASASINDAKİ PARA
ESOGÜ’YE AKTARILMALI
Bugün Anadolu Üniversitesi’nin kasasındaki para, “Bu parayı harcayamıyorsun, bu parayı yatırıma dönüştüremiyorsun” diye alınan daha iyi anlaşılması açısından eski parayla yazıyorum. Trilyonları Maliye Bakanlığının kasasına konulacağına, Osmangazi Üniversitesi’ne aktarılmış olsaydı bugün hastalara, bir röntgen ve emar çektirmek için 6 ay sonrasına gün verileceğine, bu paralarla yeni cihazlar alınabilirdi. 6 ay sonrasına verilen günler birkaç güne inerdi. Biliyorum bu yasal olarak mümkün değil. O zaman yasala çevrilebilmenin yolları aranmalı. Nasıl yerel seçimlerin erkene alınması için anayasa değişebiliyorsa, AÜ’nün parasının yine aynı şehirdeki diğer bir üniversiteye aktarılması için de Eskişehir milletvekilleri kanun teklifi verebilir.
Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı AÜ’nün eski öğretim üyesi olan Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Nabi Avcı, Anadolu ve Osmangazi Üniversiteleri’nin kalitelerini artırmaları için destek olmalı. Bu konuda çareler üretmeli. Gerekirse Başbakan Erdoğan ile görüşmeli. Eğer bu konuda gayret sarf etmiyorsa Eskişehir’e olan borcunu ödememiş sayılır.
RESİMALTI: 1-ESOGÜ 2-AÜ LOGOSU
******
doğrusu buydu
Aylardır, hatta yıllardır Yunus Emre ilçesinin kurulacağı hayali ile yatıp kalktık! Merkezde bir ilçemiz daha olacak diyerek nerede ise sevinçten bir zil takıp oynamadığımız kalmıştı. Üçüncü ilçenin kurulmayacağının haberini alınca şehir halkı olarak çok üzüldük! Birisi dokunsa ağlayacağız. Ağlamamak için kendimizi zor tutuyoruz!
Şaka bir yana, merkezde Odunpazarı ve Tepebaşı İlçelerini bölüp üçüncü bir ilçenin daha kurulması düşüncesi yanlıştı. Zaten İller Bankası’ndan aldıkları paylarla ayakları üzerinde zor duran belediyelere, hatta sadece belediyelere değil vatandaşlara, esnaf ve tüccarlara da üçüncü ilçe büyük bir darbe vuracaktı.
Mahalleler bölünecek, Odunpazarı ve Tepebaşı ilçelerinin nüfusları azalacağından gelirleri de düşecek, bu yüzden bugüne kadar olağanüstü hizmet alan mahalleler artık yapılan hizmetlerle yetinmek zorunda kalacaklardı. Belediyeler yaptıkları hizmetler karşılığında vadeli olarak almış oldukları hizmetlerin ve malzemelerin parasını ödeyemez duruma düşeceklerdi. Bu nedenle hiçte hak etmedikleri halde esnaf ve tüccarların eleştirilerine maruz kalacak, kara kaplı deftere girmiş olacaklardı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de katıldığı Yunus Emre anma törenlerinden sonra yaptığı açıklama ile “Üçüncü ilçe kurulsun adı da Yunus Emre olsun” dememişti. Bir ilçenin adının Yunus Emre ile değiştirilmesini önermişti. Yanlış hesap Bağdat’tan pardon yasadan döndü. Neyse ki yanlış kanun zoruyla da olsa anlaşıldı. Doğrusu da merkezde iki ilçenin kalmasıydı.
*-*******
Fıkralar:
-********
Kafamı Dinlerim
Bir hayli yaşlı olan Fadime ve Temel'e basın mensupları sormuş:
-Kaç yaşındasınız?!
-Seksen yedi, demiş Fadime.. Yüz yaşıma kadar yaşayacağım..
-Ben de seksen yedi, demiş Temel.. Ben yüzbir yaşıma kadar yaşayacağım.
-Neden bir yıl fazla yasamak istiyorsunuz?.?
-Hiç değilse bir yıl kafamı dinlerim.
*-********
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...