Eskiye uğur ola, yeniye merhaba

Yaşamın İçinden Eskiye uğur ola, yeniye merhaba Sabah gazeteye geldiğimde, Soner Yüksel gül&

1 Ocak 2013 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir
Yaşamın İçinden
Eskiye uğur ola, yeniye merhaba
Sabah gazeteye geldiğimde,
Soner Yüksel gülümsedi.
“Günaydın hocam bir yıl sonra buluşacağız.”
Ardından Şinasi Kula seslendi:
“Benle beraber.”
Hekim Ali Babacan başını kaldırmadan söylendi:
“Bunu çizmem lazım”
Sevgili Esra Çevik elinde ki kâğıdı sallıyordu:
“Yarına manşet benden”
Bizim Tevfik Hoca’ya takıldım: :
“Hocam Hadise konserinde işin neydi?”.
Önder Baloğlu’na. Ufuk Aydın Hoca’ya. Ebru Özdemir’e. Sadi Seda’ya. Berrin Kırılmaz’a...
Ve de
Bizimle ve bizim gibi düşünenlere,
Selam dedim canı gönülden.
İzinli olan Yazı işleri Müdürümüz Mustafa Yıldırım’ın ve eşi Şenay’ın kulağını çınlattım..
Ardından Gazetenin hizmetlisi Gül’e seslendim:
“Gül hanım bana bir kahve lütfen.”
--//--
Ve anlayacağınız;
Anadolu Gazetesi ve Es TV olarak.
Sabahın erken saatlerin de, hazırlıkları sürerken biz basın çalışanları,
“Gülüm balım girdik yeni yıla.”
Ben de bu girişle yeni yılın ilk yazısına başlamış oldum.
Bu güzel günde ilk kez,
Politika yazmayacağım.
“Susma hakkımı” kullanacağım yani.
Birileri yanlış anlamasın sakın.
Demesin ki:
“Neden susma hakkı filan kurcalıyorsun?”
Samimi diyorum, içimden geldi sadece.
Sevgili Bekir Coşkun’un
“…”na benzetmesin.
Sorular sıralanmasın ardı ardına:
“Ne demek istedin?”
“ Susarken ne düşündün ?”
“Hem susup, hem gülerken aklına kimi getiriyorsun?”
“Kaşlarını neden çatıyorsun?”
Diyelim ki:
Fikir özgürlüğü varsa,
Konuşmak, yazmak, çizmek yasal haksa,
Susmak da öyle sayılmalı değil mi?
Hem susarım.
Susarken hem gülerim hem de kaşlarımı çatarım.
İşte bunun için, ben de 2013’ün ilk yazısına moralim yerinde “Politikada susma hakkımı” kullanarak başladım.
Çok iyi oluyor. Aklınıza kimler geliyor görseniz.
--//--
Evet. Yeni yılın ilk yazısı böyle.
2012’ye uğur ola. 2013’e merhaba diyor,
Okurlarımın yeni yıllarını kutluyorum.
 
Günlerin getirdiği
 
Mansız hep aynı
Pazar günü avukat Vedat Baranoğlu’nun kayın pederi Rıza Sarıçam’ın cenazesine gittim. Büyükşehir Belediye Başkanı Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen, Genel Sekreter Mustafa Mansız, Büyükşehir’in daire müdürleri Tepebaşı Belediye Başkan Yardımcıları, Prof.Dr. Gaye Usluer, Meclis üyeleri de katıldı cenazeye. Sordum, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç şehir dışındaymış. Ayaküzeri sohbet ederken, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Mansız ile yalnız kaldığımda kendisine bir ara “Son günlerde bazı çevreler sizi hedef aldılar. Olayın aslı nedir? Bu işin ardında kimler var?”diye sordum. Mansız hep bilinen havası içinde şöyle konuştu: “Bu haberi yapanlar gelip özür dilediler. Ben kendi tarlama ağaç dikmişim. Ekin ekmişim. Kimi, ilgilendirir değil mi? Şimdiye kadar gözler önündeki bu olay neden şimdi, gündeme geliyor? Olayın ardında kimlerin olduğunu biliyorum. Ama ben onların seviyesine inmem. İşin içine ne yazık ki, ESKİ girdi. Kurum değil, kişi sadece. Beni rakip görenler oldu. Oysa ben kimsenin makamına talip olmadım, olmam da. Çalışırım sadece. Şimdiye kadar neysem, şimdiden sonra da oyumdur.” Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri ve Eski Genel Müdür vekili Mustafa Mansız’ın anlattıklarından bazılarını yazmadım. Makamı büyük bazı insanlar farkında olmadan değişik hesaplar uğruna ne yazık ki küçülebiliyorlar. Bunları dinleyince, Mansız ve o’nun gibi düşünenler gözümde bir kez daha büyüdüler.
 
Kırsal kesime marş marş
 
Eskişehir politikasında 15-0 modası sürüyor. AKP’de hava olsun diye Numan Kurtulmuş başlattı. Daha sonra CHP’de “Biz de neden olmasın” yorumları yapıldı. En son BBP İl Başkanı Namık Akdoğan işe karışıp” 15-0 oyununu biz bozarız” dedi. 15-0’ın politik açılımı Eskişehir’de ki 15 belediyeyi de tek siyasi partinin alması anlamına geliyor. Buna ise kimse inanmıyor aslında. Büyükşehir Belediye Başkanı Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen geçenlerde konuşmuş ve “Merkezde üç belediyeyi alsak bile sıkıntı olur. Meclise merkez 18 üye verecek. Kırsal kesimden gelecek 30 üye ile meclis oluşacağına göre, hesabı buna göre yapmak gerekir. Onun için kırsal kesimde kazanacak hamleler yapılmalı. Eskişehir’de gidilmedik köy bırakılmamalı” demişti. Önceki gün CHP’nin Tepebaşı İlçe Başkanı Vural Yürük ve arkadaşlarını görünce “Hayırdır bu telaşınız ne?” diye sorduğumda partililerden biri aynen “Yılmaz Hocamın verdiği, işareti duyduk. Hocamız hedef olarak kırsal kesimi gösterdi. Biz de Tepebaşı ilçesine bağlı köyleri gezeceğiz. İlçeleri, de içine alan bir program hazırlıyoruz” dedi. Aynı şekilde AKP’de de hedef olarak kırsal kesim seçilmiş durumda. Anlaşılan politikanın odak noktası 2013 yılında ilçeler ve köyler olacak. Bütün siyasi partiler. Bunun hesabını yapıyor çünkü.
.
 
 
(Bize mesaj ve ihbarda bulunmak için, sitenin üst ve alt kısmında bulunan mesaj gönder bölümünü kullanabilirsiniz. Herhangi bir haber ya da köşeye yorum yapmak için ise haberin altında bulunan mesaj bölümünü doldurmanız yeterli olacaktır)
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi