Eskişehirspor neden bu hale geldi?

Eskişehir Valisi Özdemir Çakacak, bugüne kadar rastladığımız valilerden biraz farklı. Makamında oturmuyor, sürekli bir yerlerde; ilçelerde, köylerde, mahallelerde, sanayide, vesaire… Dahası, “ben bürokratım, yarın başka bir yere atanır giderim” diye düşünmüyor; Eskişehir’i ilgilendiren sorunları çözme noktasında elini taşın altına koyuyor.
 
*
 
Vali Çakacak, dün, ESGROUP Medya’yı ziyaret etti. Ziyareti sırasında gündeme ilişkin birçok konuyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. Söz konusu açıklamaların detayını, peyderpey ESGROUP bünyesindeki gazetelerimizden okuyacaksınız. Ben ise sizlere, dikkatimi çeken konuları kısa bir biçimde aktaracağım.
 
*
 
İlk olarak Eskişehirspor’dan bahsedelim…
Biliyorsunuz Eskişehirspor, özellikle Kaan Ay döneminden sonra fecaat bir sürecin içerisine girdi. O günlerde dedik ki: “Yapmayın, Kaan Ay’ı küstürmeyin.” Ancak bazı aklı evveller, kabul edilemez bir tavır içerisine girerek Kaan Ay’a yüklendiler ve yıpratma çabası içerisine girdiler.
Sonuçta ne oldu?
Kaan Ay aday olmamaya karar verdi; sonraki süreçte Ay’ın değeri, çok daha iyi anlaşıldı.
 
*
 
İşte, Valimiz Özdemir Çakacak, Eskişehirspor’a ilişkin açıklama yaptığı sırada ‘Kaan Ay süreci’yle ilgili önemli ifadeler kullandı; yukarıda aktardıklarımı destekler nitelikte cümleler kurduğunu söyleyebilirim.
Şunları belirtti, Çakacak:
 
KAAN AY DÖNEMİNDE İVME YAKALANDI

“Bakınız geçen sene, kulüp güzel bir ivme yakalamıştı. Kaan Ay döneminde bir ivme yakalandı; görüşmeler yapılıyordu, paralar ödeniyordu, sponsorluk görüşmeleri vardı. Nedense bir şey oldu, bazı şeyler yazılmaya çizilmeye başlandı. O zaman Kaan Ay da “ben bırakıyorum, buyurun” dedi. Orada bir şeyler yapılması lazımdı, desteklenmesi lazımdı. Çünkü benim bildiğim ciddi sponsorluk görüşmeleri vardı.”
 
*
 
Çakacak’ın açıklamaları bu yönde.
Söz konusu açıklamaların altına imzamı atıyorum.
Ancak geçmişte her ne yaşanmışsa geçmişte kalsın diyor ve umut veren Mustafa Akgören yönetimine destek olunması gerektiğini düşünüyorum.
Vali Çakacak da aynı şekilde düşünüyor; zira ESGROUP’u ziyaret etmeden önce Eskişehirspor tesislerindeydi ve takımımıza moral verdi.  

Tarifeli uçak seferleri için görüşebilir

 
Son dönemde tekrar gündeme geldi: Tarifeli uçak seferleri! Herkes bir şey söylüyor, ancak herhangi bir adım atılmıyor. Peki, Eskişehirlilerin söz konusu talebine ilişkin Vali Özdemir Çakacak ne düşünüyor?
Okuyalım:
 
OBJEKTİF BAKMAK LAZIM
“O bir eksikliğimiz… Uçak seferlerini ayrı bir şeyle yapmamız lazım. Yani gideceğiz, Türk Hava Yolları yönetimiyle görüşeceğiz, destek isteyeceğiz. Tabii şöyle bir şey var. Takdir edersiniz ki biraz bu konulara objektif bakmak lazım. Yani biz ‘Eskişehir’den İstanbul’a uçak seferi istiyoruz’ dersek çok gerçekçi olmaz. Şimdi vatandaşımız aracına bindiğinde yeni açılan Osmangazi Köprümüzden kısa sürede İstanbul’a ulaşıyor.”  

OSB’de her şey yolunda mı?

 
Türkiye’nin ekonomik durumu ortada. Ülke olarak ciddi bir darboğaz yaşadığımızı ifade etmek zorundayım. Ancak biz güçlü bir devletiz ve bu zor günleri atlatacağımızdan hiç kuşkum yok. Ya, Eskişehir’de durum nasıl? Geçtiğimiz günlerde Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nadir Küpeli ve Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş’la ‘sanayicinin durumu’ üzerine konuşmuştuk. Her ikisinin de ortak görüşü şuydu: Ekonomik koşullar sanayiciyi mutlaka etkiler ama sarsmaz, işini iyi yapanlar her zaman mevcut durumunu korumaya, kar etmeye ya da büyümeye devam eder. 
 
ÇİNLİ FİRMADAN BAHSETTİ
Bu noktada Özdemir Çakacak’ın görüşleri de benzer türden. Çakacak, Eskişehir sanayisinde işlerin iyi gittiğini ifade ediyor ve şunları söylüyor: “Sanayiyi geziyorum. Bazen fabrikalara gitmezsem telefonla görüşüyoruz. Eskişehir’in sanayisinin işi iyi. İşçi çıkartma pozisyonunda değiller. Hatta ihracat iyi gidiyor. Malumunuz Eskişehir Organize Sanayi Bölgesine yeni bir Çinli firma geliyor. Genişleme alanında bir hazine arazisi vardı. Biz OSB’ye devrettik orayı ve Çinli firmaya verildi. Onlar en kısa sürede hayata geçirecekler. Beyaz eşya devi bu firma. Binlerce insan çalışacak orada. Ve eminim o fabrika faaliyete geçtikten sonra Eskişehir’in sahip olduğu bu altyapı ve potansiyel, sanayi potansiyeli dolayısıyla, bu tür firmalar gelebilir diye düşünüyorum. Çünkü bunlar geldiği yerde eleman arayacaklar; her kademeden, beyaz yakalı, mavi yakalı… Bu beraberinde daha farklı yatırımlar da getirebilir.”  

Kontenjan artırımı için görüşebilir

 
ESGROUP bünyesindeki gazetelerin gündeme getirmesiyle beraber kamuoyunda tepkiler yükseldi. Neydi tepkilerin nedeni? Eskişehirliler, Yüksek Hızlı Trende yer bulamıyorlar!
 
TALEP ÇOK
Bu sorunu Çakacak’a aktardık ve şu yanıtı aldık: “O zaman kontenjan arttırılması lazım. Ben de görüşürüm bu durumu. Kontenjanı arttırmalarını isteriz. Tabii Yüksek Hızlı Trenimize çok büyük bir talep var. Bir de önümüzdeki yıl Sivas’ta da açılırsa, Eskişehir’in bir hattı daha olacak.”  

Eğitim Başkentliği ne durumda?

 
Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı müjde vermişti ve demişti ki: Eskişehir 2019’da Eğitim Başkenti olacak! Bu müjdeyle beraber heyecanlandık, fakat şu ana kadar net bir faaliyet göremedik.
Vali Çakacak bu noktada şunları aktardı:
 
İKİ BAŞKENTLİK FARKLI
“O bir süreç olarak devam edecek. İlerleyen zaman içerisinde… Türk Dünyası Kültür Başkentliği ayrı bir sistemdi. Yani orada bir kanunla genel sekreterlik kuruldu, bütçe ayrıldı ve o şekilde işledi. Ancak Eğitim Başkentliğinde o tür bir şey olmaz.”  

Eskişehir’de 4 bin Suriyeli var

 
Eskişehir’deki Suriyeli misafirlerimiz konusunda bu sütunlarda birçok yazı yazarak siz değerli okurlarımızı bilgilendirmeye çalıştık. Bu noktada Eskişehir Emniyet Müdürlüğünün ilettiği önemli bilgileri kamuoyuna sunduk. Böylelikle Suriyeli misafirlerimiz hususunda yanlış bilinen birçok konuya açıklık getirdik.
Vaziyeti, bir de Valimizden dinleyelim istedik.
İşte, Valimizin açıklaması:
 
VATANSIZLIK O KADAR ZOR Kİ…
“Türkiye geneline baktığımızda, toplum, bilmediği için bütün yabancıları Suriyeli zannediyor. Eskişehir’de 4 bin civarında Suriyeli var. Çok fazla da değil yani. Toplam yabancılar da 28 bin civarında. Ve suç oranlarına baktığımızda, yabancıların işlediği suç oranları çok yüksek değil. Bizde hepsinin istatistikleri var çünkü. Huzursuzluk olduğu zaman, ki olmadan önce de özellikle emniyetimiz, kaymakamlarımız her an kurullar oluştururlar. Göç kurulları gibi… Toplantılar yaparlar; mahalle toplantıları yaparlar, muhtarlarla toplantılar yaparlar, bazen mahallede diyelim bir asayiş sorunu varsa hemen bir araya geliniyor. Emin olun insanları bir masaya oturttuğumuz zaman, mahalleliyle Suriyelinin arasında bir fark kalmıyor. Bir birlerini anlıyorlar… Türk toplumunun gelenekleri böyledir… Nedir işte; perdeleri bütün gece açık tutmayın veya dışarıda gürültü yapmayın, parkları bahçeleri usulüne göre kullanın gibi… Zaten uygun davranış sergilenirse, kimsenin tepkisi çekilmez yani. Yoksa arkadaşlar, kimse hakikaten evini, barkını, vatanını terk etmez. Vatansızlık o kadar zor bir şey ki, Allah kimseyi o duruma düşürmesin. Evi gidiyor, barkı gidiyor, yaşanmışlıkları gidiyor insanların; ne hatırası kalıyor, ne bir şeyi kalıyor.”