Eskişehirspor Forumu İzliyor muyuz? (2)

Dünkü köşemde aynı başlıkla yaklaşık 5 yıl önce yine Anadolu Gazetesi’nde yayımlanan bir yazımı paylaşmıştım…

Ve Eskişehirspor taraftarlarının internet ortamında müthiş bir iletişim ağı kurduklarını,  birbirlerini her türlü konuda süratle bilgilendirdiklerini bunu da “Eskişehirspor com.” adını verdikleri bir siteyle sağladıklarını uzun uzadıya anlatmıştım…

Önceki yazımda da vurguladığım gibi gerçekten de güne bu forumu okuyarak başlardım. Çok ilginç bilgilere, haberlere forumdan ulaşırdım.  Aktif ya da pasif yani düzenli yazan ve ya sadece okumakla yetinen yaklaşık 9 bin üyesi vardı…

Bırakın futbolu o sanat, edebiyat, kültür ve mizah köşesi bile bu forumu izlemek için başlı başına bir sebepti. Üyelerin sosyal duyarlılığı zaten olağanüstü gelişmişti…

Forumun içinde olmayan tek şey siyasetti. Gerçi o da zaman içinde kıyısından köşesinden girmeye başladı.  Bu gün için hemen hemen siyasetin girmediği kurum, kuruluş, dernek, oda vb. kalmamış gibi. Siyasi görüş farklılıkları ne kadar keskinleşse de Cumhuriyet, vatan, toprak gibi kutsal kavramlar söz konusu olduğunda herkes tek vücut halinde “Atatürk”te birleşebiliyordu…

Eskiden saygı çerçevesinden çıkmadan yalnızca fikirlerin tartışıldığı her gün ziyaret edilen bir platformdu.

 Eskilerin sıkça söylediği gibi: “Barika-i hakikat müsademe-i efkârdan doğar.”   Yani günümüz Türkçesiyle  “Gerçeklerin güneşi fikirlerin çatışmasından doğar” dı…

Peki,  ya şimdi!

Her gün ziyaret ettiğimiz o güzelim forum,  Kudüs’te ki “Ağlama Duvarı” halt etsin, tamamen “sallama duvarı”na dönmüş…

Üyeler arasında sevgi ve saygının kalmadığı,  fikirlerden çok, egoların çatıştığı sanal bir ortam haline gelmiş…

Durum böyle olunca doğal olarak forumda kan kaybı da başlamış. Ve gerçekten forumun donanımlı, nitelikli, bilgili üyeleri arka arkaya forumu terk etmeye başlamış…

Eskiden sportif anlamda her türlü fikrin tartışıldığı platform giderek teksesliliğe izin verilen bir siteye dönüşmüş. Aykırı fikirlerin ya da yönetimlere ters gelecek düşüncelerin sahipleri yavaş yavaş uzaklaştırılmış…

Ve her zaman yazılarını, mesajlarını, analizlerini, tespitlerini keyifle okuduğum, yaygın ya da yerel medyada spor yazarıyım diyen birçok gazeteciye ders verebilecek nitelikteki “Martin Mistre, Baba, Banner, Cumhuriyet, Orba, Espana, Kujo, Mecek, Esparta Yiğit, Köfteci, Barbaros,  EsEmre26, Marjinal, İrrasyonel,  ” ile, nicklerini (kullanıcı adı)  anımsayamadığım seçkin üyeler birbiri ardına forumu terk etmişler…

Unutmamalı, değerlerini kaybeden kurumlar saygınlıklarını da yitirir…

Dünkü yazımı okuyanlar mutlaka daha sağlıklı değerlendirme yapacaktır.  Beş yıl önce yere göğe sığdıramadığım o güzelim site, Beşiktaş’ın “Çarşı”sından, Fenerbahçe’nin “Antu”sundan Galatasaray’ın “Ultraaslan” ından, Trabzon’un “Bordo Mavi net”in den, Bursaspor’un “Teksas”ından çok daha düzeyli, nitelikli ve etkiliyken bugün maalesef bu forumların çok çok gerisinde kalmış…

Üyelikleri uzun zamandan beri kapatanlar, aykırı sesleri kesenler,  forumun etkinliğini ve saygınlığını da katletmişler…

 İletişimin doruklarda olduğu bir çağda yaşıyoruz… 

İnsanlar artık “Facebook, Twetter, İnstagram” gibi sosyal medyada sevinçlerini, mutluluklarını,  hüzünlerini, taşkınlıklarını istedikleri her şeyi özgürce paylaşırken düşüncelere, fikirlere pranga vurmaya çalışmak hangi akılla izah edilebilir…

Giderek yitirdiğimiz iki önemli değeri bir kez daha anımsatmak istiyorum…

Çok zor değil birbirimize ya da karşı görüşlere “Saygı”lı olmak…