Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın öncülüğünde Cuma günü bir toplantı yapılacağını öğrendik. Toplantıda Eskişehirspor’un geleceği ve kurtuluş reçeteleri masaya yatırılacak.
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın öncülüğünde Cuma günü bir toplantı yapılacağını öğrendik. Toplantıda Eskişehirspor’un geleceği ve kurtuluş reçeteleri masaya yatırılacak.
Elbette bu toplantıya Eskişehirspor camiasının önemli isimlerinin yanı sıra, saygıdeğer işadamlarımız da katılacak.
Eskişehirspor’un kurtuluşu neden bu kadar önemli?
Öncelikle şehirlerin marka değerlerini yükseltmek çok önemlidir. Biz Türk erkekleri futbolla yatıp, futbolla kalktığımız için Eskişehirspor’un önemi kendiliğinden ortaya çıkıyor.
Bir kentin futbol takımını, o şehrin işadamları ayakta tutar. Eğer ki nüfusu 1 milyona yaklaşan Eskişehir’in takımı amatör kümeye çıkmışsa bu durum ya işadamlarının güçsüz olduğunu, yada kentlilik bilincinin olmadığını gösterir.
Bu arada “Eskişehirspor’u kapatalım, yenisini açalım” diyenlerin de sesinin daha gür çıktığını duyuyoruz.
Evet; bir kentin takımını işadamları yönetir. Ama o takımı ayakta tutan taraftardır. Eğer ki taraftarınız yoksa, yapacağınız yatırımların bir anlamı kalmıyor. Bunun pek çok örneğini gördük. Yakın geçmişte Başakşehir’e oluk gibi paralar harcandı. Ama taraftarı olmadığı için başarı sağlanamadı. Bir dönem Cem Uzan’ın büyük umutlar bağladığı İstanbulspor da taraftar desteği olmadığı için başarılı olamamıştı.
İşadamlarının aklı mali işlere çok iyi çalışır. Mantıklı olan Eskişehirspor’u kapatmak ve yeni bir futbol takımı kurmak olarak gözükebilir.
Ancak kuracağınız takımın taraftarı olmadığı zaman, yaptığınız bütün çabalar heba olacaktır. Dolayısıyla en mantıklısı Eskişehirspor’u kurtarmak olacaktır.
Saygın işadamlarının oluşturduğu bir yönetim teşekkül ederse, basının ve taraftarın desteği de kendiliğinden gelecektir. Bunun haricinde belediyelerimiz de beytülmala el uzatmadan dışarıdan destek olursa Eskişehirspor kurtulur.
Erbaş Arapça’dan anlamıyormuş
Skandallarıyla gündemden düşmeyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş Iraklı bir gazetecinin kendisine yönelttiği Arapça soru karşısında far görmüş tavşan gibi tutuldu kaldı. Iraklı meslektaşımızın söylediklerinden tek kelime anlamayan Erbaş, çaresizlik ve utanç içinde yanındakilere döndü ve “Türkçe olarak bir şey yapabilirseniz” dedi.
Şimdi lüks otomobil tutkusuyla bildiğimiz Ali Erbaş’ın özgeçmişinde iyi derecede Arapça ve Fransızca bildiği yazıyormuş. Sayın Erbaş’ın Fransızca bilgisi hakkında bir bilgimiz yok. Ancak Arapça’dan tek kelime anlamadığını da öğrenmiş olduk.
Bütün Arap ülkelerinde “Fasih Arapça” olarak adlandırılan tek bir dil kullanılır ki, bu Kur’an Arapçasıdır. Gazeteciler de fasih Arapça kullanır. Dolayısıyla Ali Erbaş’ın Kuran Arapçasından da tek kelime anlamadığı sonucuna ulaşabiliriz.
Diyanet işleri Başkanına Mütaffifin Suresi’nin 10’uncu ayetini hediye ediyoruz:
Veylun yevme-iżin lilmukeżżibîn(e)
Tabii Arapçasından anlamayacağı için Türkçe mealini de ekliyoruz:
O gün, vay haline yalancıların