CHP milletvekili Jale Nur Süllü, AK Parti Milletvekili Emine Nur Günay'ı ziyaret etmiş. Her iki milletvekilinin Eskişehirli olmalarının yanı sıra kadın politikacı olmak gibi ortak bir özellikleri daha bulunuyor. Maalesef ülkemizde politika bir erkek sporuymuş gibi değerlendiriliyor. Aslında bu konuda partilerimizin yönetimlerini de suçlayamayız. Kalburüstü diyebileceğimiz bütün partileri tanıyorum ve partilerde kadınlara yönelik pozitif bir ayrımcılık olduğunu görüyorum. Ancak yine de kadınların sayısı politika koridorlarında yeterli değil. Bu konuda kabahat, daha ziyade kadın vatandaşlarımızda. Hangi siyasi görüşten olurlarsa olsunlar, kadınlarımızın sadece oy kullanmanın ötesine geçmesini ve politikaya aktif olarak girmelerini istiyoruz. Biz erkekler kavga etmekten başka birşey beceremiyoruz. Biraz da kadınlar dünyayı yönetsin. Bakın işte birbirine rakip iki partinin milletvekilleri bile oturup karşılıklı konuşabiliyorlar. Erkek milletvekillerinde bunu gördük mü?
Ukrayna – Rusya gerginliği savaşa dönüştü ve eli kanlı diktatör Putin'in orduları Ukrayna topraklarına girdi. Elbette bu savaş Ukrayna ve Rusya'yı olumsuz etkileyecek. Ancak Türkiye'de sanki savaşa girmiş gibi olumsuz etkilenebilir. Tabii ekonomiden bahsediyoruz. En azından evlatlarımızın canından endişe etmeyeceğiz. Allah milletimizi savaşla imtihan etmesin.
Türkiye – maalesef – anormal bir şekilde Rusya'ya bağlanmış durumda. Şimdiden doğalgazı nasıl tedarik edeceğimizi kara kara düşünüyoruz. Savaş sadece doğalgaz fiyatlarını değil, ham petrol fiyatlarını da olumsuz etkileyecek. 2 senedir yollarını gözlediğimiz Rus ve Ukraynalı turistleri ise unutun. Muhtemelen sadece turizmden 20 milyar dolar civarında bir kaybımız olacak. Ayrıca – yine maalesef – Türkiye aç karnını bile doyurmak için ithalat yapmak zorunda. Rus buğdayının kesilmesiyle birlikte ekmek 10 liraya bile dayanabilir. Türk bankalarının Rus bankalarıyla ilişkilerinin kesilmesi durumunda yaşayacaklarımızı düşünmek bile istemiyorum.
Son 5 senedir ülkemizde giderek artan bir ekonomik kriz var. Her geçen günümüzde, bir önceki günü arıyoruz. Aksilikler de yakamızı bırakmıyor. Bir an önce toparlanmalıyız. Aksi halde bu günlerimizi bile mumla ararız.
ETO Başkanı Metin Güler oda tarafından düzenlenen meclis toplantısında artan elektrik faturalarından dert yandı ve tüccarın çözüm beklediğini ifade etti. Elbette enerji fiyatlarındaki artışın küresel sebepleri var ve bu konuda ülke olarak yapabileceğimiz pek bir şey yok. Ancak ülkemizde 1 sene içinde dolar kurundaki yükseliş yüzde yüzün üzerine çıktı. Şimdi düşünün ki Amerikan Doları geçen senenin başında olduğu seviyede, yani 7 lira 40 kuruş seviyesinde olsun... Bu durumda şu anda ödeyeceğimiz elektrik faturaları da yarı yarıya azalmış olurdu. Fena mı olurdu?
5 yıldır sadece ülkemizde değil dünyada bir kriz var...