Yaşamın İçinden
Eskişehir ve Büyükerşen üzerine
“Eskişehir’de her seçimde oyunu artırarak (1999 ‘da yüzde 44, 2004’te yüzde 45, 2009’da yüzde 53) seçilen ve 3 dönemdir kenti yöneten Yılmaz Büyükerşen ‘ustaların ustası belediye başkanı’ unvanıyla tarihe geçecektir.
Bozkırda mucize yarattı.
Orta Anadolu bozkırında Amsterdam, Venedik, Paris, Londra, Vancouver ölçülerinde ve onları da geçen bugünkü Eskişehir’i yeni baştan yarattı.
--. //--
Bir hafta sonu gidin, göreceksiniz.
Eskişehir’in ortasından akan.
Porsuk nehrinin yatağı temizlenmiş taş döşenmiş.
Nehrin iki yanı bin bir çeşit çiçek hoş koku bitki güzel ağaçla bezenmiş.
Nehre bağlanan kanallar, büyük göletler, göletlerde yelkenliler…
Geniş bakımlı temiz caddeler, caddelerde hafif raylı sistemler…
Parklar, tertemiz oteller…
Üniversiteleriyle bütünleşmiş kent kültürü, opera ve tiyatro binaları, müzeler, bilim, sanat kültür parkları…
Yaz okulları, spor alanları, sağlıklı yaşam merkezleri, yoksula aşevleri...
Geceleri ışıklandırılmış camiler…
Belediye malını, şirketini, arazisini, mülkünü özelleştirme yoluyla satmadan; yüksek borçlara batmadan, yolsuzluk, kayırma, belediyeye yandaş doldurma yapmadan Eskişehir’i böyle bir kent haline Yılmaz Büyükerşen getirdi.
Usta belediyeci ona diyorlar.”
--//--
Aynen aldığım bu yazı Sözcü Gazetesi’nin usta yazarı Necati Doğru’ya ait.
Sayın Doğru diyor ki:
“İşte bu usta, şimdi çığlık çığlığa bağırıyor, uyarıyor.
Ankara’da hükümetin hazırladığı “Büyükşehir Belediyeleri Yeni Kanun Tasarısı ülkemizin kentleşmesine, kent bilincinin yükselmesine, borçsuz , rantsız, hastalıksız fakat rüya gibi
hülya gibi sorunsuz sağlıklı, yaşanabilir kentlerin doğmasını baltalayacak.
Bu tasarıyla kentlerin halk odaklı yapısı gidiyor.
Kentlere ‘Tek adamlık’ geliyor. Şehir demokrasisi gidiyor. Diktatörlük geliyor.
Türkiye’de yerel yönetim anlayışı boğazlanıyor. Kent yönetimleri merkezi yönetim otoritesine vidalanıyor.
Halkın seçtiği belediye başkanı, Ankara’dan atanan vali, ikisi birbirine vurduruluyor.
Büyükerşen usta, çığlığıyla meclisi ‘Bu tasarıyı görüşürken lütfen çok dikkatli olun’” diye uyarıyor.
Bırakın Eskişehir’de ki çağdaş gelişimi, bundan sonra olacakları görmeyenler için sayın doğru ne güzel yazmış değil mi?
Teşekkürler. Kalemine sağlık Sayın Doğru.
Günlerin getirdiği
AVM’ler ve trafik
Dün bir okurumuz arayarak “Alışveriş merkezleri konusunda belediye meclislerinde yapılan konuşmaların hiçbir hükmü kalmadı. Yetkililer şehir merkezlerine yapılan marketleri ne yapacaklarını söylesinler” diye konuştu. Bahçelievler, Sıhhiye Meydanı’nda bir markete gittiğini anlatan bu okurumuz “Marketin önüne üç sıra halinde araç park etmişti. Hatta bu araçların arasında minibüsler bile vardı. Ben de özel arabamla geldim. Ama park edecek yer bulamadım. Bir taraftan ana caddede geçen araçlar. Bir taraftan alışveriş merkezi önündekiler. Derken trafik polisleri görüp resmi araba ile geldiler. Dikkatimi çekti, kimseye cezai bir işlem yapmadan, polisler de araçlarını bırakıp alışveriş merkezine girdiler. Peki, soruyorum size. Bu durum nereye kadar sürecek? İnanmıyorsanız. Saat 17.00’den sonra Sıhhiye durağındaki, bölgeye gidip bir bakın. Yarın bir kaza olursa bunun sorumlusu kim olacak. Alışveriş merkezinin sahibi mi yoksa AVM bunduğu alanda tek arabalık bile park yeri olmadığı halde izin veren yetkililer mi?”
İlginç gerçekten. Şehrin hemen her bölgesinde açılan AVM’ler sorun olmaya devam ediyor. Bir yandan yeni AVM’ler yükselirken, bir yandan da yetkililer “Kent merkezi de yenilerini yaptırmayalım”diyorlar. Tam bir çelişki değil mi?
Kavas ile Caferoğlu
Son günlerde Erdal Caferoğlu ile Ayhan Kavas’ın adları Odunpazarı Belediye Başkan adaylığı konusunda sık geçmeye başladı. Bunlardan başka biliyorum daha çok aday var ama. Ben Tepebaşı bölgesini anlatıyorum. Geçtiğimiz günlerde Tepebaşı Belediye Meclisi’nin gündüz yapılan toplantısına kravatlı olarak gelen Erdal Caferoğlu bir hayli, dikkat çekerken, Ayhan Kavas fırsatı kaçırmayıp “Bana boşuna aday olacak filan diye takılmayın. İşte aday olacak kişi. Bakın toplantılara en güzel kravatını takıp geliyor ”demiş. Ve ilginç. Son günlerde Ayhan Kavas’ın neşeli oluşu çekiyormuş dikkatleri. Tepebaşı Belediye meclis üyelerinden birisi demiş ki “19 kişi CHP’de meclis üyesi var. Aramızda Ayhan Kavas ve Erdal Caferoğlu için, belediye başkanı için hangisi aday olsun diye bir seçim yapsak. Hangisi kazanır acaba?” Adı bende saklı bir üyenin söyledikleri çok ilginç geldi bana. Bu arkadaş şöyle fısıldadı “Benim oyum geçersiz olur. Çünkü ya ikisini de yazarım, ya da boş veririm.” Dedim ya böyle bir oylama olmaz da. Arkadaşın söylediği gibi bir oylama ya gerek duyulsa, oyları banko olacaklar hariç hangisi kazanırdı? Ayhan Kavas mı, yoksa Erdal Caferoğlu mu?