Ak Parti İl Yönetimi toplanmış ve belli ki son dönemlerde Eskişehir'de çok sessiz, bir şey yapalım ve bu sessizliği bölelim istemişler.
Ak Parti İl Yönetimi toplanmış ve belli ki son dönemlerde Eskişehir'de çok sessiz, bir şey yapalım ve bu sessizliği bölelim istemişler.
Her bir il yönetici SORUYORUZ başlığı ile nicedir sorulan soruları sosyal medyadan (Twitter) aracılığı ile Büyükşehir Belediyesi'ne sormaya başlamışlar.
Yapılan eylem kötü, sorulan sorular gereksiz diyemeyiz. Sosyal medyanın kullanılma çabası hatta gerçek kişilerle sosyal medyanın kullanılması bana göre mantıklı olmuş.
Ancak bazı sorular artık modası geçmiş, Ak Partililerin arzu ettiği yıpratıcı etkiden çok uzak ve insan da her yönetici bir soru sorsun diye zorlama sorular üretilmiş hissiyatı yaratıyor.
Ancak benim eleştirim bu sorular ve soruların çeşidi değil.
İktidar partisi icraat partisidir. İktidar partisi yöneticileri de icraat yapmakla yükümlüdür.
Ama Ak Parti il kongresi ile iddialı bir yönetim kurulunu herhalde icraat yerine Büyükşehir Belediyesine muhalefet için oluşturmuş.
Oysa insanlar Ak Partiden Eskişehir ile ilgili sorunlara müdahale, gerekirse Ankara ve ilgili bakanlıklara muhalefet etmelerini ve çözüm üretmelerini bekliyor.
Çevre yolunu çözmeden, kent içi trafiği sormak.
Türk Dünyası ihaleleri ve kiralık işletmeleri kimlere veriliyor sorusuna cevap vermeden Büyükşehir ve akraba daire başkanlarına gönderme yapmak.
Parti vekilleri 2 senedir doğru dürüst şehre gelmezken, Büyükşehir Belediye Başkanı işe gelmiyor mu diye dokundurmak.
Açıköğretim gelirleri YÖK'e giderken orası gavurun kurumu mu deyip, garaj yeri milli emlak alacak diye endişeleniyor gibi yapmak.
Açıklaması daha önce yapılmış araç mevzusunu bilmiyor gibi yaparak algı mücadelesine girmek.
20 senedir Alpu yoluna çivi çakmayıp 1 ay önce önerilen yol için ne yaptınız demek.
Tramvaylara kredi vermeyip çok kez hunharca eleştirip şimdi de uzatma hatları bir kısmı faaliyete geçtiği halde görsellerde mi kaldı diye sormak.
Belli ki Ak Parti yönetimi cevaptan ziyade sanırım muhalefet ediyoruz mesajı vermek istiyor. Lakin arzu ettikleri ile elde edilen sonucun aynı olmadığı ortada.
Ha eğer kendi çevrelerinde harika, süper, mükemmel, büyük olay falan diye bunu savunanlar varsa bence yönetim 2 ay içinde yankı odasına düşmüş demektir.
Bir de Zihni Çalışkan hedefimiz Büyükşehir diye zaten kongreden sonra amaçlarını net bir şekilde ortaya koymuştu.
Ancak hedef Büyükşehir Belediyesini almak mı? Büyükşehir Belediyesi ve Büyükerşen'e muhalefet etmek mi karışmaya başladı.
Zira amaç muhalefet ise bu eylemler, amaç almak ise daha somut ve üretimden yana eylemlere ihtiyaç var.
Ha bir de Eskişehir'in sorulara değil Ankara'ya sorduğu soruların cevaplarını ihtiyacı var.