Kılıçoğlu, Arı, Asri Sinemalarını unutmadıysanız…
Porsuk üzerinde salınan geniş U şeklindeki köprüler ve içindeki sandallar aklınızdaysa…
Yine Porsuk kenarlarında birbirini takip eden ETİBANK hatırası banklı doğal localar ve elinde termosu ile çay ve çekirdek keyfi yaparken Sönmez Restoran’dan yayılan müzikleri dinleyenleri anımsıyorsanız…
Marmaris, Nazilli, Turgutlu, Darıca Belediye, Konya Kombassan gibi futbol takımlarının ismi size yabancı gelmiyor ise…
Köfteci Ali, Tatlıdil, Rodop, Tuna gibi köftecileri biliyor, Karakedi, Abut gibi yerleşmiş isimleri halen kullanıyorsanız…
Rahmetli Aziz Bolel’in Kızılcıklı’da bulunan ve kaybettiği eşinin fotoğraflarını ışıklarla süslediği evi unutmadıysanız…
Şu an Adalar diye tabir ettiğimiz yerde bulunan marketin yerinde bir zaman lunapark vardı diye zihni yokluyorsanız…
Geçmiş zaman ve siyaset bahsi açıldığında Dedelek ile, Cindoruk ile, Fevzi Yalçın ile, Ayhan Boyer ile Aydın Arat, Selami Vardar ve nice isimle ilgili hatıralar anlatılıyor ise..
Sene bilmem kaç biz yine Kör Kamil’deyiz diye başlayan cümleler size garip gelmiyorsa…
İstasyon Köprüsü 2 sene’de aklınızdan çıkıp gitmediyse ve Trenlerin bağlar geçidinde yaptığı manevrayı bir kare beklemek zorunda kaldıysanız…
Fener Alayı geçerken gözünüz Tülomsaş’ın kamyonunda sergilenen minyatür trenleri aradıysa…
Sakarbaşı ve İnönü’de bulunan havuzlar hatıralarınız en tatlı yerindeyse hala…
Köprübaşında Kara Fatma heykeli, Yedilerde düşünen Maymun ve etrafındaki çay bahçesini özlediğiniz zamanlar oluyor ise…
Çok kardeşli pide salonları ve pastaneler kırk yıllık dost gibi aşina ise..
Kurtuluş Kuruyemiş ve Beyoğlu çikolatasını, gençler gazozunu, birtat mandırasını, met helvayı, hep aynı yerde satılan Şam tatlısını, bir zamanlar saka geldi diye elimizde bidonla koşturduğumuz sokakları unutmadıysanız…
Ne mutlu size ki İyi bir Eskişehirlisiniz!
Hatırlamadıysanız da üzülmeyin, eminim pek çoğunu bu yazı ile hatırladınız zaten….