2012 yılından itibaren uygulanacak yeni teşvik paketi açıklandı. Şahsen beklentim Eskişehir’in 3’üncü bölgede olması idi. 3 olmazsa bile en azından 2’nci bölgede olabiliriz diye içimden geçiriyordum.
Ancak teşvik paketi açıldığında Eskişehir Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Bursa, Muğla gibi illerle birlikte birinci bölgede yer aldı. Bazıları bunu normal karşılayabilir. Ancak hemen burnumuzun dibinde bulunan Kütahya ve Afyon 4’ncü bölgede yer alırken, birçok teşvik imkanlarından yararlanırken, Eskişehir’e kim gelip yatırım yapar?
Bakın bugün Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu bulunan bazı fabrikalar ciddi ciddi Kütahya ve Afyon’a taşınmayı düşünmeye başlamışlar.
Nereden çıkardın bunu? diye soracaklar olabilirler. 2’nci Tarım Fuarı’nda sohbet etme imkanım olduğu orta ölçekli sanayicilerin konuşmalarından. İnanmayanlar bu sanayicileri tek tek ziyaret edip yüz yüze konuşsunlar. Onların yüzlerine karşı da aynı sözleri söyleyeceklerdir.
Afyon ve Kütahya zaten teşvikli iller arasında idi. Bu nedenle Eskişehir’e yatırım yapmayı düşünen yatırımcıların çoğu geçmişte bu illere yatırımlarını kaydırmışlardı. Hatta Eskişehirli olup, Eskişehir’e yatırım yapmak isteyen kişilerde teşviklerden yararlanmak için Afyon ve Kütahya’ya gittiler.
Sarar Şirketler Grubu’nun Onursal Başkanı Cemalettin Sarar ile zaman zaman sohbet ederken, kendisi bile teşviklerden Eskişehir’in yararlanmamasından dolayı kırgınlığını ifade ediyordu. Hatta Afyon ve Kütahyalıların yatırım yapmaları halinde, kendilerine devletin verdiği teşviklerin dışında güzellikler yapabilecekleri teklifleri bile yaptıklarını söylerdi.
Geçtiğimiz hafta Cuma günü 2’nci Tarım Fuarı’nı gezerken AK Parti Milletvekili Salih Koca ile karşılaştık. Kendisini yakalamışken hemen ES TV mikrofonlarını uzattım ve Eskişehir’in teşvik kapsamında 1’nci bölgede yer almasını nasıl karşıladığını sordum.
“Bununla Eskişehir olarak gurur duymalıyız. Teşvikteki yerimiz sevindirici. Gelişmiş iller arasında Eskişehir’in de yer alması sevindirici. Bu durum sanayisi ve yatırımlarıyla birlikte Eskişehir’in ciddi bir sanayisi olduğunu gösteriyor” dedi.
Bu açıdan baktığımızda doğru. Salih Koca’nın söylediklerine katılmamak mümkün değil. Ama komşu illerimiz Kütahya ve Afyon teşvikli illerin arasında 4’üncü bölge de olması, yukarıda da bahsettiğim gibi Eskişehir’e gelecek yatırımları engellemez mi?
Ben yatırımcı olsam, teşvikten yararlanmak için yatırımımı Eskişehir yerine Kütahya ve Afyon’a yaparım. Çünkü cebimi düşünürüm. Sonuçta üreteceğim ürünü sadece o şehirde değil tüm Türkiye’ye hatta Avrupa’ya satacağım.
Havacılıkta Eskişehir’e özel teşvik verilecek. Bu doğru bir karar. Çünkü Eskişehir’de havacılık sektöründe faaliyet gösteren üç ciddi yatırımcı var. Gelecekte Eskişehir’i ihracat rakamlarına baktığımızda çok fazla gururlanacağımız kuruluşlar olacak bunlar.
Keşke Demiryolu’nda da Eskişehir’e özel teşvik verilseydi. Son yıllarda Eskişehir’de gerek havacılıkta gerekse demiryolunda önemli hamleler yapıldı. TÜLOMSAŞ Hızlı Tren ve Tramvay’a yerli parça üretmek için kolları sıvamış gerek hükümetten gerekse belediyelerden teklif bekliyor.
Her ne kadar Eskişehir’de ciddi sanayi yatırımı var deniliyorsa, geçtiğimiz günlerde ilimize gelen Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Eskişehir’in ihracat rakamlarını beğenmediğini, Eskişehir’den daha ciddi ihracat beklediğini söylediğini unutmayalım.
İşte bu ihracat rakamlarına baktığımızda bile, Eskişehir’in teşvikli iller arasında 1’nci bölge de yer almasının doğru olmadığını gösteriyor. Eskişehir’e büyük ölçekli yeni yatırımcıların yatırım yapmalarının teşvik edilmesi için Eskişehir’in bana göre 3’ncü bölgede yer alması daha uygun olurdu.
Birde özellikle Güney Doğu ve Doğu illerinin teşvikte 6’nci bölgede yer almalarını doğru buluyorum. Teşvik Yasası açıklandığında yapılan yorumlara baktığımda “Elektrik Parası ödemeyen illere daha çok teşvik”, “Polisle çatışan ve polislere taş atan illere daha çok yardım” gibi eleştiriler yapılmış. Bu bence çok yanlış ve sakıncalı. Birileri bu ülkeyi bu tür fırsatların, teşviklerin ve yatırımların Doğu ve Güney Doğu’ya yapılmadığını kullanarak,”İşte bakın TC Devleti’nin size bakış akışı değişmemiş. Bakın teşvikler yine batıya verilmiş. Doğu yine cezalandırılmış. Bu ayrımcılık kendi devletimizi kurmanın haklı nedenleri arasında değil mi?” diye bu bölge de yaşayanları kışkırtır. Buna fırsat verilmemeli.
“Aramızda herhangi bir sorun yok”
MHP’nin kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş’in vefatının 15’inci yılı dolayısıyla, MHP Tepebaşı ve Odunpazarı ilçe teşkilatları tarafından vatandaşlara helva ve lokma dağıttı.
Bu geçtiğimiz günlerde yapılan seçimler sonunda göreve gelen MHP Odunpazarı ve Tepebaşı İlçe Başkanları’nın ilk icraatlarıydı.
Bunu düşünen MHP’nin Odunpazarı ve Tepebaşı İlçe Başkan ve yönetimlerini kutluyorum.
Önceki gün MHP’ye uğradım. İl Başkanı Suat Ülkütanır ile Tepebaşı İlçe Başkanı Abdürrezak Aktaş ile konuştum. Her iki başkan da önce Genel Başkanları Türkeş’i özlemle andıklarını söyledikten sonra, basın mensuplarına bir de sitem ettiler. Odunpazarı, Tepebaşı ve il Yönetimleri arasında, kamuoyunda iddia edildiği gibi bir uyumsuzluk olmadığını üzerine basa basa söylediler.
“Aynı gün üç teşkilat olarak ayrı ayrı etkinlik yaparak, rahmetli Genel Başkanımıza üç teşkilatında sahip çıktıklarını göstermekti amacımız. Aramızda herhangi bir uyuşmazlık söz konusu değil” diyen İl Başkanı Ülkütanır ile Tepebaşı İlçe Başkanı Aktaş, dedikoduların gerçeği yansıtmadığını da özellikle belirttiler.
Hem Tepebaşı İşçe Başkanı Aktaş’ı hem de İl Başkanı Ülkütanır’ı yakın tanıyorum. Söylediklerinde samimi olduklarına da inanıyorum.