Halka Yol Gösteren Özgürlük isimli yağlı boya resim Fransız resim sanatının başyapıtlarından biri olarak kabul edilir…
Fransız ressamlarından Eugene Delacroix tarafından yapılan resim 1830 yılında Kral 10. Charles’in devrilişine yol açan üç günlük halk ayaklanmasının anısına yapılmıştır.
Tüm dünyada Fransız Devrimi’nin simgesi kabul edilmektedir.
Resimde, özgürlüğü simgeleyen bir kadın, bir elinde Fransız bayrağı, diğer elinde ise bir tüfek taşıyarak yürür.
Elbisesi yırtık, göğsü ve ayakları çıplak…
Eskişehir’i simgeleyen bir de şapkası vardır. Biz Frigya başlığı diyoruz, birçok kişi özgürlük şapkası…
Frigya başlığı Amerikan bağımsızlık savaşı sırasında da sembol olarak kullanıldı. Frig başlığı Güney Amerika ülkelerinin devlet armalarında da yer buluyor.
Oysa Frig başlığı bu topraklardan, Eskişehir’den çıkıp dünyaya yayıldı. Frig başlığının
Eskişehirli olduğunu dünyaya anlatmak için yola çıkan isimlerden birisi arkadaşım Mustafa Tekeli’ydi…
Ama önce bu durumu Eskişehirlilere anlatması gerekiyordu. Toplantılar düzenledi, konferanslara katıldı. Basın açıklamaları yaptı…
Resim, fotoğraf sergileri açtı, müzik gösterileri yaptı. Hızını alamadı Frig başlığını şehir şehir dolaştırdı.
Valiliğe, belediyelere, sivil toplum örgütlerine çağrılar yaptı. Başarılı olduğunu da söyleyebilirim. En
azından Frigya başlığının bu topraklardan dünyaya yayıldığını belirli bir kesim öğrenmiş oldu.
Mustafa Tekeli, çok araştırdı çok okudu…
En sonunda bu çalışmalarını, bilgi birikimini “
Anadolu’dan dünyaya yayılan özgürlük simgesi” “Frig başlığı” adı altında kitaplaştırdı.
Tekeli kitabın sunuş bölümünde şu cümlelere yer veriyor:
-Frig başlığı Avrupa ve Amerika kıtasının neredeyse tamamını etkiledi. Sanatçıları, bilim ve kültür insanlarını, devletleri etkiledi.
Fakat, adını aldığı topraklarda yaşayanların ondan haberi yoktu. Dünya’nın ilk özgürlük simgesi olan Frig başlığı; yaklaşık 1500 yıl sonra ana vatanı Frigya’ya, Türkiye’ye geri dönüyor.
Umarım; kültür dünyamız, sanatçılarımız, merkezi ve yerel yönetimler ona hak ettiği değeri verir.
Güzel ve örnek bir çalışma…
Eskişehir’in için önemli bir değer, herkesin kütüphanesinde olması gereken bir eser.
Emekleri için kendisini bir kez daha kutluyorum.
DEMOKRATİK TOPLUM’A YENİ BİR SOLUK!
TMMOB’ye bağlı her ilde birçok mühendislik ve mimarlık Odası bulunuyor. Kimileri şube kimileri temsilcilik olarak bulunuyor.
TMMOB bu odaların kendi aralarında koordinasyon sağlamaları her kafadan ses çıkmamaları için
illerde İl koordinasyon kurulu oluşturuyor. Kurulun özelliği şube başkanları ya da temsilcileri kurulda görev almıyor. Genellikle şube sekreterleri yer alıyor.
Koordinasyon kurulunda uzun yıllar Neşet Aykanat sekreter olarak görev yaptı. Salgın falan derken görev süresi epey uzadı.
Oysa bu görevler belirli bir süre için dönüşümlü olarak yapılıyor.
Aykanat görevi bırakınca, değerli kardeşim Yahya Kaya, TMMOB’nin yeni il koordinasyon kurulu sekreteri oldu.
İşini aşkla ve ciddiyetle yapan bir isim…
Eskişehir’in demokratik toplum örgütlerine yeni bir soluk katacağına şüphem yok.
Başarılar diliyorum…
LİMAN BAĞLANTISI İÇİN BAŞKA BİR YOL ARANMALI!
ESİAD ve MARSİFED yönetim kurulu üyesi Kamil Emeksiz, geçen günlerde yönetim kurulu üyeleri ile birlikte TÜSİAD başkanı Orhan Turan’a ve TÜRKONFED başkanı Süleyman Sönmez’e tebrik ziyaretinde bulundu…
Emeksiz, bu ziyaretlerde Eskişehir’in demiryolu ile Gemlik Limanına bağlanılması konusunu başkanlara iletmiş. Her iki başkan da konunun yetkililere iletilmesi için destek olacaklarını belirtmiş.
Turan, Eskişehir’in Gemlik Limanına bağlanmasının çok geç kalmış bir proje olduğunu belirterek TÜSİAD olarak konunun takipçisi olacaklarını ifade etmiş…
TÜSİAD Başkanı Turan, son derece haklı…
Sonuçta Eskişehir’i yakından bilen, tanıyan önemli bir sanayicimiz. Gemlik liman bağlantısı gerçekten çok geç kaldı…
Eskişehir, liman bağlantısı için artık başka bir yol aramalı…
GÜNÜN SÖZÜ
Tolstoy diyor ki:
-Belki de her şeyi kabullenip hayatı akışına bırakmak lazım. Zorlamak bazen çözüm değildir.
Ve zorla olan hiçbir şey güzel değildir.
GÜNÜN KARİKATÜRÜ