Eskişehir'in çocukları bücür olmayacak

Odunpazarı Belediye yönetimi, kendilerine yakışan güzel bir uygulamayla vatandaşın takdirini toplamayı başardı. Bundan böyle Odunpazarı Belediyesi ihtiyaç sahibi ailelere bebek maması yardımında bulunuyor.

Bir annenin bebeğine yemek bulamaması ne demektir düşünebiliyor musunuz? Ben kendimi o annenin yerine koymaya kalktığım zaman, en fazla 2 dakika dayanabiliyorum. Allah hiçbir anneyi bebeğini beslemekle imtihan etmesin. Hiç bir babayı, karısına – çocuğuna karşı boynu bükük koymasın.

Türkiye'de ciddi bir açlık tehlikesi kapıda. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in belirttiği gibi, kavruk ve bodur bir nesil yetiştiriyoruz. Bebeklerimiz ve çocuklarımız kırmızı etin tadını bilmiyor. Bu yüzden Avrupalılar up uzun boyluyken, biz Türkler'in çocukları kısa boylu ve kavruk kalıyor.

Yazılarımı rakamlara boğmaktan hoşlanmam ancak Avrupa'da kişi başı düşen et tüketimiyle Türkiye arasında dağlar kadar fark olduğunu belirtmeliyim. Mesela İspanya'da kişi başı yılda 96 kilogram et tüketiliyor. Bunu 90 kiloyla Avusturya takip ediyor. Avrupa kıtasının en az et tüketilen ülkesi Gürcistan'da ise kişi başı yılda 28 kilo kırmızı et tüketiliyor. Bizde ise bu rakamlar 2020 yılında yalnızca 7 kilo idi. Muhtemelen geçtiğimiz 2021'de daha da aşağı düşmüştür.

Et yemek – tıpkı ekmek yemek gibi – temel bir insan hakkıdır. Ek tüketimi lüks değildir. Bebek mamaları tıpkı kırmızı et gibi protein açısından zengin gıdalar. Zaten evde et yiyemeyen annenin sütü de zayıf kalıyor. Bebeklerimiz de kötü beslendikleri için en iyi ihtimalle bücür kalıyor. Hatta kötü beslendikleri için bebek ölümleri artıyor. Türk Milletine bunları yaşatmak Allah'tan reva mıdır?..

Halk Market vasıtasıyla yapılan bu yardımlardan dolayı Kazım Kurt ve mesai arkadaşlarına teşekkür ederiz. Sayesinde Eskişehir'de çocuklarımız bodur ve çelimsiz olmayacak. Kızlarımız sülün gibi uzun ve güzel olacak; bir bakışla yürekler yakacak. Oğullarımız Kazım Amcaları gibi boylu – poslu yiğit delikanlılar olacak. Yardım edenlerin Allah bahtını açık etsin...

Karamsarlık yok

Türkiye bir tarikatın pençesine düşerek intihara sürüklenen genç Enes Kara'nın yasını tutuyor. Tıp Fakültesi 2'inci sınıf öğrencisi olan Kara'nın ölümü de – diğerlerinde olduğu gibi – unutulacak, sorumluları araştırılmayacak.

Türkiye orta çağdan kalan bir takım karanlık yobazların, mikrop yuvası tekkelerin eline düşmüş durumda. Bu tarikatlar Selçuklu'yu batırdılar, Osmanlı'yı batırdılar, şimdi de ele geçirdiklerini zannettikleri Türkiye'ye batırmakla meşguller. Ancak bu kez şeytani emellerine ulaşamayacaklar.

Şeytanın ilk yaptığı, insanların yaşama sevincini çalmakmış. Cemaatlerin ve tarikatlerin yaptığı şey, karanlık efendilerine, yani şeytana hizmet etmek ve milletimizin mutluluğunu çalmak. Hepsinin kökü kazınmalı; Türkiye Cumhuriyeti şeyhler dervişler müritler ülkesi olamaz. En hakiki yol, medeniyet yoludur.

Pek çok vatandaşımızın, vatansever Atatürkçünün ülkemizin içinde bulunduğu duruma bakarak üzüldüğünün farkındayım. Ancak karamsarlığın lüzumu yok. Her kötü günün bir bitişi vardır. Ve bu bitişin çok ama çok yakın olduğunun hepimiz farkındayız. Son olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in sosyal medyadan yaptığı bir çağrıyı, noktası ve virgülüne dokunmadan paylaşmak istiyorum, "Sevgili gençler, lütfen ümitsizliğe kapılmayın. Güzel günler, sizlerin aydınlık yarınlara olan inancınız sayesinde gelecek..."

Değişim başladı

Berberler ve Kuaförler Odası seçimleri de yapıldı. Dört adaydan biri olan Gürdal Sarıkaya 313 oy alarak sevinen taraf oldu. Bu arada Sarıkaya'nın en yakın rakibi olan ve 12 senedir oda başkanlığını yürüten Fethi Özkaya da 299 oy almayı başardı. Diğer adaylar Hasan Özkar 177 ve Doğan Arabacı 174 oy alarak, hatırı sayılır bir destek elde ettiler. Bütün katılımcıları tebrik ederiz.

Türkiye'de pek çok şeyin değiştiğini veya değişmeye gebe olduğunu gözlemliyoruz. Bu değişimi Eskişehir'deki oda seçimlerinde de görüyoruz. Şimdi önümüzde pek çok ve anlı – şanlı oda başkanının görevini bir başkasına devrettiğini görebiliriz...