Yoksa birileri – Akılları sıra – seçim yenilgisinin faturasını kesip, Eskişehir halkını mı cezalandırmaya çalışıyor?
Büyükşehir Belediyesi, Eskişehir'in önünde ciddi bir susuzluk tehlikesi olduğunu belirtti. Aslında bu sorun sadece Eskişehir'e özgü değil. Hem iklim değişikliklerinden kaynaklanan hem de bilinçsiz su kullanımından dolayı su sıkıntısıyla karşı karşıyayız. Özellikle tarımsal üretimde suyu tasarruflu kullanmıyoruz. Ayrıca artan nüfusumuz da su kaynaklarının azalmasına neden oluyor. Türkiye Cumhuriyeti ilan edildiğinde – ister inanın ister inanmayın – sadece 12 milyon nüfusumuz vardı. Aradan geçen 96 yılda nüfusumuz 82 milyona çıktı. Dolayısıyla 1923'te bitmez gibi görünen su kaynakları, şimdi 7'ye bölünmüş durumda.
İklim değişiklikleri de cabası. Tabii küresel olarak iklimimiz değişiyorsa buradan Tayyip Erdoğan'a veya Yılmaz Büyükerşen'e de bir eleştiri yapılamaz. Politikacıları olsa olsa, suyu tasarruflu olarak kullanmadıkları için eleştirebiliriz. Biz Büyükşehir'in açıklamasına geri dönelim. Yetkililerin açıklamasına göre kent merkezinin su kaynağı olan Porsuk Barajı'nda su seviyesi tehlikeli denilecek kadar azalmış. Bunun en önemli sebebi ise Bakanlar Kurulu'nun Eskişehir'in hakkı olan suyu Polatlı'ya göndermesi. Yetkililer, “Seviye bu şekilde hızlı düşmeye devam ederse Porsuk’ta ağır metallerin yoğun olduğu dip kısımdaki suyu arıtmak mümkün olmayacaktır ve ne yazık ki, Eskişehir’in suyu tehlikeli bir hal alacaktır" ifadelerinde bulunmuş. Tarımda bilinçsiz su kullanımının önüne ivedilikle geçilmesi gerektiğini belirten Büyükşehir yetkilileri, "DSİ tarafından Ağustos ayı itibariyle yüzde 40’lar seviyesinde doluluk oranında olan Porsuk Barajından bu şekilde su verilmesine devam edilmesi durumunda Eskişehir halkının susuz kalacağı da açıkça görülmektedir" demişler... Özetle sorunumuzun kaynağı Eskişehir'in hakkı olan suyun alınarak, Polatlı'ya verilmesi. Ankaralılar kendi su kaynaklarına sahipler ve Eskişehir'in suyunu gasp etmeleri için bir sebepleri yok. Ama yapılan da tam olarak bu. Yoksa birileri – Akılları sıra – seçim yenilgisinin faturasını kesip, Eskişehir halkını mı cezalandırmaya çalışıyor?
Tebrikler Ticaret Odası
Madencilik sektöründe üç meslekte sınav ve belgelendirme hizmeti veren Türkiye’deki tek kuruluş olan ETO-METSEM, ilk belgelendirmesini Magnesit A.Ş’de gerçekleştirdi. Önce Magnesit A.Ş'yi kurumsal olarak tebrik ederiz. Elbette belgelerini alan şirket çalışanları da tebriği hak ediyor. Ancak ben burada tebriğin büyüğünü Eskişehir Ticaret Odası'na yapıyorum. Sertifika töreninde bir konuşma yapan ETO Başkanı Metin Güler, benzer eğitim ve seminerlerle 8 bin kişiye ulaştıklarını kaydetmiş. Üyelerin ve çalışanların sektörel rekabetini artırmak için yapılan bu çalışmaların devamının geleceğine eminim. Günümüzde üretmek de, ürettiğini satmak da zorlaşıyor. Bu zorlukların altından kalkmak için de iyi bir eğitime ihtiyaç duyuyoruz. Özellikle Metin Güler yönetiminin bu konudaki başarıları ortada. Bir Eskişehirli olarak kendilerine teşekkür ederiz.
İçimiz rahat
Vali Özdemir Çakacak, ilçe kaymakamlarıyla bir araya gelerek Kurban Bayramı öncesindeki son değerlendirmeleri yaptı. Elbette toplantıda ilçelerdeki genel sorunlar da masaya yatırılmış. Genel asayiş sorunlarının değerlendirildiği toplantıda büyük sorunların dile getirildiğini zannetmiyorum. Çünkü Eskişehir sadece kent merkeziyle değil, ilçeleriyle de huzurlu bir kent. Suç oranları Türkiye seviyesinin altında. Toplantıda ayrıca sosyal hizmetlerin nasıl yapılacağı da değerlendirilmiş. Ben Sayın kaymakamlarımızın sosyal yardımları yaparken devletin kaymakamı gibi davranacaklarını umut ediyorum. Bir partinin ilçe başkanı gibi davranmayacaklarından eminim. Özellikle yaklaşan bayram sebebiyle trafik sorununun artabileceğine de dikkat çeken Çakacak, "Vatandaşlarımızın bayramı bayram tadında geçirmeleri için tüm güvenlik güçlerimiz bayram boyunca mesai mefhumu gözetmeksizin sahada olacaklardır" ifadelerinde bulunmuş. İçimizi rahatlatmış. Biz vatandaşlar Kurban Bayramı'nı aileleriyle birlikte huzur içinde geçirsin diye görevinin başında olacak yetkililere, şimdiden teşekkür ederiz. İçimiz onlar sayesinde rahat ediyor...