Geçtiğimiz hafta Malatya’nın Doğanşehir ilçesine bağlı Sürgü Beldesi’nde bir ramazan davulcusunun Sürgü’deki alevi bir ailenin yaşadığı evin önünde uzun süre sahurda davul çalması nedeniyle sözlü tartışma yaşanmıştı. Bu münferit olay birileri tarafından o kadar abartıldı ki, ‘Alevi-Sünni’ tartışmasına dönüştürüldü.
Bunu fırsat bilenler ve kışkırtılan 400-500 kişilik gurup 'Size dini öğretmeye geldik' şeklinde sloganlar atmış, evi kundaklamak istemiştir. Yani yangının üzerine benzinle giderek, tüm Türkiye’de ‘Alevi-Sünni’ tartışması yaşanmasını başardılar!
Tüm Türkiye’ye bu kendini bilmez bir davulcunun yaptığı yanlış yüzünden ayaklandı ya. Bunu fırsat bilen Aleviler de harekete geçtiler. Protesto gösterileri yapmaya başladılar.
Bu protesto gösterilerinin ülkeyi daha da böleceğini, yıllarca iç içe, kardeşçe yaşayan Alevi-Sünni kökenli insanlar arasında gerilimin daha da tırmanacağını hesaba katmadan!
Eskişehir’de Cem Evi’nin önünde toplanan bir gurup Malatya’da bir alevi aileye yapılan saldırıyı protesto etmek istediler.
Protesto eylemin yapılacağı yer Cem Evi. Aynı zamanda Hacı Bektaş-ı Veli Derneği’nin önü. Bu eylemin içine Hacı Bektaş-ı Veli Derneği ile Hacı Bektaş-ı Veli Anadolu Kültür Vakfı da çekilmek istendi. Her zaman akli selim içinde hareket eden, hiçbir zaman Alevi-Sünni tartışmasının içine girmeyen Vakıf Başkanı İrfan Çetinkaya, ne derneğin ne de vakfın, eylemi yapanların siyasi amaçları uğruna kullanmalarına izin vermedi.
Protestocular İrfan Çetinkaya’dan bekledikleri desteği göremeyince, tepkilerini kendisini tartaklamaya ve Dernek ve Vakıf bürolarının da bulunduğu Cem Evi’ne zorla girmeye çalışmışlar. İrfan Çetinkaya, bu olayların ardından yaptığı açıklamada, “Vakfın düzenlemediği eylemde tanımadığımız kişiler vardı. İstenmeyen olayları engellemeye çalıştık. Provokatörlerin olduğunu görünce müdahalede bulunduk. Provokasyonlara asla izin vermeyeceğiz”dedi.
İrfan Çetinkaya’nın şu sözlerini hatırlamak istiyorum provokatörlere:
“Biz aleviler ülkemizde herhangi bir karmaşanın sebebi olmayacağız, ama hiçbir canımızın da incitilmesine müsaade etmeyeceğiz. Tüm inançlara karşı saygılı olmak insan olan herkesin temel vazifesidir. Biz yıllarca Alevi, Sünni, Kürt, Türk herkesin kardeşçe bir yaşam sürdüğünü biliyoruz. Tüm vatandaşlarımızı aklıselim davranmaya çağırıyorum.”
Sevgili İrfan Çetinkaya’yı Aleviler ve Sünniler arasındaki gerginliğin tırmanmasına neden olacak protesto eylemine destek vermemesinden, şehirdeki huzurun, barışın bozulmasına müsaade etmediği için kutluyorum.
Eskişehir halkı seninle gurur duyuyor. İyi ki varsın İrfan Çetinkaya. Şehirdeki İrfan Çetinkaya’lar çoğaldığı müddetçe, bu şehirde her ne kadar birileri Alevi-Sünni tartışmasını kızıştırmaya çalışsa da, onlar buna asla izin vermeyeceklerdir.
CHP’DE DÜĞMEYE BASTI!
İlçe Kongreleri, il kongresi ve büyük kurultay derken CHP Eskişehir teşkilatı Temmuz ayının sonuna kadar vaktini bu işlerle geçirdi.
Büyük kurultayın hemen ardından CHP’liler ziyaret turlarına başladılar. Daha doğrusu İl Başkanı Erman Gölet ile yönetim kurulu üyeleri ‘teşekkür’ ziyaretleri yapıyorlar.
Ramazan ayının ortasına geldik.
Yaz mevsiminin da sonuna yaklaşıyoruz.
Ama CHP’de beklenen çalışma temposunu hala görmek mümkün değil.
Ben AK Parti’li milletvekilleri ve teşkilatlarının çalışmalarını örnek gösterdiğimde CHP’liler bana hemen “AK Partiye destek verdiğini açık seçik belli ediyorsun” diyorlar.
Ne alakası var.
Ortada bir gerçek var.
Bunu gazeteye ziyarete gelen CHP İl Başkanı Erman Gölet’in yüzüne karşı da söyledim.
“Biz de geziyoruz ama AKP’liler gibi reklam yapmıyoruz” demişti.
Bu reklam değil. Yapılan gezilerden sadece 50-100 kişi tüm şehir halkının haberdar olması önemli.
Bugünlerde sadece İl Yönetimi geziyor, ziyaretler yapıyor.
Peki, Odunpazarı ile Tepebaşı ilçe teşkilatları ne yapıyor?
Bir gören, bilen varsa lütfen arasında bizde bilgi sahibi olalım.
CHP Eskişehir teşkilatı sadece Yılmaz Hoca’nın yaptığı icraatlara güvenerek, “Biz çalışmasak da olur. Nasıl olsa Yılmaz Hoca çalıyor”diye düşüyorlarsa bu Yılmaz Hoca’ya da zarar verebilir.