Eskişehir’e belediye mi yoksa hükümet yatırımı mı lazım?

Eskişehirliler bilir ama yine de hatırlatmakta fayda var. Belediye yatırımı başka hükümet yatırımı başkadır.

28 Şubat 2024 07:26
A
a
Sütiş Eskişehir

Eskişehirliler bilir ama yine de hatırlatmakta fayda var.

Belediye yatırımı başka hükümet yatırımı başkadır.

Mesela çevre yolu yapmak hükümetin, şehir içi yolları yapmak belediyenin görevidir.

İlçe yollarını yapmak hükümet, bulvar açmak belediye hizmetidir.

Nüfusu az bir büyükşehir için uzak bir ilçeden kaynak suyu getirmek DSİ yani hükümet, mevcut şebekeyi yenilemek ise belediyenin işidir.

Şehirler veya ülkeler arası ulaşımda uçak gibi kapsamlı ulaşım araçlarının önünü açmak, tarifeli seferler koydurmak hükümet, şehir içi ulaşım belediyenin görevidir.

Büyük kentsel dönüşümlerin önünü açmak hükümet, imar düzenlemeleri belediye hizmetidir.

Mevcut sanayinin gelişmesine ön ayak olmak, liman kentlere demiryolu bağlantıları oluşturmak hükümetin, raylı toplu taşıma yapmak belediyenin sorumluluğundadır.

Yurttaşın refah seviyesini korumak ve artırmak hükümetin, aşevleriyle yoksul insanlara destek olmak belediyelerin işidir.

Emekliden memura, işçiden ev kadınına kadar toplumun tüm kesimlerin yaşam koşullarını iyileştirmek hükümetin, belediye çalışanlarının ücret ve hayat standardını yükseltmek yerel yönetimlerin görevidir.

Emekli, asgari ücretli ve dar gelirli açlık sınırında yaşıyorsa hükümet suçludur.

Su, imar, ulaşım ve kanalizasyon, altyapı, temizlik ve katı atık, itfaiye, zabıta, kurtarma ve ambulans, defin işlemlerinde sorun yaşanıyorsa belediye suçludur.

Eğer Türkiye, dünya ülkeleri arasında yaşam kalitesi yüksek, güven veren, popülaritesi yükselen, halkı mutlu ve beyin göçü veren değil alan bir ülke halindeyse bunun haklı gururu hükümetin…

Eğer yaşadığınız şehir, ülke çapında nam salmışsa, müzeleri, tiyatroları, tarihi ve turistik mekanların yanı sıra yaşam kalitesi yüksek iller arasında zirveleri zorluyorsa bunun haklı gururu ise başta büyükşehir olmak üzere belediye başkanlarınındır.

Bilmem anlatabildim mi?

 

Hayat pahalılığı yaşamayı güçleştiriyor!

Ailece en son ne zaman bir restorana gittiniz bilmiyorum ancak…

Üç kişilik çekirdek ailemizle en son gittiğimiz restoranda gelen hesap, bu yazıyı yazmama neden oldu.

Bu satırlar…

Tatil yapmayı lüks, ailece dışarıda yemek yemeyi savurganlık olarak görmeyen…

Arkadaşlarıyla sosyalleşmek için ev ağırlamasını veya bir kafede buluşmayı normal sayanlar için.

Önceden orta gelirli sayılan; son kur artışı ve zirve yapan enflasyonla şu anda yoksulluk sınırında yaşayan bir aile için yukarıda saydığım alışkanlıkları sürdürmek artık imkansız hale geldi.

Üç kişilik bir ailenin orta kalite bir restoranda sadece yemek yemesi minimum bin lira.

Bir hamburger menü 200, pizza 200-250 lira, tost ve bir içecek yerine göre değişmekle birlikte 120-150 lira.

“Sulu yemek” yiyebileceğiniz bir lokantada, çorba, etli-kıymalı yemek ve salatadan oluşan bir menü 200 liradan aşağı değil.

Bir depo benzin-motorin 2 bin lirayı bulurken, marketlerin et ve şarküteri reyonlarından ürün almaya yeltenenler, artık cesaretli bireyler olarak addediliyor…

Yemeğini evde yapmaya çalışan “tutumlu” aile fertleri için de durum pek parlak değil.

Hasılı…

Yaşam koşulları her geçen gün ağırlaşıyor.

Emekli ve asgari ücretli gibi dar ve sabit gelirlilerin durumunu varın siz düşünün.

Tüm yaşadıklarımız yanlış ekonomi politikalarının sonucu.

Tabii ki bunun sorumlusu 22 yıllık iktidar…

Ancak sorun…

Sorumluluk makamındakilerin kendilerini muhalefette sanması.

Kalın sağlıcakla.

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi