Eskişehir'den "İnce Ayar"

Memleket Partisi İl Başkanı Baki Dündar, hem İl Başkanlığı makamından hem de partisinden istifa ettiğini açıkladı. Bu istifa aslında Muharrem İnce'ye Eskişehir'den gelen üçüncü önemli uyarı. İkinci uyarı ise Memleket Partisi'nin ikinci ismi olan Eskişehirli Gaye Usluer'in istifasıydı. İlk uyarıyı ise pek çok kişi hatırlamayabilir. Daha Sayın İnce partisini kurmadan "Memleket Hareketi" adı altında bir geziler düzenlerken Eskişehir'e uğramıştı. İnanın Muharrem İnce'ye karşılamaya gelen vatandaştan daha çok gazeteci vardı.

Yani Eskişehir tam üç kere Muharrem İnce'ye ayar çekmiş oldu. Artık bu "İnce Ayar"ların etkili olup olmadığı ayrı bir mesele...

Elbette kurulan her siyasi partiye saygı duymak lazım. Ancak bazı partiler yanlış zamanda ve yanlış yerde kuruluyor. Memleket Partisi böyle bir parti. CHP seçmeni son yıllarda hiç olmadığı kadar, kendi partisiyle barışık durumda. Üstelik bir de üzerine Cumhuriyet tarihinin en büyük yerel seçim zaferlerinden birini elde etmiş bir CHP yönetimi var. CHP'liler AK Parti'ye "Evladım sen Konya'yla Bursa'yı al, bir köşede oynayıver. Geri kalan bütün büyükşehirleri bana ver" demiş kadar oldu.

Bu koşullar altında "Bir parti kurayım, CHP'nin küskün seçmenleri beni desteklesin" diyebilmek için, kişinin kendisine gerçekten çok güveniyor olması lazım.

Yunan mitolojisinde Narkisos adlı yakışıklı bir delikanlı, suda yansıyan kendi yüzüne aşık olur. O kadar ki kendisine bakmak için yemeden – içmeden bile kesilir ve en nihayetinde açlıktan ölür.

Bizim Muharrem İnce de biraz böyle birisi. Geçenlerde 6'lı masanın Cumhurbaşkanı adayı olmayı teklif etti. E hani ittifaklarla seçime girilmesine karşıydı? Hani "Lider dediğin" tek başına seçime girip kazanmalıydı?.. İşte "Aşırı özgüven" dedikleri böyle bir şey; bazen insanı gerçek dünyadan kopartabiliyor. İşin ilginci 6'lı masanan bu komik teklifi ciddiye alacağını düşünmüş olacak ki, bir de üzerine şart koşmuş; "Seçim zamanı meydanlarda parti amblemleri olmayacak, her yerde benim posterlerim olacak..."

Benim tavsiyen: Memleket Partililer büyük bir apartman kiralayıp, duvarlarını Muharrem İnce'nin posterleriyle kaplasınlar. Kapalı devreden de Muharrem İnce'nin miting konuşmalarını yüksek sesle yayınlasınlar. Sayın Muharrem İnce'yi de oraya kapatıp ara ara "Yemeden içmeden kesildi mi?" diye mamasını, suyunu kontrol etsinler. İnanın; genel başkanlarını çok mutlu etmiş olurlar.

Gazetecilerin geveze kuşları

İYİ Parti'de Emine Edizgil'in yönetim oluşturamadığına ilişkin bir takım iddialar basında yer alıyor. Tabii her gazetecinin kendine göre haber kaynağı vardır. Benim kulağıma fısıldayan kuşlarla, bazı gazetecilerin kulağına fısıldayan kuşlar farklı olacak ki, farklı şeyler duyuyoruz. Benim kulağıma fısıldayan kuşlar; Edizgil'in 46 kişilik geniş bir yönetim oluşturduğunu, bu yönetimin de Genel Merkez tarafından – tek bir olumsuz görüş bildirilmeden – onaylandığını söylüyor. Yine aynı kuşlar yurt gezisinde olan Akşener'in Ankara'ya gelir gelmez imzayı atacağını ve zaten ortada olmayan meselenin kapanacağını söylüyor. Bakalım hangilerimizin kuşları boş konuşan geveze kuşlarmış...

Şehir utanmalı

Eskişehirspor Başkanı Mehmet Şimşek, transfer tahtasının açılmasının, Trabzon'a olan borcun ödenmesiyle ilgili olduğunu söyledi. Bildiğimiz kadarıyla Trabzonspor'a borcumuz 400 bin Avro, ki bu günkü kurdan 7 milyon 350 bin lira ediyor. Aslında ödenmeyecek bir para değil. Ancak Trabzon cephesinden onurumuzu kıracak sözler sarf edilmesine karşın ödeyemiyoruz. Eskişehirspor için çırpınan bir avuç azınlık hariç, kentteki herkesin utanması lazım. Transfer dosyasını açamadığımız için takımımız ilerleme kaydedemiyor. En büyük başarımız kümede kalmak oluyor.

Ülkenin çivisi çıkmış

KPSS sorularının çalındığının anlaşılması, üllkede devlet kurumuna olan güvenin iyice azalmasına neden oldu. Hoş; KPSS soruları çalınmasaydı sanki ne olacaktı? "Mülakat" denilen ucube bir sistem sayesinde, zaten KPSS formalite durumuna getirilmemiş miydi?

Bilindiği gibi daha önce de terörist Fetöcüler soruları çalmış ve pek çok gencimizin istikbalini yok etmişlerdi. Demek hırsızlık konusunda FETÖ'nün yerini başkaları doldurmuş olacak ki, KPSS sorularının çalınmaya devam ettiğini görüyoruz. Alt tarafı bir sınavı bile düzenlemeyi beceremeyen bir ülke konumundayız. İşin ilginci alt tarafı bir hırsızlığı bile beceremiyor, onu bile ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar. Gerçekten memleketin çivisi çıkmış.