Eskişehir'de kıl payı 'hayır'

TBMM’de MHP’nin de desteği ile kabul edilen Anayasa değişikliği paketi, Nisan ayının başında referanduma götürülecek…
Referandum da sandıktan ne çıkar bilemeyiz…
Bunun için çeşitli anketler yapılıyor…
Anketlerde “Anayasa değişikliği paketiyle ilgili bilginiz var mı? Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık makamları kalkıyor. Onun yerine başkanlık sistemi geliyor. Bunu biliyor musunuz?” diye sorulduğunda, düne kadar anketlere katılanların yüzde 80’inin bilmediği ortaya çıktı…
Yani sıradan bir vatandaş, seçmenin yüzde 80’i Nisan ayı başında yapılacak olan Referandum da neye “evet” neye “hayır” diyeceği konusunda yeterli bilgiye sahip değil…
Sadece çevreden duymuş oldukları veya konuşulanlara ‘kulak misafiri’ olduğu kadarıyla biliyor…
Önümüzde yaklaşık 2 aylık süreç var…
Bu süreç içerisinde siyasi partilerin genel başkanları, başbakan, bakanlar gerek TV ekranlarında, gerekse meydanlarda Anayasa değişikliği paketine “evet” veya “hayır” oyu verdiğinde neyin değişeceğini, neler geleceğini anlatacaklar…
Ama ben buna rağmen yine de özellikle kırsalda yaşayanların sandık başlarına gittiklerinde anlayarak değil, birilerinin yönlendirmesiyle oy vereceklerini düşünüyorum…
Örneğin üç gün önce yaşadım…
Odunpazarında tramvay bekliyorum…
Beni ES TV’den tanıdıklarını söyleyen yaşları 70 civarında olduğunu sandığım sakallı iki kişi yanaştı yanıma…
“Evladım biz seni ES TV ekranlarında görüyoruz. Oradan tanıyoruz. Eğer bizi dinlersen sana bir şey sormak istiyoruz” dediler…
“Buyurun tabii ki dinlerim. Bizim görevimiz vatandaşı bilgilendirmek” dedim…
“Ama çalıştığım yerden sorarsanız daha faydalı olurum” diyerek de espri yaptım…
“Bize kısaca referandumda ‘evet’ dersek neye ‘evet’, ‘hayır’ dersek neye ‘hayır’ demiş olacağız. Başbakanlık kalkıyormuş. Cumhurbaşkanlığı yerine başkan gelecekmiş. Milletvekili sayısı neden artırılıyor? Bakanlar değişecek mi? ‘evet’ dersek erken seçim mi olacak? Daha yeni seçim yapmadık mı?” diye bir takım sorular sordular…
“Amcacığım senin sorularına ayaküstü beş dakika da cevap veremem. Cuma günü akşamı ES TV’de CHP Milletvekili Utku Çakırözer ile TV’de bunları konuşacağız. İzlerseniz bilgi sahibi olursunuz. Ama hemen hemen her akşam televizyonlarda benzer konular konuşuluyor. Onları da izleyin” dedim…
“Oğlum birkaç defa izledim. Mecliste kavgaları izledik. TV’ler de konuşmacılar bir birlerinin sözünü kesiyor, eleştiriyorlar. Kavga edermiş gibi oluyor. O nedenle izlemekten vazgeçtik. Bizi doğrudan bilgilendirecek konuşmalar yapılmasını istiyoruz” dediler…
Durakta karşılaştığım gün CHP Milletvekili Utku Çakırözer’in bugünkü TV programıma geleceği kesin idi…
Utku Çakırözer dün telefon ederek,”Sadi Bey Cuma günü partim bana bir görev verdi. Programa yetişip yetişemeyeceğim konusunda tereddüdüm var. Söz verdim, sizde ben geleceğim diyerek konuk ayarlamadınız. O gün programa yetişemez isem size karşı yanlış yapmış olurum. Mümkünse Cuma günü akşamı beni affedin. Başka konuk ayarlayabilirseniz programınız boş geçmemiş olur” dedi…
Sayın Çakırözer’in bu uyarısı üzerine dün öğlen üç farklı görüşe sahip hukukçulara telefon ederek,”Anayasa değişikliği paketi ile ilgili program yapacağım. Sizleri de konuk almak istiyorum. Gelebilir misiniz?” diye rica ettim…
Kimler yeni konuklar?
Sosyal Demokrat görüşe sahip kendisini yıllardır tanıdığım Av. Yunus Emre Karabulut, yıllardır MHP’nin her kademesinde görevler yapan ömrünün üçte ikisini bu siyasi partide geçirmiş bir isim hukukçu. Diğer üçüncü isim ise AK Parti üyesi Milletvekili aday adayı olan Av. Hasan Singil…
Durakta karşılaştığım iki yaşlı kişi bu akşam ES TV’yi açtıklarında Utku Çakırözer’in yerine farklı konuklar görecekler…
Ama olsun…
Sonuçta üç hukukçu kendi pencerelerinden Anayasa değişikliği paketini değrelendirecekler…
Bu program iki yaşlı kişi için belki de daha faydalı olacak…
Yazımın başında anketten bahsetmiştim…
Eskişehir’de iki ayrı araştırma şirketi anket çalışması yapmış…
Türkiye genelinde de anket çalışması sürüyor…
Eskişehir’de yüzde 48 “Evet”, yüzde 52 “Hayır” çıkmış…
Yani hemen hemen başa baş bir sonuç…
Bu bilgileri Ankara’da yaşayan Eskişehirli bir arkadaşım verdi…
“Kaynak sağlam. Bana güvenebilirsin” dedi…
Bende Ankara’da yaşayan arkadaşım bana aktardığı bilgileri paylaştım…
Ancak geçmişte yapılan referandum sonuçlarına baktığımda, doğru çıkma ihtimalini yüzde 80 görüyorum…
 
*-******

Hayatın Sırrı 

Bir gün yaşlı bilgenin sarayına bir adam gelir. 
Der ki; bana mutluluğun sırrını söyler misin?
Bilge, adama şöyle bir bakar ve içine sıvı yağ konmuş olan bir kaşık verir ve 'bu kaşığı al, sarayımı gez, sonra neler gördüğünü gel bana anlat. Ama sakın ha kaşıktaki yağı dökme' der. 'Peki' der genç adam, içi yağ dolu kaşığı alır ve gezmeye başlar, iki saat sonra tekrar bilgenin yanına gelir. Bilge sorar; 'gezdin mi sarayımı?' Adam gezdim der gibi kafasını sallar. 'Peki, cennet bahçemdeki gülleri gördün mü?' Adam cevaplar 'hayır'. Bilge tekrar sorar; 'Peki yeni doğmuş tayları?' 'Hayır'. 'Mis kokulu çam ağaçlarımı?' 'Hayır'. 'Sarayımın duvarlarında ki çinileri?' 'Hayır'... 
Bilge ne sorduysa adam hayır diye cevaplamaktadır. Hayır demekten sıkılan adam 'Kaşıktaki yağı dökmemek için hiçbir şeye bakamadım ki' der. Bilge yağ dolu bir kaşık daha verir, 'al bu kaşığı ve tekrar gez ama bu kez evrenimin güzelliğini görmeden gelme'. Bir - iki saat sonra adam tekrar bilgenin yanına gelir. Daha bilge sormadan heyecanlı bir şekilde gördüklerini anlatmaya başlar. 
'Çiftlikte koşan taylar ve anneleri ile oynayan oğlaklar bana çocukluğumu hatırlattı. Bahçenizde ne kadar çok gül var, sayamadım doğrusu. Ama en çok kırmızı gülleri beğendim. Küçük göletteki ördek yavruları da çok sevimliydi. Doğrusu insan bunları seyrederek bir ömür geçirebilir. Sarayınız çok büyük, hele fil ayağına benzeyen o ihtişamlı mermer sütunlar. Özellikle de çinilere çok dikkat ettim. Bunları yapan ustalar çok uğraşmış olmalı...' 
Adam o kadar heyecanlıdır ki içi içine sığmamaktadır. 'Pekâlâ', der bilge eliyle dur işareti yaparak, 'kaşığımı verdiğim gibi geriye getirdin mi?' Adam 'tabi getirdim' der. Kaşığı uzatır bilgeye, bir de ne görsün? Kaşıkta hiç yağ kalmamıştır. 
'İşte evlat' der durumu gören bilge. 'Mutluluğun sırrı hayatın bütün güzelliklerini yaşamak onların farkına varmaktır. Ama elinde ki bir kaşık yağı da unutmadan…'