Eskişehir’de adaylar şekilleniyor

CHP Genel Merkezi tarafından üzeri çizilmeye çalışılan Yılmaz Büyükerşen, Sözcü gazetesi köşe yazarı Saygı Öztürk’e röportaj verdi. Büyükerşen ve Saygı Öztürk’ün arasının iyi olduğunu görüyoruz. Nitekim 7 aralıkta da Büyükerşen Saygı Öztürk’e röportaj vermiş, Türkiye gündemini sarsmıştı.
Şimdi Sayın Büyükerşen’in açıklamalarına bakacak olursak, hiç de bir köşeye çekilip balık tutacak bir emekli adayı gibi davranmadığını görürüz. Belli ki Büyükerşen CHP Genel Merkezi’yle gerekirse köprüleri de atacak.
Bu arada AK Parti İl Başkanı Süleyman Reyhan’da Büyükşehir adaylarının 7 ocak Pazar günü açıklanacağını belirtti. Bu açıklamasından kısa bir süre sonra da İYİ Parti’yi bırakarak AK Parti’ye geçen Nebi Hatipoğlu ile bir fotoğraf paylaştı. Biz bu iki hareketi birbirinden bağımsız düşünmüyoruz.
Aday belirleme sürecinde en rahat olan parti ise İYİ Parti. Gerçi bir ara Nebi Hatipoğlu İYİ Parti’den Büyükşehir adayı olmak istediğini söylemiş, fakat Meral Akşener tarafından  Melih Aydın’ın aday gösterilmesiyle birlikte soluğu AK Parti’de almıştı.
Bütün bu gelişmeler nicedir beklediğimiz belediye başkan adaylarının şekillenmeye başladığını gösteriyor.
Muhtemelen yarış Yılmaz Büyükerşen, Melih Aydın ve Nebi Hatipoğlu arasında geçecek.
Kentimiz ve adaylarımız için hayırlısı olsun.

Memleket için üzülüyoruz 

Odunpazarı’ndaki okullarda görev yapan öğretmenlerin ek ders ücretlerini alamadığı ortaya çıktı. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Eğitim Sen Şube Başkanı Sertaç Durdu ve Eğitim İş Şube Başkanı Hüseyin Yurtman, yaklaşık 6 bin 500 eğitimcinin İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ihmali yüzünden mağdur olduğunu söylediler.
Elbette bu ihmalin geri dönüşü olacaktır. Bir hata olduysa “Olan oldu kardeşim; unutun siz hak ettiğiniz paraları” demeyeceklerdir. Çünkü henüz ülke olarak Kuzey Kore seviyesine düşmedik. Ülkemizde hâlâ hukukun kırıntıları var. Dolayısıyla 6 bin 500 eğitimci için üzülmüyorum.
Ben vatanım, devletim için üzülüyorum…
Görüyor musunuz AK Parti iktidarındaki devleti? Görüyor musunuz memleket kimlere emanet edilmiş durumda? Görüyor musunuz liyakatin geldiği durumu?
Muhtemelen şu veya bu cemaatin torpiliyle iş başına gelmiş bir iki bürokrat yüzünden – geçici de olsa – mağdur oluyor. Halbuki eski ve güçlü Türkiye’de bürokratlar mevzuatı kitap gibi bilirlerdi. 
Bir de şimdikilere bakın. Allah sonumuzu hayretsin…