Dem Dem takılmadı
Sümer’in başında Ali Onur Özer çıktı
İşitme Engelliler yaşa takılıyor
Birbirlerini tebrik ettiler
Heyecanlı maça ilgi vardı
Anadolu Üniversitesi kampüsünde sonbahar temizliği…
Eskişehir parkındaki dubalar tepki çekti
Eskişehir’de "Köpekli Park" hayvan dostu heykeller…
Eskişehir İsmet İnönü Caddesi’nde futbol efsaneler…
Eskişehir’in simgesi köprü, yılbaşı için hazırlanı…
Eskişehir'in arka sokaklarında park sorunu büyüyor…
Tepebaşı Belediyesi'nden çevre dostu atık getirme …
Bitkilere Şekerli Su Vermek: Faydaları ve Zararlar…
Eskişehir’de ilçe yollarına dev yatırım: 124 milyo…
Akaryakıt istasyonu yanında yangın paniği!
Eskişehir'in gözde ilçesinde yatırımcılara yeni fı…
Eskişehir bir ilki gerçekleştirmeli
Sadi Seda yazdı
3 Ekim 2015
00:06
A
a
Saadet Partisi Milletvekili adaları dün ziyaretimize geldi. Birinci sıra adayı ve eski İl Başkanı Fesih Bingöl ile birlikte diğer adayları Nafiz Ayaz, Muhammed Güney, Muhammed Ali Köse, Yasin Yentürk ve Murat Kavak ile sohbet ettik.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak’a 1 Kasım’da yapılacak olan erken genel seçim öncesi “Seçim İşbirliği” teklifinde bulunmuştu.
Kamalak, seçim işbirliğin gerçekleşmesi halinde AK Parti’nin Türkiye genelinde 290 oy alarak tek başına iktidar olması ihtimalinin yüksek olduğunu, bunun gerçekleşmesi içinde 1 Kasım seçimlerinde 20 milletvekili kontenjanı talep etti.
Davutoğlu, 20 milletvekili kontenjanını çok buldu ve 4 veya 5 kontenjan verebileceklerini teklif etti.
Kamalak, Davutoğlu’nun bu teklifini kabul etmedi ve 1 Kasım seçimlerine tek başlarına gireceklerini açıkladı.
Ziyaretimize gelen Saadet Partisi birinci sıra milletvekili adayı Fesih Bingöl’e, AK Parti’nin seçim işbirliğine neden çıkmadığını sordum.
“AK Parti Genel Başkanı Sayın Ahmet Davutoğlu bu işbirliğine sıcak bakıyordu. Ancak herhalde bir yerlerden işbirliğinin yapılmaması için talimat gelmiş olacak ki, sıcak baktığı işbirliğini daha sonra ret etti. Oysa işbirliği gerçekleşmiş olsaydı AK Parti 1500-2000 oylarla milletvekili kaybettiğini illerden milletvekili çıkarabilecekti. Bu sayı bizim hesaplarımıza göre 20 ila 30 arasında idi. Biz AK Parti’den 20 milletvekili adayımızı seçilebilecek illerde listelere yazmasını talep ettik. Seçim sonunda AK Parti bizim desteğimizle 290 ila 300 milletvekili çıkarabilirdi. Bizim kontenjanlarımız milletvekili seçildikten sonra AK Parti’den istifa ederek Saadet Partisi’ne geri dönecekti. Sayın Davutoğlu 290 milletvekili çıkarılması halinde 20’sinin Saadet Partisine geri dönmesi halinde yine 274 sayısını bulamadıklarından dolayı tek başına iktidar olamayacaklarının hesabını yaptı. Biz kendilerine Türkiye’nin hak ve menfaatleri konusunda koalisyon hükümeti kurabileceğimizi söyledik” dedi.
“TABANIMIZA NEDEN İŞBİRLİĞİ
YAPTIĞIMIZI ANLATABİLİRDİK”
“AK Parti sizin içinizden ayrılıp gidenlerin kurduğu parti. 14 yıllık iktidarlıkları süresince hep eleştirdiniz. Rahmetli Erbakan Hoca’da çok eleştirdi AK Parti’yi, o zaman partinin genel başkanı olan bugün ise Cumhurbaşkanlığında koltuğunda oturan Recep Tayyip Erdoğan’ı. İşbirliği yapmış olsaydınız seçmen veya partililer sizi eleştirmeyecek miydi?” diye sordum.
Fesih Bingöl şeyle cevap verdi:
“Bu sorunuz için teşekkür ederim. Biz AK Parti ile neden işbirliği yaptığımızı seçmene ve tabanımıza anlatmakta sıkıntı çekmezdik. TBMM çatısı altında mutlaka Saadet Partisi’nin de olması gerektiğini. Saadet Partisi’nin mecliste olması halinde bir denge olacağını, 13-14 yılda eleştirilen konuların değişmesi konusunda önemli adımlar atılabilirdi. Yeni Anayasanın yapılması durumunda Saadet Partisi’nin hassasiyet ve önerileri AK Parti açısından son derece faydalı olur, Mecliste Saadet adeta bir 3. Göz olurdu. Saadet Partisi teşkilatları da “Kazan kazan” prensibi gereği havaya girer ve daha heyecanlı çalışırlardı. D-8 başta olmak üzere “Milli Görüş”e mal olmuş projelerin aktifleşmesi tekrar sağlanır ve bu meyanda İslam aleminin menfaatine yeni projeler daha hızlı hayata geçirilebilirdi. MHP ittifakı önlenmiş olur ve MHP’nin yükselişi AK Parti açısından durdurulur. Ak Parti sağa sola gidecek olan oylarını muhafaza eder, bir çimento görevi görebilir ve imajı açısından da bu ittifak kendisine büyük katkı sağlardı. Biz şartlarımızı belirttik. Şehit kanlarıyla durdurma ile ilgili. Hangi oranda Meclis'e girersek akan kana durdurabiliriz, bu yangını söndürebiliriz. Annelerin gözyaşlarını silebiliriz. Orayla ilgili. Yoksa 3-5 milletvekilin maaş alması, 3-5 arkadaşımızın milletvekili olması gibi bir düşüncemiz kati suretle yoktur. Saadet Partisi Türkiye’nin sigortası..”
“ANAYASA MAHKEMESİNE GİDECEĞİZ”
Fesih Bingöl, Eskişehirlilere bir çağrıda bulunarak, 1 Kasım seçimlerinde Türkiye’de bir ilkin gerçekleşmesi için Saadet Partisi’nin adaylarına oy vermelerini, bir milletvekili çıkaracak oy almaları halinde önce seçim barajının kaldırılması için Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkını kullanacaklarını, bir sonuç çıkmaması halinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne müracaat edeceklerini de sözlerine ekledi.
Zor ama imkânsız değil. Eskişehir bir ilki gerçekleştirebilir mi? İstese elbette olur. Bence bir denenmeli.
Eskişehir Türkiye’ye örnek olacak
Yaklaşık iki yıl önce 2014 yılında Yunus Emre Devlet Hastanesi’nin (eski SSK Hastanesi) bahçesine 600 yataklı modern hastanenin temeli atılmıştı.
İnşası hızla sürüyor. Bir aksilik olmazsa 2016 yılının sonlarına doğru hizmete girecek. Mevcut eski SSK Hastanenin üç katı büyüklüğünde. Yunus Emre Devlet Hastanesi, Devlet Hastanesi ve Kadın Doğum Hastanesi alanından fazla bir alana sahip.. Üç hastanenin kapalı alanından daha büyük modern bir hastane olacak.
Yeni Hastane içerisinde 400 genel, 200 kadın çocuk hastalıkları bölümü olacak. 8 kat ve 6 bloktan oluşacak hastane de 152 adet poliklinik, 74 adet acil müşahede yatağı, 20 adet ameliyathane, 2 adet doğum salonu, 8 adet SDL (sancı-doğum-lohusa) odası, 5 adet LDRP (doğum yatağına dönüşebilen özel yataklı) oda, 59 adet genel yoğun bakım, 80 adet yeni doğan yoğun bakım, 8 adet çocuk yoğun bakım yatağı, 32 adet küvöz, 25 adet diyaliz yatağı,150 adet tek yataklı oda, 236 adet çift yataklı oda, 8 yataklı mahkûm servisi olarak 25 farklı yataklı klinik yer alacak. Radyoterapi Merkezi, Nükleer Tıp Merkezi ve KETEM ünitesi olacak.
Bu hastanenin inşası hızla devam ederken geçtiğimiz gün 71 Evler Mahallesine yapılacak olan 1081 yataklı ‘Şehir Hastanesi’nin de temeli Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ve Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın katılımlarıyla atıldı. 2017 yılında bitirilmesi planlanan hastane bölgenin en büyük hastanesi olarak çevre illere de hizmet verecek.
"MARKA ŞEHİR OLACAK"
Sağlık alanında yapılan büyük yatırımlar ile Eskişehir sağlık alanında bir marka şehir haline geliyor. Yunus Emre Devlet Hastanesinin bahçesine yapılmakta olan 600 yataklı hastane ile 71 Evler Mahallesinde temeli atılan ‘Şehir Hastanesi’ tamamlandıktan sonra Eskişehir sağlık alanında Türkiye’ye örnek bir il olacak. Eskişehir sağlık hizmeti açısından Türkiye’nin birçok bölgesinden daha iyi duruma gelecek. 10 bin kişiye düşen yatak sayısı 25 olarak hedefleniyor. Eskişehir hastaneleri hem Eskişehirliler hem de civar illerinden ve yurt dışından gelen yabancı turistler tarafından tercih edilmeye başladı.
Her iki hastane tamamlanarak hizmete girdikten sonra Yunus Emre Devlet Hastanesi’nin 51 yıllık, Devlet Hastanesi’nin 40 yıllık hastane ve koğuş tipli hastaneler olmaktan kurtulacak. Odalar çok daha ferah ve kişiye özel olacak. Her iki hastane de modern şartlara uygun olacak.
Nereden nereye geldiğimizin önemli göstergesi olacak her iki hastanede. Bu modern kamu hastanelerinin yanı sıra Acıbadem, Ümit, Sakarya ve Anadolu adındaki özel hastanelerle Eskişehir’in hastane ve yatak sorunu kalmayacak.
Emeği geçenlere teşekkürler.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak’a 1 Kasım’da yapılacak olan erken genel seçim öncesi “Seçim İşbirliği” teklifinde bulunmuştu.
Kamalak, seçim işbirliğin gerçekleşmesi halinde AK Parti’nin Türkiye genelinde 290 oy alarak tek başına iktidar olması ihtimalinin yüksek olduğunu, bunun gerçekleşmesi içinde 1 Kasım seçimlerinde 20 milletvekili kontenjanı talep etti.
Davutoğlu, 20 milletvekili kontenjanını çok buldu ve 4 veya 5 kontenjan verebileceklerini teklif etti.
Kamalak, Davutoğlu’nun bu teklifini kabul etmedi ve 1 Kasım seçimlerine tek başlarına gireceklerini açıkladı.
Ziyaretimize gelen Saadet Partisi birinci sıra milletvekili adayı Fesih Bingöl’e, AK Parti’nin seçim işbirliğine neden çıkmadığını sordum.
“AK Parti Genel Başkanı Sayın Ahmet Davutoğlu bu işbirliğine sıcak bakıyordu. Ancak herhalde bir yerlerden işbirliğinin yapılmaması için talimat gelmiş olacak ki, sıcak baktığı işbirliğini daha sonra ret etti. Oysa işbirliği gerçekleşmiş olsaydı AK Parti 1500-2000 oylarla milletvekili kaybettiğini illerden milletvekili çıkarabilecekti. Bu sayı bizim hesaplarımıza göre 20 ila 30 arasında idi. Biz AK Parti’den 20 milletvekili adayımızı seçilebilecek illerde listelere yazmasını talep ettik. Seçim sonunda AK Parti bizim desteğimizle 290 ila 300 milletvekili çıkarabilirdi. Bizim kontenjanlarımız milletvekili seçildikten sonra AK Parti’den istifa ederek Saadet Partisi’ne geri dönecekti. Sayın Davutoğlu 290 milletvekili çıkarılması halinde 20’sinin Saadet Partisine geri dönmesi halinde yine 274 sayısını bulamadıklarından dolayı tek başına iktidar olamayacaklarının hesabını yaptı. Biz kendilerine Türkiye’nin hak ve menfaatleri konusunda koalisyon hükümeti kurabileceğimizi söyledik” dedi.
“TABANIMIZA NEDEN İŞBİRLİĞİ
YAPTIĞIMIZI ANLATABİLİRDİK”
“AK Parti sizin içinizden ayrılıp gidenlerin kurduğu parti. 14 yıllık iktidarlıkları süresince hep eleştirdiniz. Rahmetli Erbakan Hoca’da çok eleştirdi AK Parti’yi, o zaman partinin genel başkanı olan bugün ise Cumhurbaşkanlığında koltuğunda oturan Recep Tayyip Erdoğan’ı. İşbirliği yapmış olsaydınız seçmen veya partililer sizi eleştirmeyecek miydi?” diye sordum.
Fesih Bingöl şeyle cevap verdi:
“Bu sorunuz için teşekkür ederim. Biz AK Parti ile neden işbirliği yaptığımızı seçmene ve tabanımıza anlatmakta sıkıntı çekmezdik. TBMM çatısı altında mutlaka Saadet Partisi’nin de olması gerektiğini. Saadet Partisi’nin mecliste olması halinde bir denge olacağını, 13-14 yılda eleştirilen konuların değişmesi konusunda önemli adımlar atılabilirdi. Yeni Anayasanın yapılması durumunda Saadet Partisi’nin hassasiyet ve önerileri AK Parti açısından son derece faydalı olur, Mecliste Saadet adeta bir 3. Göz olurdu. Saadet Partisi teşkilatları da “Kazan kazan” prensibi gereği havaya girer ve daha heyecanlı çalışırlardı. D-8 başta olmak üzere “Milli Görüş”e mal olmuş projelerin aktifleşmesi tekrar sağlanır ve bu meyanda İslam aleminin menfaatine yeni projeler daha hızlı hayata geçirilebilirdi. MHP ittifakı önlenmiş olur ve MHP’nin yükselişi AK Parti açısından durdurulur. Ak Parti sağa sola gidecek olan oylarını muhafaza eder, bir çimento görevi görebilir ve imajı açısından da bu ittifak kendisine büyük katkı sağlardı. Biz şartlarımızı belirttik. Şehit kanlarıyla durdurma ile ilgili. Hangi oranda Meclis'e girersek akan kana durdurabiliriz, bu yangını söndürebiliriz. Annelerin gözyaşlarını silebiliriz. Orayla ilgili. Yoksa 3-5 milletvekilin maaş alması, 3-5 arkadaşımızın milletvekili olması gibi bir düşüncemiz kati suretle yoktur. Saadet Partisi Türkiye’nin sigortası..”
“ANAYASA MAHKEMESİNE GİDECEĞİZ”
Fesih Bingöl, Eskişehirlilere bir çağrıda bulunarak, 1 Kasım seçimlerinde Türkiye’de bir ilkin gerçekleşmesi için Saadet Partisi’nin adaylarına oy vermelerini, bir milletvekili çıkaracak oy almaları halinde önce seçim barajının kaldırılması için Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkını kullanacaklarını, bir sonuç çıkmaması halinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne müracaat edeceklerini de sözlerine ekledi.
Zor ama imkânsız değil. Eskişehir bir ilki gerçekleştirebilir mi? İstese elbette olur. Bence bir denenmeli.
Eskişehir Türkiye’ye örnek olacak
Yaklaşık iki yıl önce 2014 yılında Yunus Emre Devlet Hastanesi’nin (eski SSK Hastanesi) bahçesine 600 yataklı modern hastanenin temeli atılmıştı.
İnşası hızla sürüyor. Bir aksilik olmazsa 2016 yılının sonlarına doğru hizmete girecek. Mevcut eski SSK Hastanenin üç katı büyüklüğünde. Yunus Emre Devlet Hastanesi, Devlet Hastanesi ve Kadın Doğum Hastanesi alanından fazla bir alana sahip.. Üç hastanenin kapalı alanından daha büyük modern bir hastane olacak.
Yeni Hastane içerisinde 400 genel, 200 kadın çocuk hastalıkları bölümü olacak. 8 kat ve 6 bloktan oluşacak hastane de 152 adet poliklinik, 74 adet acil müşahede yatağı, 20 adet ameliyathane, 2 adet doğum salonu, 8 adet SDL (sancı-doğum-lohusa) odası, 5 adet LDRP (doğum yatağına dönüşebilen özel yataklı) oda, 59 adet genel yoğun bakım, 80 adet yeni doğan yoğun bakım, 8 adet çocuk yoğun bakım yatağı, 32 adet küvöz, 25 adet diyaliz yatağı,150 adet tek yataklı oda, 236 adet çift yataklı oda, 8 yataklı mahkûm servisi olarak 25 farklı yataklı klinik yer alacak. Radyoterapi Merkezi, Nükleer Tıp Merkezi ve KETEM ünitesi olacak.
Bu hastanenin inşası hızla devam ederken geçtiğimiz gün 71 Evler Mahallesine yapılacak olan 1081 yataklı ‘Şehir Hastanesi’nin de temeli Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ve Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın katılımlarıyla atıldı. 2017 yılında bitirilmesi planlanan hastane bölgenin en büyük hastanesi olarak çevre illere de hizmet verecek.
"MARKA ŞEHİR OLACAK"
Sağlık alanında yapılan büyük yatırımlar ile Eskişehir sağlık alanında bir marka şehir haline geliyor. Yunus Emre Devlet Hastanesinin bahçesine yapılmakta olan 600 yataklı hastane ile 71 Evler Mahallesinde temeli atılan ‘Şehir Hastanesi’ tamamlandıktan sonra Eskişehir sağlık alanında Türkiye’ye örnek bir il olacak. Eskişehir sağlık hizmeti açısından Türkiye’nin birçok bölgesinden daha iyi duruma gelecek. 10 bin kişiye düşen yatak sayısı 25 olarak hedefleniyor. Eskişehir hastaneleri hem Eskişehirliler hem de civar illerinden ve yurt dışından gelen yabancı turistler tarafından tercih edilmeye başladı.
Her iki hastane tamamlanarak hizmete girdikten sonra Yunus Emre Devlet Hastanesi’nin 51 yıllık, Devlet Hastanesi’nin 40 yıllık hastane ve koğuş tipli hastaneler olmaktan kurtulacak. Odalar çok daha ferah ve kişiye özel olacak. Her iki hastane de modern şartlara uygun olacak.
Nereden nereye geldiğimizin önemli göstergesi olacak her iki hastanede. Bu modern kamu hastanelerinin yanı sıra Acıbadem, Ümit, Sakarya ve Anadolu adındaki özel hastanelerle Eskişehir’in hastane ve yatak sorunu kalmayacak.
Emeği geçenlere teşekkürler.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...
YAZARLAR
-
Et ithalatından utanmalıyız
Kerem Akyıl
-
Erken seçimi CHP mi istiyor vatandaş mı?
Ali Baş
-
Anadolu Üniversitesi’nde dananın kuyruğu kopuyor!
Tarkan Demir
-
Çocuklarımızı koruyalım!
Seval Erci
-
İlk yarıda fişi çekmek gerekiyor
Ahmet D. Canoruç
-
Hedef göstermek bu kadar kolay olmamalı!
Kaan Özcan
-
At hırsızı
Rifat V. Halas
-
Buluşur, yer - içer ve dağılırlar
Funda Morgül
-
2023 giderken bir iki konuda hal ve gidişimiz…
Prof. Dr. Turan Akman Erkılıç
-
Kazım Kurt’un koltuğu
Arif Anbar
-
Ya Cumhuriyet olmasaydı...
Hilal Köver
-
Sürdürülebilir kulüp kültürü
Konuk Kalem
-
2023 yılında bizi neler bekliyor?
Tülin Karagöz
-
Düşükler neden tekrarlar?
Op. Dr. Alper Turgut
-
Eskişehir ve Alkol Ruhsatları
Soner Yüksel
Et ithalatından utanmalıyız
Erken seçimi CHP mi istiyor vatandaş mı?
Anadolu Üniversitesi’nde dananın kuyruğu kopuyor!
Çocuklarımızı koruyalım!
İlk yarıda fişi çekmek gerekiyor
Hedef göstermek bu kadar kolay olmamalı!
At hırsızı
Buluşur, yer - içer ve dağılırlar
2023 giderken bir iki konuda hal ve gidişimiz…
Kazım Kurt’un koltuğu
Ya Cumhuriyet olmasaydı...
2023 yılında bizi neler bekliyor?
Düşükler neden tekrarlar?
Eskişehir ve Alkol Ruhsatları
