Eskişehir bildiğini yaptı

‘Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli olur’ (Bir iş, bir durum ya da bir olayın nasıl sonuçlanıp sonuçlanamayacağını şimdiki gidişinden belli olur) diye bir atasözü var. Bu atasözü AK Parti’nin hem ülke genelinde hem de Eskişehir’de büyük oranda uğradığı oy kaybıyla bire bir örtüşüyor.

Aslında CHP 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde Eskişehirliler AK Parti’ye bir mesaj verdi. CHP Eskişehir’de 237 bin 375 oy almıştı. Hem de ETO Başkanlığından istifa eden ve Eskişehir’de favori aday olarak gösterilen, hatta birilerinin kesin kazanır gözüyle baktığı Harun Karacan’a rağmen.

AK Parti 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde 204 bin 873 oy aldı. CHP, AK Parti’ye 32 bin 375 fark atmıştı.

2011 Milletvekili Genel Seçimlerinde AK Parti 221 bin 437 oy almış, CHP ise yüzde 35,53 ile 178 bin 565 oyda kalmıştı.

AK Parti, CHP’den 42 bin 872 fazla aldığı oya güvenerek aradaki farkın kapanmayacağını düşünmüş olacak ki, 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde seçmenin gösterdiği sarı kartı göremedi. Bu rehavetle 7 Haziran seçimlerine hazırlandılar.

Oysaki Perşembe’nin gelişini Çarşamba’dan görebilselerdi en azından Eskişehir’de 3 milletvekili ile girdikleri seçimde sayılarını koruyabilirlerdi.

AK Parti Eskişehir’de 2011 genel seçimlerinde CHP’ye attığı 42 bin 872 oy farkına güvenerek 2014 Mahalli İdareler seçiminde hem özellikle Büyükşehir Belediye Başkan adayının arkasında duramadı. Hem de 32 bin 502 fark yedi.

Bu fark, 2015 genel seçimleri öncesinde bir şeylerin doğru gitmediği, oy kaybının başladığının göstergesi idi.

Ama AK Partililer,’O yerel seçim. Yerel seçimde hoca her zaman fark atıyor. Bu seçimde de bir önceki seçim gibi yine fark attı. Eskişehirliler Yılmaz Hoca sevgisinden vazgeçmiyorlar. Biz 2015 genel seçimlerine bakalım’ diye düşünmüş olacaklar ki, iki aylık seçim propaganda döneminde çok dikkat çekici olamadılar.

CHP BÜYÜK ÇIKIŞ YAPTI

7 Haziran öncesi bazı CHP’liler bile partilerine oy vermeyeceklerini alenen söylüyordu. HDP’ye vereceklerini söyleyenler de vardı. Bazıları da bağımsız aday Muharrem Şenel diyordu.

Kimileri ise,’Erman Gölet olsaydı üç garanti. Hatta 4’ü bile sürükler’ yorumu yapıyordu. Üçüncü sıra adayı Cemal Okan Yüksel’e şans bile tanımıyorlardı.

Bazı CHP’liler şans tanımasa,’Erman yoksa oy da yok’ deseler de özellikle Emirdağlı hemşerileri ile Eskişehirliler,’AK Partiye bir ders vermenin zamanıdır’ diyerek CHP’ye oy verdi.  

CHP 2011’deki AK Parti ile arasındaki oy farkını kapatarak oyunu 29.661artırdı. Bu kez AK Parti CHP’den fark yedi. Aradaki fark 17 bin 891.

MHP’DE OYUNU 16 BİN ARTTIRDI

2011 seçimlerinde MHP Eskişehir’de 73 bin 138 oy almıştı. 7 Haziran 2014 seçimlerinde ise 89 bin 226. MHP Eskişehir’de oyunu 16 bin 86 arttırdı. Demek ki AK Parti’den giden oyların bir kısmı ile bu seçimlerde ilk kez oy kullanan gençlerin büyük bölümü MHP’yi tercih etmişler.

AK PARTİ’DEN HDP’YE DE OY KAYMIŞ

AK Parti’nin 2011 seçimlerinde aldığı oy ile 7 Haziran 2015’deki oyunu karşılaştırdığımızda 31 bin 102 kayba uğramış. Bu kayıptan ne kadarı HDP’ye gittiğini bilmiyorum. Ancak 2014 yerel seçimlerinde HDP Eskişehir’de 3490 oy almıştı. 7 Haziran 2015 seçimlerinde ise oyunu 18 bin 957’e çıkarmış. 15 bin 467 artış sağlamış. Bu da ciddi bir yükselme. Ancak HDP içerisindeki oyların bir miktarının CHP’den geldiğini biliyorum. CHP’li bazı dostlar bir ay öncesinde HDP’ye oy vereceklerini söylemişlerdi.

Eskişehir’de kazanan parti CHP oldu. İki milletvekilini üçe çıkardı. Ama Türkiye genelinde ise aldığı oyu başarılı bulmuyorum. Seçmen artışına, AK Parti’nin oy kaybına rağmen CHP yerinde saymış.

Eskişehir’de 7 Haziran öncesi böyle bir seçim tablosunun çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu görebiliyorduk. Bunu da yazılarımızda ve çevremizdeki dostlarımızla paylaşmıştık. Eskişehirliler seçim öncesi dediğini yaptı. AK Parti CHP’ye bir milletvekili ikram etti!

AK PARTİ-CHP KOALİSYONU OLMALI

Gelelim Türkiye geneline. AK Parti ile CHP arasındaki oy farkı 2011 seçimlerinde yüzde 14 idi. AK Parti yüzde 9 oy kaybetmesine rağmen CHP ile arasındaki oy yüzdesini artırdı. CHP yüzde 25 de kalırken AK Parti’nin yüzde 40.9’a düşmesine rağmen aradaki oy yüzdesi 15,9’a çıktı.

Seçmen hiçbir partiye tek başına iktidar olma şansını vermedi. Bu duruma bakıldığında Türkiye’nin kaosa sürüklendiği konuşuluyor. Birileri felaket tellallığı yapıyor. Oysa seçmen bir mesaj verdi. Çıkan oy oranları incelendiğinde bu tablodan da hükümet çıkarmak mümkün.

Ben seçim öncesi yazdığım iki yazımda AK Parti-CHP koalisyonu olma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtmiştim. Seçmen AK Parti ile CHP’nin geniş tabanlı bir hükümet oluşturmalarını istiyordu. Türkiye’nin önünde birikmiş iç ve dış sorunların böylesine güçlü ve geniş tabanlı bir hükümet ile çözülebileceğini de ifade etmiştim.

Bugün çıkan tablo bu teşhisimi doğruluyor. Zaten seçmene sorduğumuzda onlarda AKP-CHP koalisyonu istediğini söylüyor.

7 Haziran öncesi söylenen sözlerin üzerine şimdilik sünger çekilmeli. Geçmişi kurcalamak bugün çıkan tabloya baktığımızda kimseye yarar sağlamaz.

Erken seçim senaryoları yazanlar Türkiye’yi gerçekten bir kaosa sürüklenmesine kova ile su taşıyorlar. Türkiye iki ay sonra bir erken seçimi daha kaldıramaz.
Seçmenin verdiği mesajı AK Parti de CHP’de iyi okumalı. Geçmişte yaşanan koalisyon örneklerinin iyi olanları da vardı. Kötüleri de. Türkiye’yi bir kaosa sürüklemeden hem AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, hem de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu şapkalarını önlerine koyarak ülkenin selametini düşünmelidir.