Eskişehir bakanlığa görevini öğretti!

Belediye başkanları, milletvekilleri, sivil toplum örgütleri günlerdir Sevinç Mahallesi’nde yapılması planlanan kömür ocağı ile ilgili açıklama yapıyor.
Peki bu konu neden birden bire gündeme geldi?
Gündeme tekrar gelmesinin nedeni belediyelerin, sivil toplum örgütlerinin hukuk zaferinden kaynaklanıyor…
Aslında Türkiye Kömür İşletmeleri tarafından Eskişehir-Alpu-Mihalıççık yolunun üzerinde Odunpazarı Belediyesi’nin Sevinç Mahallesinde açılmak istenen yer altı kömür ocağı ile ilgili Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü daha önce ‘ÇED Raporu Gerekli Değildir’ kararı vermişti.
Belediyeler, sivil toplum örgütleri bu karara tepki göstermiş ve yargıya gitmişti.
Eskişehir İdare Mahkemesi ve daha sonra yüksek mahkeme Bakanlığın/ Valiliğin ‘ÇED Raporu Gerekli Değildir’ kararını iptal etmişti…
Kısacası Yüksek Mahkeme “ÇED kararı şart” demişti. Yapılan olay budur? Belediyeler, sivil toplum örgütleri ve Eskişehir kamuoyu Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na görevini hatırlatmış oldu.
Hatta son karara göre öğretmiş oldu dersek de yanlış söylemiş olmayız.
Çevreyi, iklimi, şehri ilgilendiren bir konuda “ÇED gerekli değildir” kararı veremezsiniz!
ÇED raporu istemek en başta bakanlığı görevi. Ne yazık ki Tarımı, çevreyi, doğayı, yok edecek, insanlara şehre zarar verme ihtimali olan bir konuda bakanlık ÇED istememiştir…
Yargının “ÇED raporu gereklidir” kararını, son günlerin moda deyimiyle “fırsata çeviren” bakanlık, kömür ocağını hayata geçirmek için şimdi ÇED raporu hazırlamak için harekete geçti.
Öğrendiler. Bundan sonra umarım çevreye, şehre, iklime zarar verecek konularda ÇED isterlir!
Olan biten budur…
Açılan davalar tehlikeyi bir süreliğine durdurmuş ve geciktirmişti. Şimdi Eskişehir kamuoyunu yeni bir mücadele bekliyor.
 

AKSOYEK’İN İLKİ!

 
Mehmet Aksoyek, Eskişehirli bir pilot.
THY uçaklarını uçuruyor.  Mesai arkadaşım Soner Yüksel, yıllar önce tanıştırmıştı…
Tam bir Eskişehir sevdalısı…
Dünyanın dört bir yanına uçuyor. Japonya’dan ABD’ye, Güney Afrika’dan, İngiltere’ye…
Ve işte son uçtuğu yer Kazakistan’dı…
Turan illerinde yaşanan olaylar nedeniyle Eskişehirli pilotumuz, mahsur kaldı. Aksoyek, Eskişehir’de sevilen bir isim olduğu için milletvekilleri, belediye başkanları, sivil toplum örgütleri ve gazeteciler kendisinin “eve getirilmesi” için çaba gösterilmesini istiyor…
Garibime giden bir başka olay daha var.
Kazakistan'da başlayan protestolar nedeniyle Almatı kentinde mahsur kalan isimlerden biri de THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı ve eşiydi. Aycı, çifti Türkiye’ye getirildi…
Peki THY’nın diğer personeli niçin aynı gün getirilmedi…
Sorular hep kafamızı kurcalıyor…
Aksoyek ve mahsur kalan tüm Türk vatandaşlarının sağ salim Türkiye’ye geleceğine inancımız tamdır…
Olaya bir de iyi tarafından bakmak gerekir.
Mehmet Aksoyek, bizim Sonerle birlikte “İlklerin şehri Eskişehir” kitabını kaleme almışlardı. Aksoyek ve Eskişehir için iyi bir anı olmasa da bir ilk sayılır!
 

KAYIPLARA AĞIT!

 
Bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü…
Ve gerçekten çalışan gazeteciler için pek de bir anlam ifade etmiyor.
Ocak “kara bir gün”
24 Ocak 1993 Uğur Mumcu…
8 Ocak 1996 Metin Göktepe…
19 Ocak 2007 Hrant Dink, kayıplarımızdır!
Acıyla hatırlıyoruz. Mekanları cennet olsun! Unutmayacağız. Unutulmaması için çaba göstereceğiz!
Ocak ayı, biraz da kayıplara ağıttır!
 

GÜNÜN SÖZÜ

Tam iki ucu bir araya getirdiğimizi düşündüğümüzde, birisi uçların yerini değiştirir.
 

GÜNÜN KARİKATÜRÜ