Bildiğiniz gibi 30 Mart tarihinden önce Odunpazarı Belediyesi Ak Parti’ye aitti. Hal böyle olunca Büyükşehir ve Tepebaşı Belediyesi 2 CHP’li Belediye olarak etkinlik, eylem, organizasyonlarda genel anlamda ortak hareket ediyor ve 2 Belediye’nin amblemini yan yana her yerde görmek garip gelmiyordu kimseye.
30 Mart tarihinden sonra ise Odunpazarı Belediyesi’nde CHP’ye katıldı. “Büyükerşen’in sık sık dile getirdiği gibi kuş artık çift kanatlı” oldu. Ancak geçen süreden bugüne çift kanatla uçmaya alışık olmadığından mı bilinmez ama sanki Odunpazarı Belediyesi biraz dış kenar gibi hava hissediliyor. Tepebaşı’yla Büyükşehir arasındaki diyalog ve organizasyon birlikteliğinin Büyükşehir ve Odunpazarı arasında henüz sağlanamadığı ortada.
Dediğim gibi bu belki de zamanla oturacak, oluşacak bir durum ve eski alışkanlıkları söküp atmak zor olabilir ama bu görüntünün birçok insan tarafından fark edildiğini de söylemek lazım. Hele ki Büyükşehir Belediyesi’nde bir grubun ya da bazılarının Kazım Kurt’u istemediği, seçim kazanmasından dolayı çok da mutlu olmadığı söylemleri hala güncelliğini yitirmemişken sanırım daha dikkatli olmak lazım.
Eskişehir’de sürücü sorunu
Eskişehir de trafik sorununa dair defalarca yazdık, çizdik ve sanırım söylenmeyen kalmadı. Yeni arter yok, otopark sıkıntısı v.s. gibi sürekli tekrarlanan şeyler bir kenara da bence üzerinde durmamız gereken bir başka konuda sanırım şoförden çok sürücü olması.
Aynaların arabalara süs olarak konduğunu düşünen sürücüler.
Sinyal kullanırsa elektrik faturası ödeyecek gibi hisseden sürücüler.
3. şeritten herkesin önüne geçerek sadece kendisinin akıllı olduğunu zanneden sürücüler.
Sola döneceği halde sağ şeritte, sağa döneceği halde sol şeritte seyir halinde olan sürücüler.
Dörtlüleri yaktığı anda tüm yollar onun zanneden sürücüler.
Kırmızı ışıkta geçsek bile karşıdan gelen araba yavaşlar nasıl olsa kaygısızlığında olan yayalar.(Yaya yaya yürüyenler)
Seri olmayı gerektiren dar ve sıkışık zamanlarda safariye çıkmış gibi ağır ve düşüncesiz ilerleyen daha doğrusu ilerlemeyi engelleyen sürücüler.
Geçiş hakkının tali yoldan gelse bile kendisinde olduğunu zanneden ve ısrarcı olan sürücüler.
Dükkânlara mal indirdiği için yolu kapatma hakkını kendinde bulan sürücüler. Buna saka araçları da dâhil.
Taksiyim, her araya girerim, kuralları ben yazarım kaygısızlığında olan sürücüler.
Hepsi değil ama dikkat çekecek kadar fazlalıkta 03, 11, 43 plakalı özellikle hafta sonları yoğunlaşan araçların vurdumduymaz ve başkasını düşünmez tavırları.
V.s V.s. V.s. diye devam edip giden birçok rahatsızlığı çok rahat yapan sürücüler. Adı üstünde siz sürücüsünüz. Sorun şu ki sürmek işin kolay kısmı herkes yapabiliyor ama sürücüden çok şoför lazım onu da unutmayın emi.
Evet bu şehirde ciddi bir trafik sorunu var ama ciddi de bir sürücü sorunu olduğunu da inkar etmeyelim lütfen.