ES ES ve Sarar

Önder Baloğlu yazdı

30 Nisan 2016 09:01
A
a
Sütiş Eskişehir
Bayat Pazarı’nın 12 metrekarelik bir dükkanından çıkmış ve beş kıtaya mal satan bir marka olmuş...
Televizyon kanallarını tek başına sarmış...
"SARAR ve Cemalettin Sarar..."
İngilizcesi var mı? "Yok..."
Almancası? "Yok..."
İtalyancası? "Yok..."
Nesi var?
"Beş kıtaya uzanmış Türkçesi..."
*****
Son Amerika mağazasının açılışında böyle tanımlamaya çalışmıştık "Sarar"ı...
Fotoğrafa şöyle bir baktık, sanki Amerika'da değil...
"Çukurhisar’da dükkân açıyor !”
Zaman zaman düşünürüz...
Hani "Sarıyor" ama…
"SA" sı nereden geliyor?
*****
Bu satırları kaleme alırken de aklımızdan geçmişti...
"ES ES’i de tam bir sarsa!
Bu özlemimizi "Cihan Yıldırım" ın söyleşisi ile biraz olsun giderdik...
"Gaffar Okkan"ın gönderdiği semaverin içindeki ES ES bayraklarını görünce atılmış Cihan:
"Eskişehirspor’a küsmemişsiniz..."
Sonrasında da bin ah işitmiş tabii!
"Küsme yok" demiş Sarar:
"Ama bana çok hakaret edildi. Evime, fabrikama haciz geldi.   Ali Fuat Güven biliyor.”
Haklıydı Cemalettin abi...
Biz de anımsıyoruz o günleri...
“Çok küfür yedi!"
 Hani deyim yerindeyse...
"Stadyumda da onu sardılar!"
Hala yılda 250 bin lira verip elbise yardımı yapıyormuş
Evet ama...
"Yetmez Cemalettin abi..."
Şu sezon bittikten sonra, sonuç ne olursa olsun…
“Tam sar şu takımı…”
“Tam sar ES ES’i abi…”
 
////////////////////////////////////////////////
 
Cumartesi öyküsü
 
Kırmızı karanfilli bir kadın
"John Blanchard" raflardan ilgisini çeken bir kitap almıştı...
Kitabın daha önce bir başkası tarafından okunmuş olduğunu görmüştü. Sayfa kenarlarında kurşun kalemle notlar düşülmüştü... Hemen kütüphane görevlisine gidip, kitabı daha önce alan kişinin kim olduğunu öğrenmişti.
"Hollis Maynel" adında bir kadındı...
Adresini aldı ve eve döndüğünde ona bir mektup yazdı:
"Bugün kütüphanede bir kitap okudum. Aldığınız notlar karşısında hayranlık duydum. Sayenizde kitabı daha iyi anladığım gibi, düşüncelerinizle de tanışma fırsatı buldum. Cevabınızı bekliyorum…”
Çok geçmeden "Hollis" den sıcak bir cevap geldi.
John, ikinci mektubunu "Kore" den yazdı.
Savaş günleri boyunca mektuplar sürekli gidip geldi...
Birbirlerini daha iyi tanıdılar.
Artık "John"un terhis zamanı gelmişti.
Amerika’ya dönmeye hazırlanıyordu.
Kore'den yazdığı son mektupta, "Seni tanıyabilmek için bana bir resmini gönder" diye not düşmüştü...
"Hollis", buluşmayı kabul etti ama resmi göndermeyip, "Ne önemi var?" dedi:
"Bizi ilgilendiren kalplerimiz değil mi?"
Yine de küçük bir not ekledi:
"Seni karşıladığım gün yakamda kırmızı bir karanfil olacak..."
John, ülkesine döndü, trenden iner inmez elinde kitapla kırmızı karanfilli bir kadına yaklaşıp, "Merhaba Hollis" dedi gözlerinin içi ile gülerek...
"Pardon" dedi kadın:
"Ben Hollis değilim. Az önce buradan geçen sarı saçlı, mavi elbiseli çok güzel bir hanım bu karanfili yakama takmamı rica etti..."
John, şaşkın bakışlarla dinlerken devam etti kadın:
"Bana da Hollis diye hitap eden olursa, kendisini istasyonun karşısındaki pastanede beklediğimi söylememi istedi..."
Ne demek istediğini pek anlamamıştı John...
Ama pastaneye doğru yönelirken kadın kulağına fısıldadı:
"Bu bir sınavdı..."
 
/////////////////////////////////
 
Burton Hillis’ten
 
Bir adam çocukları ormana gezmeye götürmüştü. Gezinti uzun sürdü. Çocuklar yorulmuştu. Onun için kendilerini taşımasını istediler.
Adamcağız, "Ben sizi taşıyamam, gücüm yetmez ama" dedi:
"Size birer at bulurum. Ona biner güzel güzel evinize kadar gidersiniz…”
Ağaçlardan küçüklere uygun birer dal kesti. Kendisi için de daha kalın ve uzun bir dal bulmayı ihmal etmedi.
Hep beraber daldan atlara bindiler, eğlenerek evlerine döndüler…
"Hayallerindeki atlar, bacaklarına kuvvet vermişti..."
 
/////////////////////////
 
“Boş ver, bir şey yok!”
 
Genç adam barda çok gergin ve huzursuz otururken arkadaşı sormuş:
"Neyin var?"
“Boş ver, bir şey yok!"
Arkadaşı ısrar etmiş:
"Ben senin çocukluk arkadaşınım. Bana söylemeyip de kime söyleyeceksin?"
Bunun üzerine "Sorma birader" demiş adam:
“7 yaşındaki oğlum sekreterimi hamile bıraktı..."
Arkadaşı şaşırmış:
"Ama bu imkansız bir şey!"
Dertli adam, "Gerçek olmasa sana neden söyleyeyim" demiş:
"Kerata,   prezervatiflerimin hepsini iğneyle delmiş!.."
 
////////////////////////
 
Martının biri
 
Yaşlı kadın deniz kenarında kocasıyla yürürken birden irkilip durmuş...
"Martının biri kakasını yaptı, suratıma geldi, çabuk bir peçete bul" demiş...
Adam, "Ohoooo!" demiş:
"Şimdi kim bilir nerelere gitmiştir,  nerede bulacağız o hayvanı!..."
 
//////////////////////////////
 
Gerilim
 
Anayasa'dan "laiklik gitsin" diyorlar.  Laiklik kalsın, IŞİD zihniyeti gitsin...
 
/////////////////////////////
 
Günün Balı
 
Biz Türkler "kim ooo?" sorusuna verilen standart "beeen"   cevabının ses analizini yapıp, kişinin kim olduğunu anlayabilen eşsiz bir gene sahibiz...
Özden Anıl   
////////////////////////////
 
Kolsuz Yaşar’dan
 
Ben de yeni öğrendim abi...
Sadece erkekler için geçerli olup kadına söylenen
en büyük yalanmış: "Aşkın yaşı yoktur..."
///////////////////////////////
 
Özdeyiş
 
Korkaklar, ölümü yakından kovalarlar...
Hanri Benazus
 
//////////////////////////
 
Günün İncisi
 
Dedikodu, zayıf insanların haber oluşturma tarzlarıdır...
 
////////////////////////
 
Günün Sözü
 
Mutluluğun baş düşmanı, saplantıya dönüşen tutkulardır...
 
/////////////////////
 
Kıssa-dan
 
İçki yasaklarının amacı gençleri korumakmış...
Biber gazıyla gençlerin akciğerini katleden iktidar, içki yasağıyla karaciğerini koruyacak demek...
 
//////////////////////////
 
CUK
 
18 kişinin hayatını kaybettiği Kilis'te valinin, "Abdestsiz sokağa çıkmıyoruz" demesi çok yerinde bir önlemdi!...
Bekir Coşkun
 
///////////////////////
 
Günün Uyarısı
 
Görev anlaşılsın diye değil, yapılsın diye verilir…
 
//////////////////////////
 
Günün Şiiri
 
Balıkçımız Halikarnas
 
Denizin de toprağın da o sekmez dini
Göğün alt-doğaya yapışan ıslacık günü
Boyu belli mi ki bölünsün eni
Bir tortulu çukurca ki Akdeniz önü
Geceden güne kişi oğlundaki
O yamanamaz yırtık
Çağlarca mı öğütülür insanın sevi unu
Oysa günün birinde sevi de un da anı
Tü sana yoreğimizi emen yüreksiz sülük
Balıkçısız olsa da Halikarnas tok
Merhabamız olsa da kımıl kıldır konu
Hoşçakalın yahu şu canım kader günü...
Metin Eloğlu ( Varlık-1975)
 
///////////////////////////
 
Günün Olayı
 
Dileğimiz insan haklarına dayalı bir hukuk devleti...
Bu temel ilkeden, tarafların kirli geçmişleri nedeniyle feragat edilemez.
"Bu av mevsimi sona ermeli..."
Özgür Mumcu
 
///////////////////////
 
Günün Biberi
 
Laiklik tartışması başladı!
Mısır'da, Irak'ta, Suriye’de tutunamayan IŞİD, şansını galiba Türkiye'de deniyor!
Akif Kökçe
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi